09.05.2013 Views

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

fâr (A.) [ رﺎﻓ ] fare.<br />

farazâ (A.) [ ﺎﺽﺮﻓ ] diyelim ki.<br />

faraziyye (A.) [ ﻪﻴﺽﺮﻓ ] varsayım.<br />

fârıka (A.) [ ﻪﻗرﺎﻓ ] ayırıcı.<br />

fâriğ (A.) [ غرﺎﻓ ] 1.boş. 2.rahat, huzurlu. 3.vazgeçen.<br />

fâris (A.) [ سرﺎﻓ ] atlı.<br />

fârisî (F.) [ ﯽﺱرﺎﻓ ] 1.Farsça. 2.Fars, İranlı.<br />

farîza (A.) [ ﻪﻀیﺮﻓ ] 1.farz. 2.borç.<br />

fark (A.) [ قﺮﻓ ] ayrıcalık, ayrılık.<br />

fart (A.) [ طﺮﻓ ] aşırı, aşırılık.<br />

farz (A.) [ ضﺮﻓ ] 1.Tanrı emri. 2.borç, ödev. 3.zorunlu.<br />

farz edilmek sayılmak, tutulmak, tasavvur edilmek.<br />

farz etmek saymak, tutmak, tasavvur etmek.<br />

farz olunmak 1.tasavvur edilmek. 2.Tanrı tarafından yapılması zorunlu kılınmak.<br />

farzâ (A.) [ ﺎﺽﺮﻓ ] tut ki, diyelim ki.<br />

farziyye (A.) [ ﻪﻴﺽﺮﻓ ] varsayım.<br />

fâsık (A.) [ ﻖﺱﺎﻓ ] kötülük düşünen.<br />

fâsıla (A.) [ ﻪﻠﺹﺎﻓ ] 1.ara. 2.aralayıcı. 3.uzaklık.<br />

fâsid (A.) [ ﺪﺱﺎﻓ ] bozulmuş, bozuk.<br />

fasîh (A.) [ ﺢﻴﺼﻓ ] güzel konuşan.<br />

fasîle (A.) [ ﻪﻠﻴﺼﻓ ] aile.<br />

fasl (A.) [ ﻞﺼﻓ ] 1.mevsim. 2.bölüm. 3.çözümleme.<br />

fassâd (A.) [ دﺎﺼﻓ ] hacamat yapan.<br />

127

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!