09.05.2013 Views

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

fevc (A.) [ جﻮﻓ ] 1.grup, cemaat, zümre. 2.bölük, takım.<br />

feverân (A.) [ نارﻮﻓ ] 1.fışkırma. 2.kaynama.<br />

feverân etmek fışkırmak.<br />

fevk (A.) [ قﻮﻓ ] üst, üstü.<br />

fevkalâde (A.) [ﻩدﺎﻌﻝا قﻮﻓ] olağanüstü, olağan dışı, alışılmışın ötesinde.<br />

fevkalbeşer (A.) [ ﺮﺸﺒﻝا قﻮﻓ ] insan üstü.<br />

fevkalferd (A.) [ دﺮﻔﻝا قﻮﻓ ] birey üstü.<br />

fevkalhad (A.) [ ﺪﺤﻝا قﻮﻓ ] haddinden fazla.<br />

fevkânî (A.) [ ﯽﻥﺎﻗﻮﻓ ] üstteki, yukarıdaki.<br />

fevkattabîa (A.) [ ﻪﻌﻴﺒﻄﻝا قﻮﻓ ] doğa üstü.<br />

fevren (A.) [ ارﻮﻓ ] hemen, derhal, çarçabuk.<br />

fevrî (A.) [ یرﻮﻓ ] âni.<br />

fevt (A.) [ تﻮ ﻓ ] 1.geçip gitme. 2.ölüm.<br />

fevvâre (A.) [ ﻩراﻮﻓ ] fıskiye.<br />

feyezân (A.) [ نﺎﻀﻴﻓ ] taşkın.<br />

feyiz (A.) [ ﺾﻴﻓ ] 1.bereket, bolluk. 2.ilim.<br />

feylesof (A.) [ فﻮﺴﻠﻴﻓ ] filozof, felsefeci.<br />

feyyâz (A.) [ ضﺎﻴﻓ ] 1.verimli, bereketli. 2.Tanrı.<br />

feyz (A.) [ ﺾﻴﻓ ] 1.bereket, bolluk. 2.ilim.<br />

feyzbahş (A.-F.) [ ﺶﺨﺑ ﺾﻴﻓ ] 1.verimli, bereketli. 2.feyiz veren.<br />

fezâ (A.) [ ﺎﻀﻓ ] 1.uzay. 2.geniş düzlük.<br />

fezâil (A.) [ ﻞﺋﺎﻀﻓ ] erdemler.<br />

fezleke (A.) [ ﻪﮑﻝﺬﻓ ] 1.soruşturma özeti. 2.özet.<br />

133

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!