OsmanliTurkcesiSozlugu
OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu
ibtinâ (A.) [ ﺎﻨﺘﺑا ] 1.bina etme. 2.dayanma. 3.bina edilme. ibtinâ etmek 1.kurmak. 2.dayanmak. ibtinâ’en (A.) [ ءﺎﻨﺘﺑا ] dayanarak. ibzâr (A.) [ راﺰﺑا ] gösterme. îcâb (A.) [ بﺎﺠیا ] gerekme, gerek. îcâbât (A.) [ تﺎﺑﺎﺠیا ] gereklilikler, gerekler. icâbet (A.) [ ﺖﺑﺎﺝا ] 1.kabul edilme. 2.uyma. icâbet etmek uymak, muvafakat etmek. îcâd (A.) [ دﺎﺠیا ] 1.var etme, yaratma. 2.icat. îcâd edilmek 1.var edilmek, yaratılmak. 2.icat edilmek, buluş yapılmak. îcâd etmek 1.var etmek, yaratmak. 2.icat etmek, buluş yapmak. icâleten (A.) [ ﺔ ﻝﺎﺠﻋ ] aceleyle, acele olarak. îcâr (A.) [ رﺎﺠیا ] 1.kiralama. 2.kiraya verme. 3.kira. îcâr edilmek kiraya verilmek. îcâr etmek kiraya vermek. icâre (A.) [ ﻩرﺎﺝا ] kira geliri. îcâz (A.) [ زﺎﺠیا ] veciz anlatma, özlü söyleme. icâzet (A.) [ تزﺎﺝا ] 1.izin. 2.mezuniyet belgesi, diploma. icâzetnâme (A.-F.) [ ﻪﻡﺎﻥ تزﺎﺝا ] diploma. icbâr (A.) [ رﺎﺒﺝا ] zorlama. icbâr edilmek zorlanmak. icbâr etmek zorlamak. iclâl (A.) [ لﻼﺝا ] ululama. 204
icmâ’ (A.) [ عﺎﻤﺝا ] bir araya getirme. icmâl (A.) [ لﺎﻤﺝا ] 1.özetleme. 2.özet. 3.toplam. icmâl edilmek öçetlenmek. icmâl etmek özetlemek. icmâlen (A.) [ ﻻﺎﻤﺝا ] özetle, özetleyerek. icmâlî (A.) [ ﯽﻝﺎﻤﺝا ] derli toplu, özet halinde. icrâ (A.) [ اﺮﺝا ] 1.yürütme, yapma, yerine getirme. 2.yapılma, yerine getirilme, yürütülme. icrâ edilmek yürütülmek, yapılmak, yerine getirilmek. icrâ etmek yürütmek, yapmak, yerine getirmek. icrâât (A.) [ تﺁاﺮﺝا ] yapılanlar. ictihâd (A.) [ دﺎﻬﺘﺝا ] 1.çalışma, çabalama. 2.görüş. 3.dinî kaynaklar ışığında görüş bildirme. ictimâ’ (A.) [ عﺎﻤﺘﺝا ] 1.toplanma, bir araya gelme, toplantı. 2.toplum. ictimâ’ etmek toplanmak, bir araya gelmek. ictimâât (A.) [ تﺎﻋﺎﻤﺘﺝا ] toplantılar, bir araya gelişler. ictimâî (A.) [ ﯽﻋﺎﻤﺘﺝا ] toplumsal, sosyal, toplumbilimsel. ictimâileşme (A.-T.) sosyalleşme, sosyalizasyon. ictimâîleşmek sosyalleşmek. ictimâiyyât (A.) [ تﺎﻴﻋﺎﻤﺘﺝا ] sosyoloji, toplumbilim. ictimâiyyâtçı (A.-T.) sosyolog, toplumbilimci. ictimâiyyûn (A.) [ نﻮﻴﻋﺎﻤﺘﺝا ] sosyologlar, toplumbilimciler. ictinâb (A.) [ بﺎﻨﺘﺝا ] kaçınma, uzak durma, çekinme. ictinâb etmek kaçınmak, uzak durmak, çekinmek. 205
- Page 153 and 154: haber (A.) [ ﺮﺒﺧ ] haber. hab
- Page 155 and 156: hacletâver (A.-F.) [ روﺁ ﺖ
- Page 157 and 158: hafî (A.) [ ﯽﻔﺧ ] gizli haf
- Page 159 and 160: hakîkat (A.) [ ﺖﻘﻴﻘﺣ ] g
- Page 161 and 162: haleldâr etmek bozmak, halel getir
- Page 163 and 164: hamelât (A.) [ تﻼﻤﺣ ] sald
- Page 165 and 166: hânman (F.) [ نﺎﻤﻥﺎﺧ ]
- Page 167 and 168: hâric (A.) [ جرﺎﺧ ] dış, d
- Page 169 and 170: hasbü’l-mâhiye (A.) [ ﻪﻴه
- Page 171 and 172: hâste (F.) [ ﻪﺘﺱاﻮﺧ ] 1
- Page 173 and 174: hatîb (A.) [ ﺐﻴﻄﺧ ] hatip.
- Page 175 and 176: hayâtiyyât (A.) [ تﺎﻴﺕﺎ
- Page 177 and 178: hebâ (A.) [ ﺎﺒه ] boş. hebâ
- Page 179 and 180: hemderd (F.) [ درد ﻢه ] dert
- Page 181 and 182: herbâr (F.) [ رﺎﺑﺮه ] her
- Page 183 and 184: hezârân (F.) [ ناراﺰه ] b
- Page 185 and 186: hibre (A.) [ ﻩﺮﺒﺧ ] deneyim
- Page 187 and 188: himem (A.) [ ﻢﻤه ] himmetler,
- Page 189 and 190: hizb (A.) [ بﺰﺣ ] 1.parti. 2.g
- Page 191 and 192: hudâşinas (F.) [ سﺎﻨﺵاﺪ
- Page 193 and 194: hûr (A.) [ رﻮﺣ ] huri. hurâf
- Page 195 and 196: hükmünü almak yerine geçmek, gi
- Page 197 and 198: ıhlamur (Yun.>A.) [ رﻮﻡﻼﺧ
- Page 199 and 200: ızdırap (A.) [ باﺮﻄﺽا ]
- Page 201 and 202: i’zâm (A.) [ ماﺰﻋا ] 1.g
- Page 203: ibrâm (A.) [ ماﺮﺑا ] zorlam
- Page 207 and 208: idrak etmek1.kavramak, anlamak. 2.y
- Page 209 and 210: iftitâh (A.) [ حﺎﺘﺘﻓا ]
- Page 211 and 212: ihrâc etmek 1.çıkarmak. 2.dışs
- Page 213 and 214: ihtirâz etmek kaçınmak, çekinme
- Page 215 and 216: iknâ etmek razı etmek. ikrâh (A.
- Page 217 and 218: ilâvât (A.) [ تاوﻼﻋ ] ilav
- Page 219 and 220: îmân (A.) [ نﺎﻤیا ] inanma
- Page 221 and 222: inhibât (A.) [ طﺎﺒﻬﻥا ]
- Page 223 and 224: intânî (A.) [ ﯽﻥﺎﺘﻥا ]
- Page 225 and 226: irsen (A.) [ ﺎﺛرا ] kalıtım
- Page 227 and 228: ismet (A.) [ ﺖﻤﺼﻋ ] 1.masum
- Page 229 and 230: istihkâm (A.) [ مﺎﮑﺤﺘﺱ
- Page 231 and 232: istînâf (A.) [ فﺎﻨﻴﺘﺱ
- Page 233 and 234: işrâk (A.) [ قاﺮﺵا ] 1.do
- Page 235 and 236: itikadiyât (A.) [ تﺎیدﺎﻘ
- Page 237 and 238: iz’âc etmek rahatsız etmek. iz
- Page 239 and 240: jâj (F.) [ ژاژ ] anlamsız söz
- Page 241 and 242: kablettarihî (A.) [ ﯽﺨیرﺎ
- Page 243 and 244: kahraman (F.) [ نﺎﻡﺮﻬﻗ ]
- Page 245 and 246: kanât (A.) [ تﺎﻨﻗ ] yeralt
- Page 247 and 248: kasd (A.) [ ﺪﺼﻗ ] 1.kasıt. 2
- Page 249 and 250: kavl (A.) [ لﻮﻗ ] söz. kavm (
- Page 251 and 252: kej (F.) [ ﮋﮐ ] eğik, eğri. k
- Page 253 and 254: kerîh (A.) [ ﻪیﺮﮐ ] iğren
icmâ’ (A.) [ عﺎﻤﺝا ] bir araya getirme.<br />
icmâl (A.) [ لﺎﻤﺝا ] 1.özetleme. 2.özet. 3.toplam.<br />
icmâl edilmek öçetlenmek.<br />
icmâl etmek özetlemek.<br />
icmâlen (A.) [ ﻻﺎﻤﺝا ] özetle, özetleyerek.<br />
icmâlî (A.) [ ﯽﻝﺎﻤﺝا ] derli toplu, özet halinde.<br />
icrâ (A.) [ اﺮﺝا ] 1.yürütme, yapma, yerine getirme. 2.yapılma, yerine getirilme,<br />
yürütülme.<br />
icrâ edilmek yürütülmek, yapılmak, yerine getirilmek.<br />
icrâ etmek yürütmek, yapmak, yerine getirmek.<br />
icrâât (A.) [ تﺁاﺮﺝا ] yapılanlar.<br />
ictihâd (A.) [ دﺎﻬﺘﺝا ] 1.çalışma, çabalama. 2.görüş. 3.dinî kaynaklar ışığında<br />
görüş bildirme.<br />
ictimâ’ (A.) [ عﺎﻤﺘﺝا ] 1.toplanma, bir araya gelme, toplantı. 2.toplum.<br />
ictimâ’ etmek toplanmak, bir araya gelmek.<br />
ictimâât (A.) [ تﺎﻋﺎﻤﺘﺝا ] toplantılar, bir araya gelişler.<br />
ictimâî (A.) [ ﯽﻋﺎﻤﺘﺝا ] toplumsal, sosyal, toplumbilimsel.<br />
ictimâileşme (A.-T.) sosyalleşme, sosyalizasyon.<br />
ictimâîleşmek sosyalleşmek.<br />
ictimâiyyât (A.) [ تﺎﻴﻋﺎﻤﺘﺝا ] sosyoloji, toplumbilim.<br />
ictimâiyyâtçı (A.-T.) sosyolog, toplumbilimci.<br />
ictimâiyyûn (A.) [ نﻮﻴﻋﺎﻤﺘﺝا ] sosyologlar, toplumbilimciler.<br />
ictinâb (A.) [ بﺎﻨﺘﺝا ] kaçınma, uzak durma, çekinme.<br />
ictinâb etmek kaçınmak, uzak durmak, çekinmek.<br />
205