Not-1 - Tıbbi Görüntüleme Teknikleri
Not-1 - Tıbbi Görüntüleme Teknikleri
Not-1 - Tıbbi Görüntüleme Teknikleri
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
RÖNGEN FİZİĞİ<br />
X –Işınları<br />
X-Işınlarının Bulunuşu ve Tarihçesi :<br />
Günümüz görüntüleme yöntemlerinin temelini oluşturan ve tıp<br />
biliminde yeni bir çağ açan X ışınları 1895 yılında Alman<br />
Fizik Profesörü Wilhelm Conrad Röntgen tarafından<br />
keşfedilmiştir.
• O tarihte Röntgen bir Crookes<br />
tüpünü indüksiyon bobinine bağlayarak<br />
tüpten yüksek gerilimli elektrik akımı<br />
geçirdiğinden tüpten oldukça uzakta<br />
durmakta olan cam bir kavanoz içindeki<br />
baryumlu pilatin siyanür kristallerinde<br />
bir takım pırıltıların olduğunu gözlemiş.<br />
• Bu tür pırıltılara neden olan ışınlara o<br />
ana kadar bilinmemesinden dolayı<br />
X-ışınları adını vermiştir.
• Tüpten yüksek gerilimli akım geçirildiğinde<br />
karşısındaki ekranda parıldamalar oluşturan<br />
ışınların değişik cisimleri farklı derecelerde<br />
geçebildiği kurşun plakalar tarafından ise<br />
tutulduğunu gözleyen Röntgen, eliyle tuttuğu<br />
kurşun levhanın ekrandaki gölgesini<br />
incelerken kendi parmak kemiklerinin<br />
gölgelerini de fark etti.<br />
• Bu olay üzerine içinde fotoğraf plağı<br />
bulunan bir kasetin üzerine karısının elini<br />
yerleştirerek parmak kemiklerinin ve<br />
yüzüğünün görüntüsünü elde etmiştir.
Arılık 1895 te günümüzdekilerle<br />
kıyaslanmayacak ölçüde basit ilk<br />
röntgen cihazı imal edilmeye<br />
başlanmıştır.
•1895 yılı sonlarında bu buluşunu<br />
bilimsel bir toplantıda açıklayan<br />
Roentgen, 1901 yılında ilk kez<br />
verilmeye başlanan Nobel Fizik<br />
ödülünü de almıştır.<br />
•<br />
•Röntgen 1923 yılında 78<br />
yaşındayken ölmüştür.<br />
•<br />
•Eşinin el filmi ile tıbbi alandaki ilk<br />
görüntülemeyi yapan Roentgendir<br />
(1896).
•Bu buluştan çok kısa bir zaman<br />
sonra H. Antoniee Becquerel X-<br />
ışınları üzerinde çalışırken<br />
uranyumun radyoaktifliğini,<br />
• Curie ler ise radyum<br />
elementini keşfederek radyoloji<br />
alanında yeni bir bilimin doğuşunu<br />
gerçekleştirmişlerdir.
X-ışınlarıyla ilgili ülkemizde ilk<br />
uygulamalar tıp dışı kişiler<br />
tarafından gerçekleştirilmiştir.<br />
Ülkemizde X –ışınlarını ilk üreten<br />
kişinin Galatasaray lisesi fizik ve<br />
matematik öğretmeni Mösye İzuar<br />
olduğu bildirilmektedir.
Ülkemizde X –ışınlarının tıp kökenli<br />
kişilerle kullanılması ise 1896 yılına<br />
dayanmaktadır. O zamanların tıp<br />
fakültesi olan Mülkiyeyi <strong>Tıbbi</strong>ye (Askeri<br />
Tıp Mektebi) mektebinden yeni mezun<br />
olmuş bir doktor olan Yüzbaşı Esat<br />
Fevzi asistanı olduğu fizik bölümünde<br />
Crookes, tüpünü kullanarak<br />
arkadaşlarıyla birlikte gerçekleştirdiği<br />
deneylerle ilk radyografileri elde<br />
etmişlerdir.
• Dr. Esat Fevzi’nin bu çalışmaları askeri<br />
tıbbiyede büyük destek görmüş ve<br />
kendisi Osmanlı-Yunan savaşında<br />
görevlendirilmiş dünya tıp tarihinde ilk<br />
kez ateşli silah yaralanmasına maruz<br />
kalmış yaralı askerlerdeki kurşunlar<br />
çekilen radyografiler ile tespit edilmiştir.<br />
•Ülkemizde ilk özel röntgen laboratuarı<br />
Musevi asıllı olan Englender<br />
tarafından 1905 yılında İstanbul Beyoğlu<br />
‘nda açılmıştır.
X-Işını Tüpü ve Çalışma<br />
Prensipleri<br />
X veya röntgen ışınlarını meydana<br />
getirdiği insan yapısı aygıtları X ışını<br />
tüpü veya röntgen tüpü adı<br />
verilmektedir. Tarihi gelişim süreci<br />
içerisinde ilk üretilen X ışını tüpleri gaz<br />
tüpü veya mucidine izafeten Crookes<br />
adı ile anılmaktadır.
Roentgen in deneysel aleti (Crookes tube) kasım. 1895
• Bu tüpler camdan yapılmış ve iç havası<br />
kısmen boşaltılmıştı. İçerisinde biri negatif<br />
( katot ), diğeri pozitif ( anot ) olmak üzere<br />
iki elektrot bulunmaktaydı.<br />
• Katot ısıtılmıyor iki elektrot arasına<br />
yüksek voltaj uygulanarak oluşturulan<br />
elektronlar anota çaptırılıyordu.<br />
• Anota çarpan bu elektronlar ise X ışınlarını<br />
meydana getiriyordu.<br />
• Bu türden aygıtlar zamanla yeterli miktarda<br />
X ışını üretememesi ve meydana gelen x<br />
ışınlarının ölçülememesinden dolayı<br />
kullanımdan kalkmıştır.
• Dr.W.D. Coolidge , 1913 yılında<br />
modern X ışını tüpünün öncül şeklini<br />
geliştirmiştir.<br />
• Temel prensipleri günümüzde de<br />
kullanılan tüplerde uygulanan ve<br />
coolidge tüpü olarak da adlandırılan<br />
aygıtlar:<br />
1.Havası boşaltılmış cam bir kap ,<br />
2.Isıtılan bir katot,<br />
3.Elektronların çarptırıldığı hedef anot ve<br />
4.Elektronların katotdan anota gitmesini<br />
sağlayan yüksek akım voltajlı devreden<br />
oluşmaktadır.
Röntgenin X ışınlarını keşfinden sonra birçok<br />
değişikliğe uğramış olan x ışını tüpü günümüzde<br />
Coolidge tarafından geliştirilmiş şekilleriyle<br />
kullanılmaktadır.
X-ışını X-ışını<br />
Tüpleri<br />
Coolidge Tüpü Döner Anotlu<br />
Modern tüp
İlk <strong>Tıbbi</strong> Röntgen <strong>Teknikleri</strong><br />
1913 diş ünitesi<br />
Akciğer floroskopisi 1901
Şimdiki Teknolojiler<br />
Floroskopi odası Digital flat panel<br />
dedektörler<br />
dedektörler
• Standart X ışını tüpü havası tamamen<br />
boşaltılmış cam bir kap içerisinde bulunur.<br />
• Tüpün içinde oluşacak yüksek ısının<br />
giderilmesi için anot diski bakır bir sapa<br />
monte edilmiştir.<br />
• Cam ile izolasyon tabakası arasına da yağ<br />
konulmuştur. Tüp bütünüyle bu yağın<br />
içerisinde olup bakır gövde içerisinden su<br />
veya yağ geçirilerek soğutulmaktadır.<br />
• Yağ aynı zamanda katot ile anot<br />
arasındaki kısa devreyi önlerken tüpün<br />
soğumasına da yardımcı olmaktadır.
• Tanısal radyolojide yalnız tanısal amaçlı<br />
gönderilen ışınlar yararlı olacağı için x ışınlarını<br />
sadece pencere kısmından tüpü terk etmesi<br />
amaçlanır. Bir tüpte 5 cm 2 alanında pencere adı<br />
verilen x ışınlarının tüpü terk ettiği daha ince bir<br />
cam bölgesi bulunur.<br />
•X ışını tüpü pencere açıklığı dışında x ışını ve<br />
elektrik kaçağını önlemek amacıyla daima<br />
kurşundan yapılmış adına haube de denilen bir<br />
korunak içine yerleştirilip çok iyi bir şekilde izole<br />
edilmiştir.<br />
•Ancak buna rağmen tüpten çalışma esnasında<br />
bir miktar x ışını kaçağı olur ki buna kaçak<br />
radyosyon adı verilir.
•.<br />
• Radyoloji departmanlarında 100<br />
kilovolt ile 1000 miliamperlik<br />
jeneratörler kullanılmaktadır. Bu sayede<br />
şehir cereyanındaki voltaj 500-1000<br />
kat yükseltilmiş olur.
ANOD:<br />
Anod x- ışını tüpünün pozitif kısmıdır.<br />
Hedef için mekanik destek sağlar ve iyi termal<br />
iletim sağlar.<br />
Katoddan anoda çarpan elektronların<br />
kinetik enerjilerinin %99’u ısıya dönüşür. Bu<br />
ısı anoda zarar vermeden uzaklaştırılmalıdır.<br />
Bu yüzden anod bakır bir sapa bağlıdır. Bu<br />
bakır kol aracılığı ile bakırın iyi iletken özelliği<br />
sayesinde ısıyı iletir.<br />
Anod materyalinin ısıdan zararlanmasını<br />
önlemek için erime noktası yüksek tungsten<br />
idealdir.
• Anod materyali sabit ve döner başlıklı olmak<br />
üzere 2 çeşittir.<br />
• Genel amaçlı x-ışını tüpleri döner anodludur.<br />
• Döner anodlar dakikada yaklaşık 3400-<br />
10000 defa dönerler. Anodun bu hıza ulaşması<br />
kısa bir zaman alır. Grafi çekimi için kumanda<br />
panelindeki düğmeye basınca duyulan dönüş<br />
sesi anodun hızlanma sesidir.<br />
•<br />
• X ışını ekspojuru anod normal dönme hızına<br />
ulaştığı zaman gerçekleşir.
•X- ışınlarının anodta çarptıkları odak ne<br />
kadar küçük ise görüntü keskinliği o kadar<br />
artar. Ancak küçük odak kullanımında<br />
oluşan ısı artar.<br />
• Anoda çarpan elektronlardan oluşacak<br />
X- ışınının 1-3 cm genişliğinde pencereden<br />
objeye yönlenebilmesi için anod 7-18 ° gibi<br />
bir açı ile eğimli olarak yerleştirilmiştir.<br />
• Açının bir dezavantajı ‘topuk<br />
etkisi’dir. Açılandırma x- ışını homojenliğini<br />
bozar. Açı ile birlikte x- ışını demetinin<br />
katoda yakın tarafında radyasyon<br />
yoğunluğu daha fazla olur.
• Anod tarafına yakın taraftan oluşan x<br />
ışını katod tarafına yakın oluşan x<br />
ışınından daha uzun bir hedef yolu<br />
kateder. Böylelikle hedefin ‘topuğuna’<br />
yakın bölümünde oluşan x ışınından<br />
daha uzun bir hedef yolu kateder.<br />
•<br />
• Böylelikle hedefin ‘topuğuna’ yakın<br />
bölümünde oluşan X- ışınları daha<br />
düşük intensitede olur.
• Topuk etkisini azaltmak için:<br />
1. Anod açısı arttırılmalı,<br />
2.Tüp obje mesafesi arttırılmalı,<br />
veya<br />
3.Fokal spotun boyu azaltılmalıdır.
KATOD<br />
•Flaman ve foksleyici başlıktan ibaret<br />
olup tüpün negatif yüklü tarafıdır.<br />
•Filaman 2 mm çapında, 1-2 cm<br />
uzunluğunda tel bir sargıdır.<br />
• Flamanlar genellikle Tungsten gibi<br />
yüksek ısıya dayanıklı ve erime noktası<br />
3410 °C gibi ağır metallerden imal<br />
edilir.
Fokusleyici başlık:<br />
•Filamanın etrafına yerleştirilmiş metal<br />
bir kutucuktur.<br />
•Elektron demetinin istenilen doğrultuda<br />
anoda yönlendirilmesini sağlar.<br />
•Fokusleyici başlık ile birlikte filamanın<br />
kalınlığı ‘fokal spotu’ belirler.<br />
•Modern x ışını tüplerinde biri 0.1-1<br />
mm, Diğeri 1-2,5 mm kalınlığında olmak<br />
üzere genellikle 2 fokal spot bulunur ve<br />
bu tür tüplere bifokal tüpler adı verilir.
•Küçük fokusu ayrıntılı görüntü<br />
elde etmek istediğimiz yerlerde;<br />
•Büyük fokusu ise fazla X- ışını<br />
gereken durumlarda kullanırız.
X- IŞINLARININ ELDE EDİLİŞİ:<br />
1. Röntgen cihazı çalıştırıldığında filaman düşük bir<br />
akımla ısınır.<br />
2. Filamana uygulanan yaklaşık 10 volt, 4A’lik akım<br />
filamandaki yüksek rezistans nedeniyle 2200 °C’yi<br />
aşan ısınmaya neden olur.<br />
3. Isıtılan flamanda atomlara ait dış yörünge<br />
elektronları serbestleşerek etrafa salınır. Bu olaya<br />
‘termoiyonik emisyon’ adı verilir.<br />
4. Termoiyonik emisyon ile salınan elektronlar<br />
katod ile anod arasına yüksek voltaj uygulayarak<br />
hızlandırılırlar.<br />
5.Fokusleyici başlık ile anoda yönlendirilirler.
•Radyografide ve radyoterapide kullanılan x ışınları<br />
havası boşaltılmış bir tüp içinde yüksek gerilim altında<br />
ısıtılan katotdan çıkan elektron demetinin<br />
hızlandırılarak anota çaptırılması ile elde edilmektedir.<br />
•Katotdan fırlatılan elektronlar anota çarptıklarında<br />
birdenbire dururlar ve kinetik enerjileri başka enerji<br />
şekillerine dönüşür.<br />
•Röntgen cihazlarında gerçekleşen değişim ile bu<br />
enerjinin % 99.8 ‘i ısıya dönüşürken sadece % 0.2 si<br />
hedef anot materyalinin atomları ile etkileşime girerek<br />
frenleme ve karakteristik radyosyon şeklinde<br />
tanımlanan x ışınını oluştururlar.
Frenleme Radyasyonu<br />
(Braking= Breamsstrahlung):<br />
Katottan fırlatılan elektronların bazıları<br />
hedef anot materyalinin anot çekirdeğinin<br />
çekim gücü ile yavaşlatılır ve kinetik<br />
enerjilerinin bir bölümünü bu şekilde<br />
kaybederler. Elektronlardaki bu tarz bir hız<br />
kaybı frenleme radyosyonu şeklinde x ışını<br />
oluşumuna yol açarlar.<br />
X ışının büyük bir kısmı ( % 70-85 ) bu<br />
şekilde ortaya çıkmaktadır.
Bremsstrahlung X-Ray oluşumu<br />
gelen electron (yüksek<br />
enerjili)<br />
Hedef atom<br />
M Shell<br />
L Shell<br />
K shell<br />
W<br />
Giden electron (düşük<br />
enerjili)<br />
Bremsstrahlung<br />
X-ray yayılımı
Karakteristik Radyasyon :<br />
Katotdan salınan ve hızlandırılarak<br />
hedef anot materyaline çarpan elektronlar<br />
çarptıkları maddenin atomlarının iç<br />
yörüngesinden bir elektron sökerler. Sökülen<br />
bu elektronun yeri dış yörüngelerden bir<br />
elektron tarafından doldurulur ve bu esnada<br />
karakteristik radyasyon olarak tanımlanıp x<br />
ışını oluşur. Karakteristik radyasyon tanısal<br />
radyolojide kullanılan x ışınlarının % 15-30<br />
‘unu oluşturur.
Characteristic X-Ray oluşumu<br />
Hedef atom<br />
Gelen electron (yüksek<br />
enerji)<br />
L X-ray<br />
K X-ray<br />
Characteristic X-ray yansıması<br />
M Shell<br />
L Shell<br />
K shell<br />
W<br />
Giden elektron (düşük<br />
enerji)<br />
çıkarılan electron<br />
iyonize atom
X-rays nereden geliyor ?<br />
Hedef elementin atomu Karakteristik X-ray<br />
Nucleus<br />
Electrons<br />
Bremsstrahlung
X-IŞINI NASIL ÜRETİLİR ??<br />
X-ray<br />
Anode (+) Cathode (-)<br />
Electrons<br />
Target<br />
X-ray tube
•Aslında tanısal amaçla kullanılmaya elverişli x<br />
ışını anotta oluşan enerjinin ancak binde biri<br />
kadardır.<br />
•Burada tüp içinde akan elektron demeti ile x<br />
ışınlarının tamamı ile ayrı şeyler olduğunun<br />
unutulmaması gerekir.<br />
•Bu iki olayı karşılaştırmak için şöyle bir örnek<br />
vermek yerinde olur. Uzakta duran teneke<br />
kutuya taşlar atan bir kişi düşünelim. Burada<br />
atılan taşlar katottan fırlatılan elektronlara<br />
taşların teneke kutuya çarpmasıyla oluşan ses<br />
x ışınlarına benzetilebilir.
Dış yörünge elektronu iç yörüngeyi<br />
doldurmak üzere seyrederken başka bir<br />
elektrona çarparak onu atomdan dışarı<br />
fırlatabilir. Bu olaya Auger olayı,<br />
fırlatılan elektrona Auger elektronu<br />
denir. Bu olay sonucu da karakteristik<br />
X- ışını oluşur.
Anot yüksek erime noktası ve atom<br />
numaralarına sahip maddelerden imal<br />
edilmiş olup bu amaçla genellikte<br />
tungsten seçilmiştir. Bu durum daha<br />
yüksek ısı iletimi, daha fazla elektron<br />
içermesi ve daha güçlü x ışını üretimi<br />
için gereklidir.
Ancak daha yumuşak x-ışının hedeflendiği<br />
mamografi cihazlarının x ışını tüplerinde<br />
anot materyali molibden veya<br />
rhodiumdan imal edilmiştir.<br />
Ancak son yıllarda Dijital mamografilerde<br />
tungsten anod kullanarak memeye verilen<br />
radyasyon dozunu %30 azaltmaktadır.
•Anota arpan elektronlardan oluşan x ışınının 1-3<br />
cm genişliğinde ve pencere adı verilen açıklıktan<br />
objeye yönlendirilmesi için anot 7-18 ° gibi bir açı ile<br />
eğimli olarak yerleştirilmiştir.
X-Ray<br />
TÜPÜ
X- IŞINI TÜPÜNÜ KORUMA YOLLARI:<br />
• Dikkatli kullanım ile tüp uzun ömürlü olur.<br />
1. Ekspojur zamanının,<br />
2. mA ve kv faktörlerinin düşük kullanılması,<br />
3. Daha hızlı imaj reseptörlerinin kullanımı<br />
tüpün ömrünü uzatır.<br />
• Tüpün çalışmaması pek çok sebebe bağlı<br />
olabilir. Çoğu durum tüp içerisinde yüksek<br />
ısıya bağlıdır.
X- IŞINI TÜPÜNÜ KORUMA YOLLARI:<br />
Anoda oluşan yüksek ısı radyasyon yolu ile<br />
azalır. Kalan ısı anodtan rotora ve gövdeye<br />
iletilir, iletken yağa geçerek soğutulur ve<br />
kalanı oda havasına ulaşır Isıdan oluşan<br />
hasardan korunmak için anod ısınmadan<br />
maksimum radyografik teknikler<br />
kullanılmamalıdır.<br />
Kullanılırsa anoda lokal yüzey erimesi ve<br />
hasar oluşur. Yüzeyde erime, azalmış X- ışını<br />
üretimine neden olur. Erime ve tungstenin<br />
buharlaşması ciddi boyutlara gelirse tüp<br />
komponentlerine tungsten çöker.<br />
Filamentteki Tungsten yüksek ısı ile<br />
buharlaşır ve zaman içinde incelerek açılır.<br />
İlerleyen zamanda filament kopabilir.
X- IŞINI TÜPÜNÜ KORUMA YOLLARI:<br />
Firmalar belli ekspojur süresi boyunca<br />
garanti verirler. Çoğu tomografi tüpü 50<br />
000 ekspojur süresi boyunca garantilidir.<br />
(Eğer yoğun bir merkezde çalışıyorsanız 2 yıllık<br />
sınırsız tüp garantisi isteyin)<br />
Tüp kapasitesinin ve uygun kullanım<br />
faktörlerinin yazılı olduğu tüp kullanım<br />
grafikleri mevcuttur. Bu grafikler ile<br />
uygun ekspojur seviyesi belirlenir ve tüpe<br />
özgü doğru davranarak ömrünün uzaması<br />
sağlanır.