OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu OsmanliTurkcesiSozlugu

09.05.2013 Views

hoşrû (F.) [ ور شﻮﺧ ] sevimli. hoşsohbet (F.-A.) [ ﺖﺒﺤﺹ شﻮﺧ ] tatlı sözü, sohbeti tatlı. hû (A.) [ ﻮه ] Tanrı. hûb (F.) [ بﻮﺧ ] 1.güzel. 2.iyi. hubb (A.) [ ﺐﺣ ] sevgi. hubbü’l-vatan mine’l-îmân (A.) [ نﺎﻤیﻻا ﻦﻡ ﻦﻃﻮﻝا ﺐﺣ ] vatan sevgisi imandan gelir. hubeb (A.) [ ﺐﺒﺣ ] taneler. hûbî (F.) [ ﯽﺑﻮﺧ ] güzellik. hûbrûy (F.) [ یوﺮﺑﻮﺧ ] güzel yüzlü. hûbter (F.) [ ﺮﺘﺑﻮﺧ ] daha güzel. hubûb (A.) [ بﻮﺒﺣ ] 1.taneler. 2.haplar. hububat (A.) [ تﺎﺑﻮﺒﺣ ] tahıl. hubz (A.) [ ﺰﺒﺧ ] ekmek. huccâc (A.) [ جﺎﺠﺣ ] hacılar. huccet (A.) [ ﺖﺠﺣ ] delil, kanıt. huceste (F.) [ ﻪﺘﺴﺠﺧ ] kutlu, uğurlu. hûd (F.) [ دﻮﺧ ] miğfer. hud’a (A.) [ ﻪﻋﺪﺧ ] düzen, dalavere. hudâ (F.) [ اﺪﺧ ] Tanrı. hudâdâd (F.) [ داداﺪﺧ ] 1.Allah verdi. 2.Allah vergisi. hudânekerde (F.) [ ﻩدﺮﮑﻥاﺪﺧ ] Allah göstermesin, Allah etmesin. hudârâ (F.) [ ارﺁدﻮﺧ ] Allah aşkına. 190

hudâşinas (F.) [ سﺎﻨﺵاﺪﺧ ] tanrıtanır. hudâvend (F.) [ ﺪﻥواﺪﺧ ] 1.Tanrı. 2.padişah. 3.efendi. hudâvendigâr (F.) [ رﺎﮔﺪﻥواﺪﺧ ] padişah. hudâyâ (F.) [ ﺎیاﺪﺧ ] Tanrım. huddâm (A.) [ ماﺪﺧ ] hizmetçiler. hudperest (F.) [ ﺖﺱﺮﭘدﻮﺧ ] bencil. hudperestlik (F.-T.) bencillik, kendini düşünme. hudûd (A.) [ دوﺪﺣ ] sınırlar. hudûs (A.) [ سوﺪﺣ ] meydana gelme, vukubulma. huffâş (A.) [ شﺎﻔﺧ ] yarasa. huffâz (A.) [ ظﺎﻔﺣ ] hafızlar. hufre (A.) [ ﻩﺮﻔﺣ ] 1.çukur. 2.oyuk, delik. hufte (F.) [ ﻪﺘﻔﺧ ] uyuyan, uyumuş. hûk (F.) [ کﻮﺧ ] domuz. hukne (A.) [ ﻪﻨﻘﺣ ] şırınga. hukuk (A.) [ قﻮﻘﺣ ] 1.hukuk. 2.haklar. hukuk-i siyasiye [ ﻪﻴﺱﺎﻴﺱ قﻮﻘﺣ ] siyasal hukuk. hukukşinas (A.-F.) [ سﺎﻨﺵ قﻮﻘﺣ ] hukukçu. hulâsa (A.) [ ﻪﺹﻼﺧ ] özet. hulâsa-i kelâm [ مﻼﮐ ءﻪﺹﻼﺧ ] kısacası, sözün kısası. hulâsaten (A.) [ ﺔ ﺹﻼﺧ ] özetle, kısaca. huld (A.) [ ﺪﻠﺧ ] cennet. hulefa (A.) [ ﺎﻔﻠﺧ ] halifeler. 191

hudâşinas (F.) [ سﺎﻨﺵاﺪﺧ ] tanrıtanır.<br />

hudâvend (F.) [ ﺪﻥواﺪﺧ ] 1.Tanrı. 2.padişah. 3.efendi.<br />

hudâvendigâr (F.) [ رﺎﮔﺪﻥواﺪﺧ ] padişah.<br />

hudâyâ (F.) [ ﺎیاﺪﺧ ] Tanrım.<br />

huddâm (A.) [ ماﺪﺧ ] hizmetçiler.<br />

hudperest (F.) [ ﺖﺱﺮﭘدﻮﺧ ] bencil.<br />

hudperestlik (F.-T.) bencillik, kendini düşünme.<br />

hudûd (A.) [ دوﺪﺣ ] sınırlar.<br />

hudûs (A.) [ سوﺪﺣ ] meydana gelme, vukubulma.<br />

huffâş (A.) [ شﺎﻔﺧ ] yarasa.<br />

huffâz (A.) [ ظﺎﻔﺣ ] hafızlar.<br />

hufre (A.) [ ﻩﺮﻔﺣ ] 1.çukur. 2.oyuk, delik.<br />

hufte (F.) [ ﻪﺘﻔﺧ ] uyuyan, uyumuş.<br />

hûk (F.) [ کﻮﺧ ] domuz.<br />

hukne (A.) [ ﻪﻨﻘﺣ ] şırınga.<br />

hukuk (A.) [ قﻮﻘﺣ ] 1.hukuk. 2.haklar.<br />

hukuk-i siyasiye [ ﻪﻴﺱﺎﻴﺱ قﻮﻘﺣ ] siyasal hukuk.<br />

hukukşinas (A.-F.) [ سﺎﻨﺵ قﻮﻘﺣ ] hukukçu.<br />

hulâsa (A.) [ ﻪﺹﻼﺧ ] özet.<br />

hulâsa-i kelâm [ مﻼﮐ ءﻪﺹﻼﺧ ] kısacası, sözün kısası.<br />

hulâsaten (A.) [ ﺔ ﺹﻼﺧ ] özetle, kısaca.<br />

huld (A.) [ ﺪﻠﺧ ] cennet.<br />

hulefa (A.) [ ﺎﻔﻠﺧ ] halifeler.<br />

191

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!