07.05.2013 Views

ÜNİTE 2 Modern Fiziğin Doğuşu

ÜNİTE 2 Modern Fiziğin Doğuşu

ÜNİTE 2 Modern Fiziğin Doğuşu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Modern</strong> <strong>Fiziğin</strong> <strong>Doğuşu</strong><br />

Yazar<br />

Doç. Dr. Mustafa ŞENYEL<br />

Yrd. Doç. Dr. A. Şenol AYBEK<br />

Amaçlar<br />

Bu üniteyi çalıştıktan sonra, çağdaş fiziğin temellerini oluşturan;<br />

• Siyah cisim ışımasını,<br />

• Foto elektrik olayı,<br />

• Işığın elektronlar tarafından saçılmasını,<br />

• Atomlarda elektronların belli enerji düzeylerinde bulunabileceğini,<br />

• Işığın dalga ve parçacık özelliklerinin olduğunu öğreneceksiniz.<br />

İçindekiler<br />

• Giriş 23<br />

• Siyah Cisim Işıması 23<br />

• Fotelektrik Olay 27<br />

• Compton Olayı 30<br />

• Frank-Hertz Deneyi 32<br />

• Işığın Parçacık-Dalga İkilemi 34<br />

• Özet 34<br />

• Değerlendirme Soruları 35<br />

<strong>ÜNİTE</strong><br />

2


• Ek Okuma Kaynakları 37<br />

Çalışma Önerileri<br />

• Bu üniteyi çalışmadan önce 1. Üniteyi bir kez daha gözden geçiriniz.<br />

• Ünitede çok kısıtlı olarak bahsedilen kavramları daha iyi anlayabilmek<br />

için Ek okuma kaynaklarındaki kitaplara müracaat ediniz.<br />

ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ


MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U 23<br />

1. Giriş<br />

20. yüzyılın başlarında ileri sürülen özel relativite ve kuantum teorisi bu güne kadar<br />

yapılan varsayımların yeniden gözden geçirilmesine hatta yeni varsayımlara ihtiyaç<br />

olduğunu ortaya koymuştur. Özel relativite ve kuantum kuramları bu yüzden<br />

modern fiziğin doğuşu olarak kabul edilmektedir.<br />

Isıtılan bir cismin ışınım yaptığı biliniyordu, fakat yayılan enerjinin ışımanın dalgaboyuyla<br />

olan bağlantısı tam olarak açıklanamıyordu.Çünkü sorun klasik fizik kuramından<br />

kaynaklanıyordu. Bu sorunu sezen Planck; yazdığı “Normal Spektrumun<br />

Enerji Dağılım Yasası” adlı makale ile yayılan enerjinin ışımanın dalgaboyuyla değişimini<br />

tam olarak açıkladı. Planck; ısıtılan cisimden yayılan enerjinin sürekli olmayıp<br />

kesikli değerler alabileceğini öne sürerek olayı açıkladı.<br />

Bu ünitede kuantum kuramına giriş olarak kabul edilebilecek, klasik fizik kuramıyla<br />

açıklanamayan sıcak cisimlerin yaydığı enerjinin ışımanın dalgaboyu ile değişimi<br />

siyah cisim ışımasından yararlanılarak, ışığın madde ile etkileşimi fotoelektrik olay<br />

yardımıyla, yüksek enerjiye sahip ışınların elektronlarla etkileşimi Compton saçılmasıyla<br />

ve Frank-Hertz deneyiyle açıklanacak , ışığın dalga-parçacık ikilemi hakkında<br />

bilgi verilecektir.<br />

2. Siyah Cisim Işıması<br />

Doğadaki bütün cisimler sıcaklıklarına bağlı olarak ışıma yaparlar ve ışıma termik<br />

ışıma olarak adlandırılır. Bir cismin yaydığı termik ışıma enerjisi, cismin sıcaklığının<br />

bir fonksiyonu olarak Stefan-Boltzmann yasası ile verilmektedir. Bu yasaya göre<br />

ısıtılan cismin ortama yaydığı enerji;<br />

Q= ε σ A t T 4 2.1<br />

Burada ε cismin ısıyı yayma yada soğurma yeteneği, σ Stefan sabiti<br />

(σ=5,67.10 -8 W/m 2 K 4 ), A cismin yüzeyi, T cismin mutlak sıcaklığı (Kelvin cinsinden)<br />

ve t zaman olarak verilmektedir. Cismin yayma sabiti ε yansıtıcı yüzeyler<br />

için sıfır değerini alırken, enerjinin tamamını yayan veya soğuran cisimler için bir<br />

değerine ulaşır.<br />

Doğadaki her cisim ışıma enerjisini yaymasının dışında, aynı zamanda ışıma enerjisini<br />

soğurur. Bu nedenle eşitlik 2.1 de ε sabiti için “ısıyı soğurma yada yayma yeteneği”<br />

ifadesi kullanılmıştır. Isıtılan bir cismin yaydığı enerjinin dalgaboyuna göre<br />

değişimini açıklamak için siyah cisim tanımından yararlanılır.<br />

Güneş bir siyah cisim olabilir mi ?<br />

AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ<br />

Siyah cisim: Isıyı tamamen<br />

soğuran yada yayan<br />

cisimlere siyah cisim denir.<br />

?


24<br />

MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U<br />

ÖRNEK 2.1: Güneşin yüzey sıcaklığını 5700K kabul ederek birim zamanda<br />

güneşin yüzeyinden yayılan enerjiyi hesaplayınız.<br />

(Güneşin çapını R=1,4.10 10 m alınız).<br />

ÇÖZÜM: Problemi Stefan-Boltzmann yasasını kullanarak çözebiliriz,<br />

ancak öncelikle güneş yüzeyini hesaplamak gerekir. Güneş<br />

bir küre olarak kabul edildiğinde yüzeyi,<br />

Isıtılan bir cismin yaydığı enerjinin bilinmesinin yanı sıra, hangi dalga boylarında<br />

ışıma yaptığının bilinmesi de önemlidir. Bu soruyu Stefan-Boltzmann yasasına bakarak<br />

cevaplamak mümkün değildir. Bu ifadeyi siyah cisim ışımasının tanımını yaparak<br />

açıklayalım.<br />

Siyah cisim, teorik bir cisim olup üzerinde küçük bir delik bulunan içi boşaltılmış<br />

herhangi bir şekle sahip, cisim olarak kabul edilir. Böyle bir cismin içine giren ışınlar,<br />

cismin iç duvarları tarafından ardışık yansımalar sonucu soğurulur. Bunun aksine<br />

eğer kutunun içi aynı sıcaklıkta ise, küçük delikten dışarıya yayılan ışıma bu sıcaklığa<br />

bağlıdır. Bu durum siyah cisim ışımasının elektromagnetik dalga yayılımı<br />

olduğu sonucunu göstermektedir. Şekil 2.1 de bir siyah cisim şematik olarak gösterilmiştir.<br />

Siyah cisim ışıması ile ilgili yapılan deneyde, üç faklı sıcaklıkta, ışıma enerjisinin yayınlanan<br />

ışınımın dalgaboyuna göre değişimi Şekil 2.2’de görülmektedir. Şekilden<br />

de görüleceği gibi, her sıcaklığa ait ışıma enerjisinin maksimum değeri farklı dalgaboylarında<br />

meydana gelmektedir. Sıcaklık arttıkça ışıma enerjisinin maksimum değerlerine<br />

karşılık gelen dalgaboyu küçülmektedir. Bu durum Alman Fizikçisi W.<br />

Wien tarafından;<br />

ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ<br />

A = 4 π R<br />

2<br />

1,4 . 1010<br />

, A = 4 × π A = 6,16 . 10<br />

2<br />

2<br />

22 m 2<br />

hesaplanır. Buradan;<br />

Q = εσAT 4 Q = 1 × 5,67 . 10 -8 × 6,16 . 10 22 × 5700 4<br />

Q = 3,7 . 10 30 Joule<br />

olarak elde edilir.<br />

ışık<br />

Ifl›k<br />

Şekil 2.1: Siyah Cisim İçinde Ardışık Yansımalar Sonucu Soğurulan Işık<br />

2


MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U 25<br />

λmaxT= 2,898.10 -3 m.K 2.2<br />

ifadesiyle açıklanmıştır. Burada λmax ışıma enerjisinin maksimum değerine karşılık<br />

gelen dalgaboyu, T ise sıcaklıktır. Bu eşitlik daha sonra Wien kayma yasası olarak<br />

adlandırılmıştır.<br />

fiiddet<br />

ÖRNEK 2.2: 6000 Å maksimum dalgaboylu ışıma yapan cismin sıcaklığını<br />

hesaplayınız.<br />

ÇÖZÜM: λmaxT= 2,898.10 -3 m.K denkleminde λ = 6000 Å= 6.10 -7 m değeri<br />

yerine konulursa;<br />

AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ<br />

olarak bulunur.<br />

4000 K<br />

3000 K<br />

2000 K<br />

● ● ● ● ●<br />

Şekil 2.2: Siyah Cisim Işımasının Dalgaboyuna Göre Üç Sıcaklıktaki Şiddeti<br />

T = 2,898 . 10-3 m K<br />

6 . 10 -7 m<br />

Wien kayma yasası,siyah cisim ışımasının kısa dalgaboyları için deneysel verilerle<br />

uyumlu olmasına rağmen dalgaboyu büyüdükçe bu uyum ortadan kalkar. Bununla<br />

birlikte Rayleigh ve Jeans, Maxwell kuramından hareketle, kendi adlarıyla anılan<br />

Rayleigh-Jeans ışıma yasasını bulmuşlardır. Bu yasada Wien ışıma yasasının tersine<br />

yalnızca uzun dalgaboyları için doğru sonuç vermekte, kısa dalgaboylarına gidildikçe<br />

son derece yetersiz kalmaktadır.<br />

Yukarıda verilen yasaların hiçbiri siyah cisim ışımasını tam olarak açıklayamamaktadır.<br />

Stefan-Boltzmann yasası ışımanın sıcaklığın dördüncü kuvvetiyle değiştiğini<br />

gösterirken, Wien yasası şiddetin maksimum değerine karşılık bir dalgaboyu bulunabileceğini<br />

göstermektedir. Rayleigh-Jeans yasası ise büyük dalgaboylu ışımalar<br />

için anlamlı olmaktadır. Bu noktada Alman fizikçisi Max Planck, sorunun elektromagnetik<br />

ışımanın tanımından kaynaklandığını farketti.<br />

λ<br />

= 4830 K


26<br />

eV: Bir elektronun bir<br />

voltluk gerilim altında<br />

sahip olduğu enerji<br />

değeridir ve birimi<br />

1eV= 1,6.10 -19 J'dür.<br />

MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U<br />

Planck’a göre maddenin ışıma enerjisini yayması ve soğurması düşünüldüğü gibi<br />

sürekli olmayıp, kesikli değerler de alabilir.<br />

Bu düşünceden hareketle Planck 3.Ünite’de bahsedilecek varsayımlarına dayanarak<br />

Şekil 2.2’de verilen siyah cisim ışımasının dağılım enerjisini çıkardı. Enerji dağılım<br />

fonksiyonunu;<br />

2.3<br />

şeklinde belirledi. Bu eşitlikte verilen c ışık hızı, k (k= 1.38 x 10-23 Eν =<br />

j/K) Boltzmann<br />

sabiti, T sıcaklık ve h ise Planck sabitidir. Burada , E ν, ν ile ν + d ν frekans aralığındaki<br />

çok küçük frekansa karşılık gelen, soğurulan veya yayılan ışıma enerjisi<br />

olarak verilmektedir. Siyah cisim de mümkün bütün frekanslarda ışığı soğurduğu<br />

veya yaydığına göre, soğurulan veya yayılan toplam ışıma enerjisi hν bir birim<br />

enerjinin tam katlarına eşittir. Bu durumda Siyah cisim tarafından soğurulan veya<br />

yayılan enerji;<br />

2 π h ν 3 / c 2<br />

e hν/kT - 1<br />

En = nhν 2.4<br />

ifadesiyle verilir. Eşitlikte verilen n = 1, 2, 3 ... gibi tamsayılardır. Burada matematiksel<br />

işlemlerin tamamının verilmediğini vurgulamak zorundayız.<br />

Planck’ın ileri sürdüğü termik ışıma yapan bir cismin yaydığı enerjinin kesikli değerlere<br />

sahip olması, ışımanın veya ışığın tanecikli yapıya sahip olduğunu ortaya<br />

koyan deneylerden biri olarak kabul edilmektedir.<br />

ÖRNEK 2.3: Frekansı 6.10 14 Hz’e eşit olan ışığın enerjisini hesaplayınız.<br />

ÇÖZÜM: E= hν denkleminde ν=6.10 14 Hz değeri yerine konulursa;<br />

ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ<br />

E= 6,625.10 -34 J. s × 6.10 14 s -1<br />

E= 3,98.10 -19 J<br />

olarak bulunur, ancak sonucun eV birimiyle verilmesi daha<br />

kullanışlıdır. Buna göre ışığın enerjisi;<br />

E=2,49 eV<br />

şekliyle söylenir.


MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U 27<br />

3. Fotoelektrik Olay<br />

Bir elektromagnetik dalga, metal üzerine düşürüldüğünde metalden elektron koparır.<br />

Bu olay ilk kez Hertz tarafından farkedildi. Hertz yaptığı deneylerde havası<br />

boşaltılmış ortamda bulunan metal üzerine ışık düşürüldüğünde kıvılcımların çıktığını<br />

gözledi, ancak bunun üzerinde detaylı bir çalışma yapmadı.<br />

Fotoelektrik olayın açıklaması Einstein tarafından yapılmıştır. Einstein fotoelektrik<br />

olayı, metal üzerine yeterli frekansa sahip ışınlar düşürüldüğünde ortaya çıkan kıvılcımların<br />

belirli enerjiye sahip elektronlar olduğunu ortaya koymuştur.<br />

Fotoelektrik olayı açıklamakta kullanılan basit bir deney düzeneği Şekil 2.3’te gösterilmiştir.<br />

Şekilde havası boşaltılmış bir cam tüp içinde anot (pozitif yüklü) ve katot<br />

(negatif yüklü) iki elektrot bulunmaktadır. Devrede iki elektrot arasındaki voltajı<br />

değiştirmek için bir ayarlanabilir voltaj kaynağı konmuştur. Eğer katot üzerine yeterli<br />

enerjide ışık düşürülürse katottan elektron kopacaktır. Katottan kopan elektronların<br />

bir kısmı anoda çarptığında devreden geçen akımı oluşturacaklardır.<br />

Bu durumda devredeki ampermetreden fotoelektronların (katottan kopan elektronların)<br />

oluşturduğu akım ölçülebilecektir. Katot üzerine gönderilen ışığın frekansına<br />

bağlı olarak voltaj kaynağı öyle bir V0 değerine ayarlanabilir ki ampermetreden<br />

akım değeri okunmaz. Bu durumda katottan elektron kopmuyor veya kopan<br />

elektronlar yeterli enerjiye sahip olmadıklarından anoda kadar ulaşamıyor demektir.<br />

Bu voltaj değeri durdurma potansiyeli olarak adlandırılır. Aynı zamanda bu değer<br />

hareketli elektronların kinetik enerjisine karşılık gelir. Bu deneyden aşağıdaki<br />

sonuçlar çıkarılabilir.<br />

• Herhangi bir metal katot için fotoelektronların salıverilmesi katot üzerine<br />

düşürülen ışığın belli bir frekansı geçmesinden sonra meydana gelir. Bu frekansa<br />

eşik frekansı denir ve her metal için bu değer farklıdır.<br />

• Katodun birim zamanda serbest bıraktığı fotoelektronların sayısı, katot üzerine<br />

düşürülen ışığın şiddetiyle doğru orantılıdır.<br />

• Katot üzerine düşürülen ışığın şiddeti değiştirildiğinde, fotoelektronların kinetik<br />

enerjisi değişmez. Fotoelektronların kinetik enerjisi, düşen ışığın frekansı<br />

değiştiğinde değişir.<br />

• Katot üzerine düşürülen ışıkla, kopan fotoelektronlar arasında bir zaman<br />

farkı ölçülmez.<br />

• Fotoelektrik akım, katodun kimyasal bileşimiyle ilgilidir.<br />

AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ<br />

K<br />

e<br />

● ● ●<br />

●<br />

Şekil 2.3: Fotoelektrik Olayı Açıklamakta Kullanılan Düzenek<br />

A<br />

A


28<br />

1 Å: Uzunluk ölçüsü birimi<br />

olup atomik düzeydeki<br />

büyüklüklerde daha çok<br />

kullanılır ve büyüklüğü<br />

1.10 -10 m'ye eşittir.<br />

λ0: ν0 'a karşılık gelen<br />

dalgaboyudur ve eşik dalgaboyu<br />

olarak adlandırılır<br />

MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U<br />

Bu deneysel sonuçların ikinci ve beşincisini klasik kurama göre açıklamak mümkündür.<br />

Ancak diğerlerini klasik kurama göre açıklamak mümkün değildir. Klasik<br />

kurama göre katottan elektronların koparılabilmesi , katot üzerine düşürülen ışığın<br />

şiddetine bağlıdır, başka bir deyişle katot yüzeyinden bir elektron koparabilmek<br />

için yüzey birimi başına belirli bir ışık enerjisinin yüzeye aktarılması gerekir, bunun<br />

için de çok uzun süre gereklidir. Aksine sonuçlarda da ifade edildiği gibi, ışığın düşürülmesi<br />

ile fotoelektronların oluşması arasında bir zaman farkı gözlenmemektedir.<br />

Bu durumda yukarıdaki deney sonuçlarını klasik kuramın dışında dahası kuantum<br />

kuramı içinde açıklamak gerekir. Einstein, Planck’ın ortaya attığı kuantum kuramından<br />

da yararlanarak fotoelektrik olayı şöyle açıklamıştır.<br />

• Katottan fotoelektronların salıverilmesi katottaki elektronların düşürülen<br />

ışıktan bir foton soğurmasıyla oluşur.<br />

• Frekansı ν olan fotonun enerjisi E = hν eşitliğiyle verilir.<br />

• Elektronu katottan koparabilmek için gerekli minimum enerjiye iş fonksiyonu<br />

adı verilir.<br />

• Eğer foton iş fonksiyonundan fazla enerjiye sahip ise, bu fazla enerji fotoelektrona<br />

K = kinetik enerji kazandırır.<br />

Bu sonuçlar;<br />

1 2 mν<br />

2<br />

hν= W + K<br />

eşitliğiyle ifade edilir. Burada katot üzerine düşen fotonun enerjisi hν ,W katodun<br />

iş fonksiyonu, K ise katottan salıverilen fotoelektronların kinetik enerjisidir.<br />

ÖRNEK 2.3: Dalgaboyu 3000 Å olan bir foton potasyum üzerine düşürülüyor.<br />

Potasyumun iş fonksiyonu 2,3eV olduğuna göre, fotoelektronların<br />

kinetik enerjisini hesaplayınız.<br />

ÇÖZÜM: hν= W + K<br />

ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ<br />

denkleminde ν yerine c konularak denklem yeniden düzenlenirse;<br />

λ<br />

K = hc<br />

λ - W<br />

olur. Verilen değerler bu denklemde yerine konursa;<br />

K = 6,625 . 10 -34 J . s × 3.10 8 ms -1<br />

3.10 -7 m × 1,6 . 10 -19 J<br />

olarak bulunur.<br />

- 2.3eV = 1,84 eV


MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U 29<br />

Fotoelektronların kinetik enerjisi ile katot üzerine düşen fotonun frekansı arasındaki<br />

değişim Şekil 2.4’te verilmiştir.<br />

Şekilde verilen ν0 değeri eşik frekansı olarak adlandırılır. Fotonun bu frekansından<br />

daha büyük frekanslarda katottan fotoelektronlar salıverilmeye başlar ve<br />

her metal için farklı ν0 değerleri ölçülür. Fakat fotoelektronlarla foton arasındaki<br />

değişim her zaman doğrusaldır.<br />

İş fonksiyonunun katot olarak kullanılan metalin cinsine bağlı olduğu ifade edilmişti,<br />

bu metallerden bazıları Tablo2.1’de verilmiştir.<br />

Fotoelektrik olayı özetlemek gerekirse, fotoelektrik olay, ışığın doğasında var olan,<br />

ışığın parçacık özelliğini ortaya koyan deneylerden biridir. Işığın metal yüzeyinden<br />

elektron koparabilmesi için, frekansının belirli bir değerden daha büyük olması gerekir.<br />

Metal üzerine gönderilen ışığın enerjisinin bir kısmı elektronları yüzeyden koparmaya<br />

harcanırken, geri kalan kısmı kopan elektronların kinetik enerjisinde kullanılır.<br />

AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ<br />

K<br />

W<br />

ν 0<br />

Şekil 2.4: Fotoelektrik Olayda, Düşürülen Fotonun Frekansına Göre<br />

Fotoelektronların Kinetik Enerjisindeki Değişim<br />

Tablo 2.1: Bazı Metallerin İş Fonksiyonu<br />

Metal İş Fonksiyonu<br />

Altın 4.82<br />

Bakır 4.70<br />

Gümüş 4.33<br />

Lityum 2.50<br />

Kalsiyum 3.20<br />

Sodyum 2.30<br />

Platin 5.30<br />

Potasyum 2.3<br />

ν


30<br />

MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U<br />

4. Compton Olayı<br />

Işığın foton denilen hν enerjili parçacıklar olduğunu ortaya koyan deneylerden<br />

biri de Compton olayıdır. Eğer fotonların parçacık özellikleri varsa, siyah cisim ışımasında<br />

ve fotoelektrik olayda ifade edildiği gibi, fotonların madde ile etkileşimlerinde<br />

momentumun ve enerjinin korunumu ilkelerinin de sağlanması gerekir. Bu<br />

olayı ilk kez gözlemleyen Amerikalı Fizikçi A.H. Compton olmuştur. Compton xışınlarının<br />

elektronlarla çarpışmalarını, iki katı maddenin birbirine çarpışmasına<br />

benzeterek olayı açıklamıştır. Şekil 2.5’de bir fotonla bir elektronun çarpışması şematik<br />

olarak gösterilmiştir.<br />

Mademki bir çarpışma söz konusudur, o halde momentumun ve enerjinin korunumu<br />

ilkeleri, diğer bütün çarpışma olaylarında olduğu gibi,bu çarpışma için de sağlanmalıdır.<br />

Ancak burada fotonların ışık hızına sahip parçacıklar olduğu ve özel relativite<br />

teorisi de gözönünde bulundurulmalıdır. Bu durumda ışık hızına yakın hızlarda<br />

hareket eden bir parçacığın toplam enerjisinin, Ünite 1.8’de;<br />

E 2 = p 2 c 2 + m0c 2<br />

eşitliğiyle verildiği hatırlanmalıdır. Bu eşitlik fotonlar için düzenlendiğinde, fotonların<br />

durgun kütleleri olmadığından (m0 = 0) ;<br />

E = pc<br />

şeklini alır. Fotonun momentumu ise;<br />

p = E c<br />

p = h ν c<br />

olacaktır. Buna göre şekilde verilen foton-elektron çarpışması için momentumun<br />

korunumu ilkesi x-ekseni için;<br />

ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ<br />

x-ışını<br />

E , P<br />

θ<br />

ϕ<br />

saçılan<br />

x-ışını<br />

● e-<br />

E ,<br />

e<br />

Şekil 2.5: Bir Foton ile Elektronun Çarpışması<br />

E ' , P '<br />

P e<br />

2.6<br />

2.7<br />

2.8


MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U 31<br />

p = p'cosθ + pecosϕ<br />

y-ekseni için;<br />

0 = p'sinθ - pesinϕ<br />

eşitlikleriyle yazılabilir. Burada p' fotonun, pe ise elektronun çarpışmadan sonraki<br />

momentumudur. Diğer yandan enerjinin korunumu;<br />

pc + m0c 2 = p'c + Ee<br />

eşitliğiyle yazılabilir. Burada m0c 2 büyüklüğü elektronun durgun kütlesinden<br />

dolayı sahip olduğu enerjidir. Ee ise elektronun çarpışmadan sonraki toplam<br />

enerjisidir ki momentumu cinsinden;<br />

Ee = p e 2 c 2 + m0 2 c 4<br />

eşitliğiyle verilir. Momentumun korunumu olarak verilen 2.9 ve 2.10 eşitlikleri;<br />

pecosϕ = p - p'cosθ<br />

pesinϕ = p'sinθ<br />

şeklinde düzenleyip, eşitliklerin her tarafının kareleri alınıp toplanırsa;<br />

p e 2 = p 2 + p' 2 - 2pp'cos θ<br />

eşitliği elde edilir. Eş 2.11’de verilen ifadesini yalnız bırakıp karesini alırsak;<br />

Ee 2 = pc 2 + p'c 2 + m0c 2 2 + 2 m0c 2 pc - p'c - pc p'c<br />

eşitliği elde edilir. Öte yandan 2.12 ve 2.14 denklemlerinden yararlanarak<br />

değerleri yerine yazılarak;<br />

p - p'<br />

p p'<br />

= 1<br />

m0c<br />

1 - cosθ<br />

elde edilir. Bu ifade de p ve p' momentumlarının yerine 2.8 eşitliğinden yararlanarak<br />

frekanslar içindüzenlersek yukarıdaki eşitlik<br />

1<br />

ν' - 1 = h 1 - cosθ<br />

ν 2 m0c<br />

yazılabilir. Bu eşitliği fotonların dalgaboyları için düzenlersek;<br />

∆λ = λ' - λ = h<br />

m0c<br />

şeklinde düzenlenebilir. Burada h ifadesi Compton dalgaboyu olarak ad-<br />

m0c<br />

landırılır ve λc ile gösterilir.<br />

AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ<br />

1 - cosθ<br />

2.9<br />

2.10<br />

2.11<br />

2.12<br />

2.13<br />

2.14<br />

2.15<br />

Ee 2<br />

2.16<br />

2.17<br />

2.18


32<br />

MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U<br />

ÖRNEK 2.4: Dalgaboyu 2Å olan x-ışınları elektronlarla saçılmaya uğruyor.<br />

X-ışınları gelen demet ile 45° ’lik açıyla saçıldığına göre,saçılan<br />

x-ışınların dalgaboyunu hesaplayınız.<br />

ÇÖZÜM: 2.18 eşitliğinde θ =45° ve gelen x-ışınlarının dalagaboyu λ =<br />

2Å yerine konulursa;<br />

ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ<br />

λ' - λ = h<br />

m0c<br />

olarak bulunur.<br />

Yukarıdaki denklemden ∆λ ’nın 2λ ’dan daha büyük olamayacağı açıkça görülmektedir.<br />

Öte yandan, ∆λ saçıcı ortamın cinsine ve gelen fotonun dalgaboyuna<br />

bağlı olmayıp, yalnızca θ saçılma açısına bağlı olarak değişmektedir. Eğer fotonun<br />

çarpıştığı elektron atoma zayıf bir şekilde bağlanmışsa, fotonun enerjisindeki değişim<br />

küçük, dalgaboyundaki değişim büyük olacağından ∆λ farkı da büyük olacaktır<br />

ve ölçülebilecektir. Eğer elektron atoma sıkıca bağlanmışsa, fotonun enerjisindeki<br />

değişim büyük fakat dalgaboyundaki değişim küçük veya hiç olmayacaktır.<br />

Bu durumda fotonun elektron ile değil de atomun tamamı ile çarpıştığı düşünülür<br />

ve elektronun kütlesi yerine atomun tüm kütlesini hesaba katmak gerekir. Öte<br />

yandan ∆λ ’nın ölçülebilir büyüklükte olması için gelen fotonun enerjisinin yeterince<br />

büyük olması gerekir<br />

5. Frank-Hertz Deneyi<br />

1 - cosθ<br />

λ' - 2Å = 0,0243 Å 1 - cos45 0<br />

λ' = 2,0071Å<br />

Bohr atom modeline göre, bir atomdaki elektronlar çekirdek etrafında belirli enerji<br />

seviyelerinde hareket ederler. Elektronların enerjilerini arttırarak, temel durumda<br />

bulunan (çekirdeğe en yakın elektronlar) elektronu daha üst enerji seviyelerine çıkarmak<br />

veya atomdan koparmak mümkündür. Temel durumda bulunan elektronu<br />

daha üst enerji seviyelerine çıkarmak için yeterli enerjiye uyarma ve atomdan uzaklaştırmak<br />

için gerekli enerjiye ise iyonlaşma enerjisi denir. Frank Hertz atomların<br />

uyarma gerilimlerini Şekil 2.6’da verilen deney düzeneği yardımıyla ölçmüştür.<br />

Düşük basınçta gaz bulunan bir tüp içinde, katodun karşısına elek biçimindeki bir<br />

anodun arkasına toplayıcı elektrot konmuştur. Toplayıcı elektrot ile anot arasına,<br />

katot ile anot arasına uygulanan gerilimin tersi, sabit bir V0 voltajı uygulanmaktadır.<br />

Bunun nedeni elektronlar için bir potansiyel duvarı veya engeli oluşturmaktır.<br />

Katot ile anot arasına bir voltaj uygulandığında aradaki elektronlar Coulomb<br />

kuvveti nedeniyle anoda doğru hareket ederler. Anottan geçen elektronların enerjisi<br />

yeteri kadar büyük değilse, elektronlar bu potansiyel duvarını geçemeyeceklerdir.<br />

Elektronların enerjileri yeteri kadar büyükse, potansiyel duvarını aşıp toplayıcı


MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U 33<br />

elektroda çarparak devreden geçen akımı oluşturacaklardır. Bu durumda V0 voltajı<br />

sabit tutulurken katot ve anot arasına uygulanan V voltajı arttırılarak, uygulanan<br />

gerilime bağlı olarak devreden geçen akım ölçülebilir. Atomun uyarılma gerilimi,<br />

devreden geçen akımın uygulanan gerilime göre değişimi çizilerek, belirlenebilir.<br />

Şekil 2.7’de civa buharı için I ≈ f(v) eğrisinden den uyarılma enerjileri belirlenebilir.<br />

Şekilden de görüldüğü gibi civa atomundaki elektronların birinci enerji seviyesi<br />

4,9eV değerini alırken ikinci enerji seviyesi 9,8eV değerini almaktadır. Yani cıva<br />

atomunun her bir enerji seviyesi arasındaki fark 4,9eV’tur. Bu da gösteriyor ki,<br />

atomlarda elektronlar ancak belli enerji seviyelerinde bulunabilmektedir.<br />

Katot ve anot arasına uygulanan voltaj V0 değerinden küçük olduğu sürece, elektronların<br />

enerjileri toplayıcı elektroda ulaşmasına yetmeyeceğinden devreden akım<br />

geçmez. V0 değerinden daha büyük V değerlerinde elektronlar potansiyel duvarını<br />

geçerek toplayıcı elektroda ulaşacaklarından devreden geçen akım sıfırdan başlayarak<br />

artmaya başlayacaktır. Bu durumda elektronlar ile tüp içindeki gaz atomları<br />

arasındaki çarpışmalar, enerji kaybı olmadığından, esnek çarpışmalardır, ancak uygulanan<br />

gerilim arttıkça elektronların kinetik enerjileri artar.<br />

i<br />

(µA)<br />

AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ<br />

K<br />

●<br />

● ● ●<br />

●<br />

e<br />

A<br />

●<br />

TE<br />

V V0<br />

V<br />

Şekil 2.6: Frank-Hertz Deneyinde Kullanılan Düzenek<br />

(c›va cıva buharı<br />

buhar›)<br />

V 0<br />

4,9V<br />

4,9V<br />

4,9V<br />

4,9V<br />

10 20 30<br />

A<br />

V(volt)<br />

Şekil 2.7: I-V Grafiği, Civa Atomundaki Elektronların Enerji Seviyeleri


34<br />

MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U<br />

Elektronların kinetik enerjileri uygulanan voltaja bağlı olarak öyle bir değere gelir<br />

ki, gaz atomunda temel durumunda bulunan bir elektronu bir üst seviyeye çıkartabilecek<br />

değere ulaşır. Bu durumda atomdaki elektronlar hareketli elektronların<br />

enerjilerini soğurarak bir üst enerji seviyesine çıkar ve devreden geçen akım değeri<br />

azalır. Akımın bu değerine karşılık gelen voltaj, gaz atomunun birinci uyarılma<br />

enerjisine denktir. Uygulanan voltaj arttırılmaya devam edildiğinde hareketli elektronların<br />

kinetik enerjileri yine artmaya başlar ve buna bağlı olarak devreden geçen<br />

akım da artmaya başlar. Akımda gözlenen artış ikinci iyonlaşma enerjisine kadar<br />

devam edecek, ikinci iyonlaşma enerjisinden sonra akım tekrar azalarak olay bu sırayı<br />

izleyecektir.<br />

6. Işığın Dalga-Parçacık İkilemi<br />

Young ve Fresnel’in yaptıkları deneyler, yansıma, kırınım, girişim deneyleri, ışığın<br />

dalga yapısını ortaya koyan deneylerdir. Öte yandan siyah cisim ışıması, fotoelektrik<br />

olay ve Compton saçılması deneylerinden de gördüğümüz gibi ışığın tanecik yapıya<br />

sahip olduğu ifade edilmektedir. Işığın bu ikili davranışı ışığın dalga-parçacık<br />

ikilemi olarak bilinmektedir. Işığın hem dalga hem de tanecik özelliği göstermesi<br />

başlangıçta çelişki gibi düşünülebilir, ancak bilinmektedir ki bir çelişki yoktur.<br />

Max Born’un maddenin de ışık gibi dalga özelliğini gösterebileceği fikri ve de Broglie’nin<br />

“hareketli her taneciğe bir dalganın eşlik edeceği” varsayımı ışığın hem dalga<br />

hem de tanecikli yapıda olacağı düşüncesini geliştirdi. Niels Bohr bütünleme ilkesine<br />

göre “dalga ve parçacık karakterleri bütünleyicidir, ikisi aynı anda gözlenemez.<br />

Yapılan ölçümün cinsine göre bu iki karakterden biri gözlenir”. Bu durumda hiçbir<br />

model tek başına ışığın bütün özelliklerini belirlemede kullanılamaz. Ancak iki model<br />

birbirinin tamamlayıcısı olarak birleştirilirse gözlenen ışık davranışlarının tamamını<br />

anlamak mümkün olur.<br />

Özet<br />

Planck siyah cisim ışımasıyla, yayılan veya soğurulan enerjinin sürekli biçimde olmayıp, kesikli<br />

enerji değerleri aldığını ortaya koyarak siyah cisim ışımasındaki ışıma enerjisinin dalgaboyuna<br />

ne şekilde bağlı olduğunun gösterdi. Böylece klasik fiziğin cevaplayamadığı bir problem<br />

çözülmüş oldu.<br />

Fotoelektrik deneyi ile Einstein ışığın tanecikli yapıda olduğunu kanıtlamıştır. Einstein’a<br />

göre ışık foton denilen taneciklerden oluşmaktadır. Işığın soğurulması veya yayınlanması<br />

süresince fotonların oluşması veya kaybolması, fotonun tümünü kapsayacak biçimde meydana<br />

gelir. Fotoelektrik olayda hν enerjili fotonlar metal üzerine düşürüldüğünde enerjilerinin<br />

bir kısmı metaldeki elektronların bağlı oldukları atomlardan sökmek için kullanılırken bir<br />

kısmı kopan elektronların hareketlerinde kullanılır. Bu olay metal üzerine düşen fotonların<br />

ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ


MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U 35<br />

enerjilerini metaldeki elektronlara aktarmasıyla meydana gelir.Bu durumda metal üzerine<br />

düşen fotonların enerjisi hν ise;<br />

hν= K + W<br />

eşitliğiyle verilir.<br />

Compton yüksek enerjili fotonların elektronlarla çarpışmasıyla saçıldığını ve bu çarpışmada<br />

fotonun dalgaboyundaki kayma miktarının,<br />

λ ' - λ = h<br />

m0c<br />

1 - cosθ<br />

kadar olduğunu göstermiştir. Bu durumda materyaldeki elektronlar atoma sıkı bir şekilde<br />

bağlanmışlarsa ∆λ küçük, zayıf şekilde bağlanmışlarsa ∆λ büyük olacaktır. Compton<br />

saçılma deneyini açıklarken fotonlarla elektronların çarpışmasını iki katı maddenin birbiriyle<br />

çarpışması gibi düşünmüş ve sonuçta ışığın tanecik karakterinde olduğunu ifade etmiştir.<br />

Huygens ve Fresnelin yaptıkları kırınım, girişim deneylerinde ışığın dalga karakterinde olduğu<br />

ifade edilmiştir. Ancak daha sonra siyah cisim ışıması, fotoelektrik olay ve Compton saçılması<br />

gibi deneylerde ışığın tanecik karakterinin de olduğu ortaya konulmuştur. Bohr bu<br />

ikilemi “dalga ve parçacık hareketleri bütünleyicidir, ikisi ayna anda gözlenemez. Yapılan ölçümün<br />

cinsine göre bu iki karakterden biri gözlenir” ifadesiyle ortadan kaldırmıştır.<br />

Değerlendirme Soruları<br />

1. Aşağıdaki ifadelerden hangisi siyah cismi tanımlar?<br />

A. Işığın tamamını soğuran cisimlerdir.<br />

B. Işığın tamamını soğuran veya yayan cisimlerdir.<br />

C. Işığın tamamını yayan cisimlerdir.<br />

D. Işığın tamamını soğuran veya yansıtan cisimlerdir.<br />

E. Işığın tamamını yansıtan cisimlerdir.<br />

2. 600nm maksimum dalgaboylu ışıma yapan cismin sıcaklığı kaç K’dir?<br />

A. 4830<br />

B. 4530<br />

C. 5830<br />

D. 5530<br />

E. 5500<br />

AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ


36<br />

MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U<br />

3. İnsan vücudu tarafından yayılan ışının maksimum dalagaboyu ne kadardır<br />

(Vücut sıcaklığını 37° alınız)?<br />

A. 15 µ<br />

B. 10,3 Å<br />

C. 9,3 µ<br />

D. 9,3 Å<br />

E. 10,3 µ<br />

4. Dalgaboyu 5000 Å olan fotonun enerjisi kaç eV’tur?<br />

A. 2,60<br />

B. 2,00<br />

C. 2,49<br />

D. 3,49<br />

E. 3.00<br />

5. İş fonksiyonu 4,8 eV olan altın plaka üzerine 2000 Å dalgaboylu fotonlar düşürüldüğünde,<br />

altın plakadan kopan fotoelektronların kinetik enerjileri kaç<br />

eV’tur?<br />

A. 1,9<br />

B. 1,4<br />

C. 2,4<br />

D. 1,0<br />

E. 3.0<br />

6. Bir metal için eşik frekansı, ν0 , 6.10 13 hertz olarak ölçülüyor. Bu metalin iş<br />

fonksiyonu kaç eV’tur?<br />

A. 0,20<br />

B. 0,25<br />

C. 0,30<br />

D. 0,35<br />

E. 0,40<br />

7. Fotoelektrik deneyinde devreden geçen akımı oluşturan fotoelektronların sayısı<br />

aşağıdakilerden hangisine bağlıdır?<br />

A. Işığın frekansına<br />

B. Işığın şiddetine<br />

C. Işığın dalgaboyuna<br />

D. Fotoelektronların kinetik enerjilerine<br />

E. Işığın hızına,<br />

8. İş fonksiyonu 2,35 eV olan sodyumdan elektron koparabilmek için üzerine<br />

düşürülecek ışığın frakansı en az kaç hertz olmalıdır?<br />

A. 5,68.10 14<br />

B. 5.10 14<br />

C. 6,68.10 14<br />

D. 7,68.10 14<br />

E. 4,68. 10 14<br />

ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ


MODERN Fİ Z İĞİN DOĞ U Ş U 37<br />

9. İş fonksiyonun tanımı için aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğrudur?<br />

A. Metalde bulunan atomların hareketi için gerekli enerji<br />

B. Metalden kopan elektronları hareket ettirmek için gerekli enerji<br />

C. Hareketli elektronları durdurmak için gerekli enerji<br />

D. Metal üzerine gönderilen ışığın enerjisi<br />

E. Metalden elektron koparabilmek için gerekli enerji<br />

10. Bir Compton saçılması deneyinde, çarpışma sonrasında elektron ve fotonun<br />

hareket doğrultularının gelen fotonun hareket doğrultusu ile yaptıkları açılar<br />

sırasıyla 30° ve 90° dir. Gelen fotonun enerjisini hesaplayınız (cos30° =0,86,<br />

sin30° =0,5, cos90° =0, sin90° =1).<br />

A. 0,5 MeV<br />

B. 3,7 MeV<br />

C. 3,7 keV<br />

D. 0,37 MeV<br />

E. 3 eV<br />

Ek Okuma Kaynakları<br />

Beiser A., Concepts of <strong>Modern</strong> Physics, McGraw-Hill Book Company, 1967.<br />

Eisberg R., Resnick R., Quantum Physics, John Wiley & Sons,1976.<br />

Erbil H.,Kuantum Fiziği, İzmir,1990.<br />

Gündüz E., <strong>Modern</strong> Fiziğe Giriş, İzmir,1988.<br />

Karaoğlu B., <strong>Modern</strong> Fizik, İstanbul, 1997.<br />

<strong>Modern</strong> Fizik, Anadolu Ü. Açıköğretim F. Lis. Tam. Prog., Eskişehir 1991.<br />

Değerlendirme Sorularının Yanıtları<br />

1. B 2. A 3. C 4. C 5. B 6. B 7. B 8. A 9. E 10. D<br />

AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!