04.05.2013 Views

Sayı Eylül 2011 - Hacettepe Üniversitesi Nanoteknoloji ve Nanotıp ...

Sayı Eylül 2011 - Hacettepe Üniversitesi Nanoteknoloji ve Nanotıp ...

Sayı Eylül 2011 - Hacettepe Üniversitesi Nanoteknoloji ve Nanotıp ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

n@nobülten<br />

Aylık <strong>Nanoteknoloji</strong> <strong>ve</strong> <strong>Nanotıp</strong> Bilim Dergisi - <strong>Sayı</strong> <strong>Eylül</strong> <strong>2011</strong> - www.nanott.hacettepe.edu.tr


EYLÜL <strong>2011</strong><br />

4<br />

5<br />

6<br />

10<br />

12<br />

22<br />

24<br />

26<br />

31<br />

33<br />

Editörden<br />

Prof. Dr. Emir Baki Denkbaş<br />

Akademik Takvim<br />

Etkinlikler<br />

Arş. Gör. Ebru Erdal<br />

NanoArt<br />

Dr. Halil M. Aydın<br />

Nanofiberler<br />

Arş. Gör. Soner Çakmak<br />

Yayınlar<br />

Arş. Gör. Tamer Çırak<br />

n@nobülten 14<br />

Yüzey Yükü <strong>ve</strong> Doku Penetrasyonu: +?-<br />

Arş. Gör. Gamze Tan<br />

Haberler<br />

Arş. Gör. Tayfun Vural<br />

Haberler<br />

Arş. Gör. Zeynep Karahaliloğlu<br />

Haberler<br />

Arş. Gör. Ilgım Göktürk<br />

2 EYLÜL <strong>2011</strong>


n@nobülten<br />

N@nobülten elektronik dergisinin tüm hakları<br />

<strong>Hacettepe</strong> <strong>Üni<strong>ve</strong>rsitesi</strong> <strong>Nanoteknoloji</strong> <strong>ve</strong> <strong>Nanotıp</strong> Anabilim Dalı’na aittir.<br />

2007 yılının Kasım ayında yayın hayatına başlayan dergide temel olarak<br />

nanobilim, nanoteknoloji <strong>ve</strong> nanotıp alanları ile ilgili akademik, sosyal <strong>ve</strong><br />

endüstriyel alanlarında yaşanan gelişmeler siz değerli okurlarımız ile<br />

paylaşılmaya çalışılmaktadır.<br />

n@nobülten ile ilgili öneri <strong>ve</strong> şikayetlerinizi denkbas@hacettepe.edu.tr adresine<br />

elektronik posta ile iletebilirsiniz.<br />

Bu e-dergi <strong>Hacettepe</strong> <strong>Üni<strong>ve</strong>rsitesi</strong> <strong>Nanoteknoloji</strong> <strong>ve</strong> <strong>Nanotıp</strong> Anabilim Dalı<br />

tarafından süresiz olarak yayımlanmaktadır. Ücretsizdir.<br />

Editör<br />

Prof. Dr. Emir Baki Denkbaş<br />

Yayın <strong>ve</strong> Tasarım Sorumlusu<br />

Arş. Gör. Tamer Çırak<br />

Yazarlar<br />

Dr. Eylem Öztürk Gü<strong>ve</strong>n<br />

Dr. Mesut Şam<br />

Tamer Çırak<br />

Cem Bayram<br />

N@nobülten 14<br />

Ebru Erdal<br />

Zeynep Karahaliloğlu<br />

Betül Bozdoğan Pala<br />

Soner Çakmak<br />

İletişim<br />

<strong>Hacettepe</strong> <strong>Üni<strong>ve</strong>rsitesi</strong> - Fen Bilimleri Enstitüsü<br />

<strong>Nanoteknoloji</strong> <strong>ve</strong> <strong>Nanotıp</strong> Anabilim Dalı<br />

Beytepe - 06800 - Ankara<br />

Ilgım Göktürk<br />

Gülsu Şener<br />

Tayfun Vural<br />

Ferhat Kadir Pala<br />

297 NANO<br />

HAKKIMIZDA<br />

3


EDİTÖRDEN<br />

4<br />

Değerli <strong>Hacettepe</strong>liler <strong>ve</strong> Tüm Bilimse<strong>ve</strong>rler,<br />

<strong>Eylül</strong> ayına girdiğimiz şu günlerde Anabilim Dalımızın elektronik dergisi<br />

N@nobülten’in 14. sayısıyla sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk<br />

duymaktayız. Bu <strong>ve</strong>sileyle her zaman olduğu gibi nanoteknoloji <strong>ve</strong> nanotıp<br />

alanlarında birçok haber, gelişme <strong>ve</strong> bilgiyi de sizlerle paylaşmaktan gurur<br />

duyuyoruz.<br />

Bültenimizin bu sayısında da her zaman oloduğu gibi gerek Anabilim Dalımız <strong>ve</strong><br />

gerekse ulusal-uluslararası boyutta nanoteknoloji <strong>ve</strong> nanotıp alanlarındaki<br />

gelişmeler, bilimsel toplantı duyuruları, <strong>ve</strong> Üni<strong>ve</strong>rsitemiz kaynaklı<br />

nanoteknoloji <strong>ve</strong> nanotıp alanlarındaki güncel yayınlar ile ilgili bilgiler yer<br />

almaktadır.<br />

Bu sayımızda da farklı başlıklar altında derlemeye çalıştığımız <strong>ve</strong> bir önceki<br />

sayımızda nanoteknolojinin çalışma alanlarından bir kaçı ile başladığımız yazı<br />

dizisinin devamını dergimizde bulabilirsiniz. Bu yazı dizisi altında temelden<br />

gelişmiş düzeye kadar farklılıklar gösteren bilgilendirme amaçlı yazıları<br />

bulacaksınız.<br />

Ve yine her zaman olduğu gibi bültenimizin sizlerin değerli katkı <strong>ve</strong><br />

destekleriyle gelişerek daha ileriye, en iyiye doğru ilerlemesini umut <strong>ve</strong><br />

temenni ediyoruz . . .<br />

Saygılarımızla<br />

Prof. Dr. Emir Baki Denkbaş<br />

<strong>Hacettepe</strong> <strong>Üni<strong>ve</strong>rsitesi</strong><br />

<strong>Nanoteknoloji</strong> <strong>ve</strong> <strong>Nanotıp</strong> Anabilim Dalı Başkanı<br />

EYLÜL <strong>2011</strong>


Yeni Başvurular<br />

Program<br />

Kayıtları<br />

Dersler <strong>ve</strong><br />

Sınavlar<br />

Öğretim Üyeleri, Danışmanlar<br />

<strong>ve</strong> Yönetim<br />

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ<br />

AKADEMİK TAKVİM<br />

<strong>2011</strong>-2012 GÜZ YARIYILI<br />

Doktora <strong>ve</strong> Yüksek Lisans Programlarına başvuruların kabul edilmesi<br />

01-24 Haziran <strong>2011</strong><br />

Mülakatların yapılması<br />

06-07-08 Temmuz <strong>2011</strong><br />

Doktora <strong>ve</strong> Yüksek Lisans Programlarına kabul edilenlerin duyurulması<br />

15 Temmuz <strong>2011</strong><br />

Yeni öğrenci kayıtlarının yapılması<br />

18 Temmuz - 27 <strong>Eylül</strong> <strong>2011</strong><br />

Ders programlarının yapılması, öğrenci katkı paylarının yatırılması<br />

28-29-30 <strong>Eylül</strong> <strong>2011</strong><br />

Özel Öğrenci Başvuruları<br />

03-04-05 Ekim <strong>2011</strong><br />

Ders ekleme-bırakma günleri<br />

19-20-21 Ekim <strong>2011</strong><br />

Ders Dönemi<br />

03 Ekim <strong>2011</strong> - 08 Ocak 2012<br />

Güz yarıyılı genel sınavları<br />

09 - 22 Ocak 2012<br />

2010-<strong>2011</strong> Güz yarıyıl sonunda tez/savunma sınavına girecek öğrencilerin jüri<br />

tekliflerinin Enstitüye gönderilmesinin son günü<br />

16 Ocak 2012<br />

Güz yarıyılı genel sınav sonuçlarının sisteme işlenmesinin son günü<br />

27 Ocak 2012<br />

2010-<strong>2011</strong> Bahar yarıyıl sonunda bitirilen tezlerin <strong>ve</strong> tez savunma tutanaklarının<br />

Enstitüye gönderilmesinin son günü<br />

30 Ocak 2012<br />

E notlarının kesin sınav notlarına dönüştürülmesinin son günü<br />

27 Şubat 2012<br />

<strong>2011</strong>-2012 Bahar yarıyılında özel konular dersini alacak öğrenciler için yüksek<br />

lisans tez önerilerinin Enstitüye gönderilmesinin son günü<br />

06 Şubat 2012<br />

* Sadece bilgilendirme amaçlı olup, yazım hataları <strong>ve</strong>ya yeni düzenlemeler nedeniyle oluşabilecek<br />

olumsuzluklardan nanobulten dergisi <strong>ve</strong> yazarları sorumlu tutulamaz.<br />

En güncel <strong>ve</strong> doğru bilgilendirme için lütfen ilgili enstitü sayfalarını inceleyiniz.<br />

N@nobülten 14<br />

AKADEMİK TAKVİM<br />

5


ETKİNLİKLER<br />

Etkinliğin İsmi:<br />

Avrupa Biyoteknoloji Kongresi<br />

Tarih: 28 <strong>Eylül</strong> - 1 Ekim <strong>2011</strong> Yer: Harbiye Askeri Lisesi, İstanbul<br />

Web Sitesi: http://www.eurobiotech<strong>2011</strong>.eu/index.php<br />

Avrupa Biyoteknoloji Kongresi, 28 <strong>Eylül</strong>- 1 Ekim <strong>2011</strong> tarihleri arasında Harbiye<br />

Askeri Müzesi, İstanbul’ da gerçekleştirilecektir. ‘European Biotechnology Thematic<br />

Network Association’ tarafından düzenlenen kongreye, Türk Tıbbi Genetik Derneği<br />

destek <strong>ve</strong>rmektedir.<br />

Biyoteknoloji birçok bilim tarafından kullanıldığından dolayı, kongrenin amacı<br />

‘’biyoteknoloji alanında kullanılan yeni teknolojileri paylaşmak <strong>ve</strong> tartışmak, batı <strong>ve</strong><br />

doğu ülkeleri arasında işbirliği yapmak <strong>ve</strong> biyoteknoloji alanındaki araştırmaları<br />

geliştirmektir.’’<br />

Bilimsel program, birbirimizle tecrübelerimizi paylaşma şansı sağlayacak, sanayi ile<br />

ilgili oturumlar, sempozyum, poster sunumları <strong>ve</strong> uydu sempozyumları içerir. Gıda,<br />

beslenme konularında çağımız teknolojilerini aktaran konulara yer <strong>ve</strong>rilmiştir. Aynı<br />

zamanda; Elektrospin yöntemi ile nano boyuttta yapıların hazırlanması,<br />

Nanobiosensör, <strong>Nanoteknoloji</strong>nin biyolojik uygulamaları ile ilgili de sunum <strong>ve</strong><br />

çalışmalara yer <strong>ve</strong>rilecektir.<br />

Katılım Türü 1 Nisan <strong>2011</strong>’den<br />

önce<br />

Arş. Gör. Ebru Erdal<br />

<strong>Nanoteknoloji</strong> <strong>ve</strong> <strong>Nanotıp</strong> - Doktora<br />

1 Nisan <strong>2011</strong>’den<br />

sonra<br />

Tek Gün Katılım<br />

Katılımcı 250 € 375 € 150 €<br />

Öğrenci 150 € 225 € 105 €<br />

Refakat 50 € 75 € 40 €<br />

Gala Yemeği 85 € 85 € 85 €<br />

6 EYLÜL <strong>2011</strong>


Etkinliğin İsmi:<br />

<strong>Nanoteknoloji</strong>de Trendler <strong>2011</strong><br />

Tarih: 21-25 Kasım <strong>2011</strong> Yer: Tenerife-Kanarya Adaları, İspanya<br />

Web sitesi: http://www.tntconf.org/<strong>2011</strong>/index.php?conf=11<br />

21-25 Kasım <strong>2011</strong> tarihleri arasında İspanya’ da Tenerife-Canary Adalarında<br />

yapılacak olan Kongre kapsamında; Son zamanların en önemli konularından biri olan<br />

<strong>Nanoteknoloji</strong> <strong>ve</strong> bu konuda yapılan son araştırmalar, geliştirilen ürünler <strong>ve</strong> trendler<br />

hakkında sözlü <strong>ve</strong> poster sunumları yer almaktadır.<br />

Bildiri Özetleri İçin Son Teslim Tarihi<br />

Sözlü Sunum İçin Özet Bildirimi 10 Ekim <strong>2011</strong><br />

Özet Kabul Tarihi 17 Ekim <strong>2011</strong><br />

Erken Kayıt 31 Ekim <strong>2011</strong><br />

Poster Sunum İçin Özet Bildirimi 14 Kasım <strong>2011</strong><br />

Kongre konuları;<br />

• Karbon Nanotüple <strong>ve</strong> elektrik<br />

alanındaki uygulamaları<br />

• Nanowire, cluster, quantum dot<br />

• Nanobiyoteknoloji<br />

• NanoKimya<br />

• Nanoboyuttaki yapıların<br />

fabrikasyonu<br />

N@nobülten 14<br />

• Nanomanyetizma<br />

• Nanooptik <strong>ve</strong> Nanofotonik<br />

• Nanopartikül bazlı materyaller<br />

• Nanotoksikoloji, Nanoyapıların<br />

riski <strong>ve</strong> Etik<br />

ETKİNLİKLER<br />

7


ETKİNLİKLER<br />

Etkinliğin İsmi:<br />

Nanomaterials Conference <strong>2011</strong><br />

Tarih: 28 Kasım - 2 Aralık <strong>2011</strong> Yer: Meksika<br />

Web sitesi: http://zingconferences.com/index.cfm?<br />

page=conference&intConferenceID=62<br />

28 Kasım-2 Aralık <strong>2011</strong> tarihleri arasında Meksika’da düzenlenecek olan<br />

konferansda özellikle Nanomateryallerin Sentez, Karakterizasyon, Modelleme <strong>ve</strong><br />

Uygulamalarına yer <strong>ve</strong>rilecektir.<br />

Son Başvuru Tarihi; 28 <strong>Eylül</strong> <strong>2011</strong><br />

Öğrenci 1280 $<br />

Katılımcı 800 $<br />

Düzenleme Kurulu<br />

B. A. Korgel (Uni<strong>ve</strong>rsity of Texas at Austin)<br />

Florent Calvo (LASIM, Uni<strong>ve</strong>rsity of Lyon)<br />

M. P. Pileni (Uni<strong>ve</strong>rsité Pierre et Marie CURIE)<br />

Nicholas A. Kotov (Uni<strong>ve</strong>rsity of Michigan)<br />

Paul Mulvaney (The Uni<strong>ve</strong>rsity of Melbourne)<br />

Da<strong>ve</strong>tli Konuşmacılar<br />

Kenji Yamamoto (ICRC, Research Institute of International Center Japan)<br />

Amanda Ellis (Flinders Uni<strong>ve</strong>rsity)<br />

Clemens Burda (Case Western Reser<strong>ve</strong> Uni<strong>ve</strong>rsity)<br />

Dmitri Talapin (The Uni<strong>ve</strong>rsity of Chicago)<br />

Erwann Guénin (Uni<strong>ve</strong>rsity Paris 13)<br />

Jay Nadeau (McGill Uni<strong>ve</strong>rsity )<br />

8 EYLÜL <strong>2011</strong>


Etkinliğin İsmi:<br />

15. EUROPEANCONGRESS ON BIOTECHNOLOGY<br />

Tarih: 23- 26 <strong>Eylül</strong> <strong>2011</strong> Yer: İstanbul<br />

Web sitesi: http://www.ecb15.org/<br />

“European Federation of Biotechnology” <strong>ve</strong> “Biyoteknoloji Derneği” işbirliği ile 23 – 26<br />

<strong>Eylül</strong> <strong>2011</strong> tarihleri arasında İstanbulda gerçekleştirilecek olan kongrede sağlık, tıp,<br />

endüstriyel biyoteknoloji, bitki biyoteknolojisi, çevre biyoteknolojisi, sistem biyolojisi<br />

<strong>ve</strong> teknoloji konuları işlenecek. 1000’in üzerinde katılımcının gelmesi beklenen<br />

kongrenin katılım ücreti öğrenciler için 290 diğer akademisyenler için 490 € olarak<br />

belirlenmiştir.<br />

Etkinliğin İsmi:<br />

EUROPEAN SOCIETHY OF GENE & CELL THERAPHY<br />

XIXTH ANNUAL CONGRESS<br />

Tarih: 27-31 Ekim <strong>2011</strong> Yer: Brighton, İngiltere<br />

Web Sitesi:http://www.esgct.eu/congress/<strong>2011</strong>/default.aspx<br />

Avrupa gen <strong>ve</strong> hücre terapisi derneği tarafından gerçekleştirilecek olan gen <strong>ve</strong> hücre<br />

terapisi kongresi 27- 31 Ekim <strong>2011</strong> tarihleri arasında İngiltere’ de<br />

gerçekleştirilecektir. Kongre konu başlıkları arasında kanser, kardiovasküler bilimler,<br />

genetik, immünoloji, viral-nonviral <strong>ve</strong>ktörler, kök hücre teknolojisi vb. konular<br />

bulunmaktadır. Kongre kayıt ücreti <strong>ve</strong> makale göndermek için gerekli tarihler daha<br />

sonra kongre web sitesi üzerinden yayınlanacaktır.<br />

N@nobülten 14<br />

ETKİNLİKLER<br />

9


NANOART<br />

Nano Art<br />

Dr. Halil M. Aydın<br />

Biyomühendislik Anabilim Dalı<br />

Nano teknoloji <strong>ve</strong> uygulamaları cağımızda her alanda karşımıza çıktıkça<br />

laboratuvarlardan gündelik hayatımıza kadar uzanan bu süreçlerin tüm diğer<br />

yenilikler gibi sosyal alanda da etkilerinin olmaması düşünülemezdi. Endüstri<br />

devriminin yarattığı sınıflar nasıl o çağda müzik, resim <strong>ve</strong> şiire yön <strong>ve</strong>rmiş, 60’lardaki<br />

uzay calışmaları sinema <strong>ve</strong> modern sanattada nasıl kendini göstermişse günümüzde<br />

de nanoteknoloji, bir bilim alanının mimariden yaşam tarzına insan algısı <strong>ve</strong> yeni bir<br />

anlayışı nasıl biçimlendirdiğinin örneklerini <strong>ve</strong>rmeye başladı. Nano teknoloji<br />

kullanılarak hazırlanan tekstiller moda dünyasına girdi, heykeltraşlar yeni<br />

malzemelerle sanatlarının sınırlarını zorlamak için her zaman olduğundan fazla<br />

malzemeyle ilgilenir oldular. <strong>Nanoteknoloji</strong>nin günümüz sanatındaki yansıması ise<br />

nanoart olarak karşımıza çıkıyor. Ancak buradaki enstrümanlar boya <strong>ve</strong> tuval değil,<br />

elektronlar, kuv<strong>ve</strong>t mikroskobu uçları <strong>ve</strong> yazılımlar.<br />

Wikipedia’ya baktığımız zaman Nano-Art başlığı altında küçük de olsa bir tanım<br />

bulabilmek mümkün (http://en.wikipedia.org/wiki/Nanoart). Burada Nano Sanat<br />

bilim-teknoloji <strong>ve</strong> sanatın kesiştiği bir disiplin olarak tanımlanmış. Alanın<br />

öncülerinden Cris Orfescu olayı şu şekilde anlatıyor: Nano boyuttaki manzaralar <strong>ve</strong><br />

heykeller bilim adamları <strong>ve</strong> sanatçılar tarafından taramalı elektron mikroskobu,<br />

atomik kuv<strong>ve</strong>t mikroskobu gibi araçlarla maddenin moleküler seviyede<br />

manipülasyonuyla yaratılıyor (http://nanoart21.org). Bu görüntüler daha sonra<br />

işlenerek <strong>ve</strong> farklı artistik teknikler kullanılarak sanat eserleri haline dönüştürülüyor.<br />

Nano sanat, yakalanan derinlik duygusu <strong>ve</strong> boyutsal anlatımdan dolayı optik<br />

mikroskobun kullanıldığı mikrofotoğrafçılıkla karıştırılmamalı. Fotoğraf sanatında<br />

elde edilen görüntüler fotonlarla yakalanırken, burada elektronlar kullanılıyor.<br />

Orfescu teknolojik hareketin bir yansımasi olarak NanoSanat’ı dünya çapında<br />

tanıtmaya çalışıyor <strong>ve</strong> insanları 21. Yüzyılın teknolojileri hakkında bilgi sahibi<br />

yapmayı, onların ilgisini çekmeyi bu yolla sağlamayı düşünüyor. Toplum üzerinde<br />

nanoteknoloji farkındalığı yaratmak için sanatı kullanmak oldukça akıllıca, bu şekilde<br />

–şu anda olmasa dahi- yakın zamanda büyük kitlelere ulaşmayı hedefliyor. Kendi web<br />

sitesinde çeşitli yarışmalar düzenliyor, festival organizasyonları yapıyor.<br />

NanoSanat başka kaynaklara göre 1997 yılında Cornell <strong>Üni<strong>ve</strong>rsitesi</strong>nde<br />

araştırmacıların kristalin silikondan dünyanin en küçük gitarini yapmasıyla başliyor.<br />

Gitar neredeyse bir kan hücresi boyutunda <strong>ve</strong> 50 nm kalınlığında altı teli var. Bilim<br />

adamlari daha sonra bir lazer pena kullanarak nanogitarın tellerinden ses çıkarıyorlar<br />

(normal bir gitarınkinden 130000 kat daha yüksek frekanslarda).<br />

10 EYLÜL <strong>2011</strong>


2. Uluslararası NanoArt Festivalinden (Stuttgart) bir fotoğraf<br />

Aşağıdaki ‘Nano-Explosions’ adlı çalışma<br />

geçen yılın ‘Science as Art’ yarışmasının<br />

birincisi Fanny Beron’un eseri. Beron<br />

Ecole Polytechnique de Motreal’den bir<br />

öğrenci <strong>ve</strong> bu eserinde bir manyetik<br />

nanowire array (CoFeb) aşırı<br />

yüklendiğinde oluşan patlamaları renkçe<br />

zenginleştirilmiş SEM görüntüsünde<br />

ortaya koymuş.<br />

N@nobülten 14<br />

2001 yılında ise Osaka<br />

üni<strong>ve</strong>rsitesinde fotopolimerizasyon<br />

tekniğiyle yine nano boyutta bir boğa<br />

heykeli yapılıyor. Orfescu ise<br />

elektron mikroskobu kullanarak<br />

resimler yapıyor. ‘Resimlerde renk<br />

<strong>ve</strong>ya ışık yok, bunlar sadece yapı<br />

içerisine penetre olmuş elektriksel<br />

olarak yüklü partiküller’ diyor<br />

Romanyalı sanatçı/bilim adamı. Eski<br />

bir ressam olan Orfescu sanatını<br />

teknolojik ilerlemenin bir yansıması<br />

olarak görüyor.<br />

Bu çalışmada ise bir nöron demeti ImageJ64 <strong>ve</strong> Photoshop yazılımı ile renklendirilmiş.<br />

Yeni teknoloji <strong>ve</strong> kabiliyetlerin bize sunduğu pek çok güzellik var <strong>ve</strong> bu insanın<br />

içerisindeki kendini ifade etme isteğinin başka şekillerde ortaya konmasına her<br />

zaman aracılık etmeye devam edecek. Bakis açısı geniş olanlar için de her zaman<br />

‘aşağılarda daha çok yer var’.<br />

NANOART<br />

11


NANOFİBERLER<br />

Arş. Gör. Soner Çakmak<br />

<strong>Nanoteknoloji</strong> <strong>ve</strong> <strong>Nanotıp</strong> Anabilim Dalı Doktora<br />

Elektroeğrilmiş Nanofiberlerin<br />

Uygulama Alanları<br />

Elektroeğirme yöntemi ile oluşturulabilecek malzemelerde kullanılan polimer<br />

çeşidinin çok fazla oluşu, çok çeşitli malzeme üretimine olanak sağlar. Bunun sonucu<br />

olarak bu yöntem ile üretilmiş nanofiberlerin kullanım alanı da oldukça geniş<br />

olacaktır. Ayrıca, nanofiberlerden oluşturulan yapıların, birim ağırlıkta sağlanan<br />

yüksek alan özelliği, yumuşak tutumu, iyi muka<strong>ve</strong>met/birim ağırlık özelliği <strong>ve</strong><br />

mikroorganizmalar ile ince parçacıklara bariyer oluşturması gibi özellikleri,<br />

nanofiberlerin birçok alanda kullanılmasının başlıca sebepleridir. Bu avantajlar,<br />

nanofiberlerin birçok endüstri alanına rahatlıkla girmesine <strong>ve</strong> kendisine potansiyel<br />

kullanım alanı sağlamasına izin <strong>ve</strong>rmektedir. Nanofiberlerin endüstriyel üretimi<br />

üzerine çalışmaların <strong>ve</strong> buna <strong>ve</strong>rilen önemin artmasının yanında, daha önemli bir<br />

nokta kullanım alanlarının araştırılıp tespit edilmesidir.<br />

Tekstil <strong>ve</strong> nanoteknoloji alanlarında yaşanan gelişmelere paralel olarak günümüzdeki<br />

giysiler yeni fonksiyonlar kazanmıştır. Bu fonksiyonların içinde hem nanofiber<br />

kullanılarak kazandırılan özellikler hem de diğer nano uygulamalarla kazandırılan<br />

özellikler birlikte tartışılmaktadır.<br />

1. Nanofiberlerin Kompozit Uygulamaları<br />

Nanofiber teknolojisinin oldukça küçük <strong>ve</strong> hafif ürünler oluşturabilmesi, kompozit<br />

endüstrisinde yaygın kullanımına olanak sağlamaktadır.<br />

Bu güçlendirmelerle kompozitler;<br />

• Yüksek elastiklik modülü, <strong>ve</strong><br />

• Muka<strong>ve</strong>met/ağırlık oranı gibi önemli özellikler kazanırlar.<br />

Nanofiberler bazı malzemelerin mikro fiberlerinden daha iyi mekanik özellikler<br />

gösterir <strong>ve</strong> bu da kompozitlerde süper yapısal özellikleri artırır. Bunun yanında<br />

nanofiberle güçlendirilmiş kompozitler geleneksel mikrofiberli kompozitelerde<br />

görülmeyen artı bazı niteliklere sahiptir. Mesela matris ile lif arasındaki yansıma<br />

indekslerinde bir fark var ise, oluşan kompozitte ışık dağılması yüzünden saydam<br />

olmayan bir yapı olur. Fakat bu sınırlamadan görünen ışığın dalga boyundan daha<br />

küçük çaplı lifler kullanılarak kaçınılabilir.<br />

12 EYLÜL <strong>2011</strong>


2. Filtrasyon Uygulamaları<br />

Filtrasyon pazarının 2020'de 700 milyar ABD Dolar’ına çıkması beklenmektedir.<br />

Filtrasyon için kullanılan fibrilli materyallerin avantajları yüksek filtrasyon<br />

<strong>ve</strong>rimlilikleri, düşük hava dirençleridir. Filtrasyon <strong>ve</strong>rimliliği fiber inceliği ile yakından<br />

alakalıdır <strong>ve</strong> bu özellik filtre performansını belirleyen en önemli özelliktir.<br />

Şekil 1. (a) ultrafiltrasyon uygulamaları için 3 katlı membran yaklaşımı, (b) 3 katlı<br />

membran modelinin şematik gösterimi, (c) üretilen membranın taramalı elektron<br />

mikroskobu (SEM) görüntüleri, (d) en üst kat kitosan kaplamanın SEM görüntüsü.<br />

Yüksek yüzey alanı <strong>ve</strong> gözenekli yapısı sayesinde nanofiberlerden oluşturulmuş<br />

dokusuz yüzeylerin filtrasyon için kullanılması birçok yenilik <strong>ve</strong> avantaj sağlamakta<br />

olup bu yüzeyler hava, su, kan gibi akışkanlardan, 1 mikrondan küçük parçacıkların<br />

filtrelenmesine olanak sağlamaktadır.<br />

İnce partiküller (


NANOFİBERLER<br />

Nanofiber uygulamaları uzun filtre ömrü <strong>ve</strong> yüksek tutuş kapasitesi nedeniyle tercih<br />

edilmektedir. Azalan lif çapı filtreyi daha dolgun hale getireceğinden akışa karsı<br />

koyan çarpma ataletleri <strong>ve</strong> engel olma isteği artacak, bu yüzden partiküller daha sık<br />

yakalanacaktır.<br />

Endüstride bütün filtre yapıları temiz hava sağlamak için kullanılır. Bu filtre yapılarının<br />

yaklaşık 0,5 μm boyutunda yağ parçacıklarını tutması gerekir. Elektro eğirme yöntemi<br />

ile mikrondan daha küçük çapa sahip olan lifler elde edildiği için bu parçacıkların<br />

uzaklaştırılması kolaydır.<br />

Yakın zamandaki bir Amerikan patenti, nanofiberli örülmemiş bir tabaka <strong>ve</strong> taşıyıcı<br />

malzeme tabakasından oluşan çok tabakalı bir toz filtreleme çantasının icadını<br />

duyurmuştur. Yine nanofiberlerin kullanıldığı <strong>ve</strong> maden araçlarının hava<br />

filtrelemesinde kullanılan bir filtre malzeme kabini yapılmıştır. Polimer nanofiberleri<br />

elektrostatik olarak yüklenebildiği için filtreleme <strong>ve</strong>rimini artırmak için basınç<br />

farkında bir artma olmadan parçacıklar elektrostatik çekim ile tutulurlar. Bu bağlamda<br />

elektro üretim tekniği tek basamakta hem nanofiber üretir hem de liflerin<br />

elektrostatik olarak yüklenmesini sağlar.<br />

Filtrasyonda geleneksel amaçların dışında nanofiber membranlar kullanılarak özellikle<br />

özel polimerlerin kullanılmasıyla kimyasal <strong>ve</strong> biyolojik ajanlara karşı da filtreleme<br />

yapılabilir.<br />

E-Spin Teknolojileri şirketi, aktifleştirilmiş karbon nanofiberden oluşturulmuş bir<br />

prototip üretmiştir. Bu prototipte, poliakrilonitril (PAN) tabanlı nanofiberler elektro<br />

üretim yöntemiyle oluşturulmuştur. Daha sonra bu tülbentler sağlamlaştırılmış,<br />

karbonize işlemine tabi tutulmuş <strong>ve</strong> aktifleştirilmiştir. Bu aktifleştirilmiş nanofiberler,<br />

hem aerosol hem de kimyasal filtrasyonda mükemmel sonuçlar <strong>ve</strong>rmişlerdir.<br />

3. Biyomedikal Uygulamalar<br />

Son yayınlara göre, biyoteknoloji <strong>ve</strong> tıptaki nano yapıdaki materyal payının, 2015<br />

yılında 180 milyar Amerikan Dolar’ı seviyesinde olacağı tahmin edilmektedir.<br />

Biyolojik açıdan insan doku <strong>ve</strong> organları nanofibrilli yapıda bulunurlar. Kemik, diş,<br />

deri <strong>ve</strong> kıkırdak doku örnek olarak <strong>ve</strong>rebilir. Tümü nanometre ölçeğinde lifli<br />

yapılardır. Bundan dolayı nanofiberlerin günümüzdeki araştırmaları da onların<br />

biyomühendislik alanındaki uygulamaları yönündedir.<br />

Araştırmacılar, kan içerisinde bulunan bir bileşimden elyaf oluşturmuşlardır. Bu nano<br />

ölçekteki elyaflar, tamamıyla vücut içerisinde çözülebilen bandajlarda <strong>ve</strong> dikişlerde<br />

kullanılmakta olup yaralanma oranını, kan kaybını <strong>ve</strong> yaradaki enfeksiyon olasılığını<br />

düşürmektedir.<br />

14 EYLÜL <strong>2011</strong>


Multi-jet elektroeğirme yöntemini kullanarak biyolojik olarak bozunan nanofibrilli<br />

örülmemiş tüller polivinilalkol <strong>ve</strong> selüloz asetat kullanılarak yapılmıştır. Bu tüller filtre<br />

<strong>ve</strong> biyomedikal uygulamalarda kullanılmaktadır.<br />

Bilindiği gibi gümüş iyonu <strong>ve</strong> gümüş kristalleri yıllardır antimikrobiyal eleman olarak<br />

tıpta kullanılmaktadır. Özellikle deri yanmaları gibi vakalarda anti-bakteriyel<br />

özellikleri sayesinde kullanılmaktadırlar. Medikal uygulamalarda kullanılmalarının<br />

sebeplerinden bir diğeri de gümüş metalinin istikrarlı olması <strong>ve</strong> insan derisi ile<br />

tepkimeye girmemesidir. Ancak, yara sargısı içerisinde nem oluşursa <strong>ve</strong>ya yara<br />

kanamaya başlarsa gümüş iyonları serbest kalacaktır <strong>ve</strong> sadece bakteri DNA’larını yok<br />

etmekle kalmayıp bunun yanında yararlı deri hücrelerinin de ölümüne neden<br />

olacaktır. Bu problemi çözebilmek için bir deneme yapılmıştır. Özel bir gümüş<br />

kompleksi hazırlanmıştır <strong>ve</strong> bu gümüş kompleksinden beklenen daha iyi bir iyon<br />

salımı <strong>ve</strong> daha iyi bir bakteriyel yok etme etkisidir. Yapılan deneylerde kompleksin iyi<br />

bir bakteriyel yok etme etkisine sahip olduğu gözlenmiştir. Fakat gümüş<br />

kompleksinin gümüş iyonunu bırakması çok hızlı olmuş <strong>ve</strong> ayrılan iyonlar hemen<br />

katılaşıp iyi bir iyonlaşma işlemi gerçekleşmesini engellemiştir. Dolayısıyla gümüş<br />

kompleksinin tek başına kullanımı pek çok pratik uygulamada mümkün olamamıştır.<br />

İyonların gümüş kompleksinden ayrılmasını yavaşlatmak için gümüş kompleksi<br />

elektroeğirme ile elde edilen Tecophilic fiberlerle kapsüllenmistir. Tecophilic bir çeşit<br />

termoplastik-alifatik poliüretandır <strong>ve</strong> kendi ağırlığının 1,5 katı kadar nem çekebilme<br />

özelliğine sahiptir. Gümüş kompleksi bu polimerin içinde olduğu takdirde polimerin<br />

yüksek hidrofil özelliği sayesinde düzgün bir iyonlaşma işlemi gerçekleşecektir.<br />

Ayrıca, tecophilic polimeri yara üzerinde sabit bir nem oranı sağlayacak <strong>ve</strong> yaranın<br />

iyileşmesini hızlandıracaktır. Bu amaçla polimer <strong>ve</strong> gümüş kompleksi etanol içerisinde<br />

homojen karışım oluşturacak şekilde çözülmüş <strong>ve</strong> oluşan karışım elektro üretime tabi<br />

tutulup gümüş kompleksi kapsüllenmiş fiberler elde edilmiştir. Fiberler<br />

incelendiğinde 20 nm çapında gümüş parçacıklarını içerdikleri görülmüştür. Elde<br />

edilen gümüş parçacıklı polimer fiberleri antimikrobiyal testlere tabi tutulmuş <strong>ve</strong><br />

yaygın olarak kullanılan gümüş-nitrat <strong>ve</strong> gümüş sülfadiazin (SSD) gibi maddelerle<br />

karşılaştırılmıştır. Sonuçlara göre; gümüş kapsülleyen fiberler, gümüş nitrat <strong>ve</strong> SSD’ye<br />

nazaran daha iyi bir bakteri yok etme etkisine, çok daha az gümüş metali kullanarak<br />

<strong>ve</strong> daha iyi bir iyon salımı sağlayarak ulaşmışlardır.<br />

Nanolifler, biyomedikal alanda tıbbi protezlerde (yapay kan damarlarında, yapay<br />

organlar), teletıp malzemelerinde, ilaç transferinde, yara örtü malzemelerinde, cilt<br />

bakım ürünlerinde, tıbbi yüz maskelerinde <strong>ve</strong> doku iskelelerinde kullanılmaktadır.<br />

N@nobülten 14<br />

NANOFİBERLER<br />

15


NANOFİBERLER<br />

3.1. Tıbbi Protezler<br />

Kan damarları gibi yumuşak doku uygulamalarının pek çoğu için elektroeğirme ile<br />

üretilen nanofiberler önerilmektedir. Yine biyouyumlu olan nanofiberler sert doku<br />

protezi üzerine ince gözenekli film şeklinde yerleştirilirler <strong>ve</strong> vücut içine implante<br />

edilebilirler. Bu kaplama film insan dokusu ile protez aleti arasında bir ara faz olarak<br />

çalışır <strong>ve</strong> doku ile alet arasındaki katılık uyumunu sağlar.<br />

3.2. İlaç Salımı Uygulamaları<br />

Polimerik nanofiberlerle ilaç salımının temeli hem ilaç hem de ihtiyaç duyulduğunda<br />

taşıyıcı yüzey alanının çoğaltılması ile parçacıkların çözünme hızının arttırılması<br />

prensibine dayanır.<br />

!<br />

Şekil 2. Elektroeğirme yöntemiyle üretilmiş hızlı çözünen ilaç salım membranı.<br />

Nanofiber ürünlerin içerisine yerleştirilmiş olan ilaç çeşitli yapılarda bulunabilir:<br />

• Nanofiber formunda taşıyıcı yüzey üzerine tutunmuş parçacıklar şeklinde<br />

olabilir,<br />

• Hem ilaç hem de taşıyıcı nanofiber formunda olabilir,<br />

• Her iki bileşeni de içeren fiber çeşidi ile birleştirilmiş ilaç <strong>ve</strong> taşıyıcı madde<br />

karışımları seklinde olabilir,<br />

• İlaçların içine hapsedildiği tüp formunda taşıyıcı materyaller seklinde olabilir.<br />

16 EYLÜL <strong>2011</strong>


3.3. Nanofiberlerin Yara Örtü Malzemesi Olarak Kullanımları<br />

Nanofiberler insanın derisindeki yara <strong>ve</strong> yanıkların tedavisinde de kullanılmaktadır.<br />

İnsan yarası akıntı üreten bir yapıya sahip olduğundan, bu tarz fiberlerin gözenekli<br />

yapıya sahip olmaları büyük avantaj sağlar. Böyle bir yüzey yaranın kurumasını<br />

önlerken, yaranın akan sıvısını dışarı alınmasını <strong>ve</strong> tabaka altında birikmemesini de<br />

sağlar. Bunlara ila<strong>ve</strong>ten, mükemmel oksijen <strong>ve</strong> hava iletimi, enfeksiyon yapıcı<br />

bakterileri engellemesi gibi önemli özelliklere sahiptir. Belli özelliklerle hemostatik<br />

aletler için tasarlanabilir.<br />

N@nobülten 14<br />

Şekil 3. Yara örtüsü olarak kullanılan<br />

nanofiberlerin uygulanması (Electrospreyleme).<br />

Elektrik alan yardımıyla biyolojik olarak<br />

parçalanabilen polimerlerin ince fiberleri yaralı<br />

yüzey üzerine doğrudan spreylenir <strong>ve</strong>ya<br />

püskürtülür (Şekil 3).Yüzey üzerinde bir fibrilli<br />

tabaka oluşturur. Bu da yaraların iyileşmesine<br />

yardımcı olur, normal cilt büyümesini geliştirir.<br />

Konvansiyonel yöntemle yapılan tedavi<br />

sonrasında iz kalırken, bu uygulamadan sonra iz<br />

kalmaz. Dokusuz yüzey nanofiber yapılarından<br />

yara örtüsü olarak kullanılanların gözenek<br />

!<br />

boyutları 500 nm <strong>ve</strong> 1 μm arasındadır. Bunlar<br />

yarayı bakteri nüfuzuna karşı korur, parçacık<br />

yerleşmesini engeller. 5-100 m2/g civarında olan<br />

yüksek yüzey alanı değerleri de sıvı emilimi için<br />

oldukça <strong>ve</strong>rimlidir. Nanofiberlerin inceliğinden<br />

dolayı ağ çok gözenekli <strong>ve</strong> birim kütlede elde<br />

edilen yüzey alanın fazlalığından dolayı ağı<br />

gözenekliliğini hesaplamakta önemli iki özelliktir. Böyle sarıcılar oksijen <strong>ve</strong> su<br />

buharının atmosferle yara yüzeyinde değişimi için yeterli gözenekliliği sağlamaktadır.<br />

Elektro üretim ile elde edilmiş fiberler direkt olarak insan derisine toplanabilir.<br />

Yara örtüsü olarak kullanılan polimerlerin basında kolajen, kitosan, jelatin<br />

gelmektedir. Kitin, antibakteriyel <strong>ve</strong> antiosteroporotik ajan olarak aktiftir. Son<br />

zamanlarda Chitomed projesi çerçe<strong>ve</strong>sinde, kitinin bir esteri olan, lif <strong>ve</strong> film olma<br />

özelliklerini barındıran, insan vücuduna biyolojik olarak uygunluğu <strong>ve</strong> organların<br />

iyileştirilmesinde desteklendiği bilinen dibütirilkitin (DBC) sentezi geliştirilmiştir. Bu<br />

nedenle özellikle derideki yanıklarda DBC polimeri yara örtü malzemesi olarak<br />

kullanılmaktadır. DBC polimerinden film eldesi için son kullanılan yöntem olarak<br />

elektroeğirme metodu önerilmektedir.<br />

NANOFİBERLER<br />

17


NANOFİBERLER<br />

3.4. Doku Mühendisliği Uygulamaları<br />

Elektroeğirme tekniği ile elde edilmiş nanofiberlerden meydana gelen yüksek<br />

gözenekliliğe sahip örülmemiş matrisler üretmek mümkün hale gelmiştir. Yeni bir<br />

kemik dokusu gelişimi için gözenek ebatlarının 100 ile 350 nm arasında olması<br />

gerektiği <strong>ve</strong> gözenekliliğin %80-90 seviyelerinde bulunması gerekmektedir. İnsan<br />

vücudundaki doğal matrisin biyolojik fonksiyonlarını <strong>ve</strong> yapısını taklit edebilmek için<br />

sentetik matrislerin <strong>ve</strong> yapı malzemelerinin ideal tasarımı gereklidir. Bu da doku<br />

mühendisliği <strong>ve</strong> biyomalzemelerin uygulama alanına girer. Bu açıdan nano ölçekli<br />

fibröz yapılar hücrelerin çoğalması, büyümesi <strong>ve</strong> migrasyonu için ideal yapılardır.<br />

Doku mühendisliğinde yeniden üretilebilir <strong>ve</strong> biyolojik olarak uyumlu üç boyutlu<br />

yapılar hücre büyümesi için biyomatris kompozitlerinde çeşitli dokuların onarımında<br />

kullanılmaktadır.<br />

Nano <strong>ve</strong> mikro yapılı biyobozunur polykaprolakton (PCL) matrisler elektroeğirme ile<br />

hazırlanmıştır. Bunlar kardiyovasküler <strong>ve</strong> kas doku mühendisliğinde doku iskelesi<br />

olarak kullanılmıştır.<br />

!<br />

Şekil 4. Kemik doku onarımı için üretilmiş 3 boyutlu nanofiber doku iskelesi.<br />

Elektro üretim tekniği doku mühendisliği uygulamalarında sentetik <strong>ve</strong> doğal liflerden<br />

yapılan biyomimetik doku iskeleleri için lider bir tekniktir. Kwon <strong>ve</strong> arkadaşlarının<br />

2005 yılında yayınlamış oldukları çalışmada jelatin <strong>ve</strong> kollajen kullanılarak<br />

nanofiberler üretilmiş <strong>ve</strong> fiberler boncuksuz bir yapı oluşturarak 200-500 nm’lik<br />

ölçülere ulaşmıştır. Son zamanlarda araştırmacılar bu yönde sentetik polimerlerle<br />

doğal polimerlerden nanofiberler elde ederek, bu nanofiberlerden doku iskeleleri <strong>ve</strong><br />

matrisler üretmeye başlamışlardır.<br />

18 EYLÜL <strong>2011</strong>


!<br />

Şekil 5. Elektroeğirme yöntemiyle üretilmiş çok katmanlı tübüler grefte ait SEM<br />

görüntüleri.<br />

Elektroeğirme işleminden sonra üretilen örülmemiş nanofiber ağlardan biyobozunur<br />

doku iskeleleri yapmak kolay olmaktadır <strong>ve</strong> bunlar yarayı sarmak <strong>ve</strong> iyileştirmek için<br />

de kullanılmaktadır. Bu nanofiber ağların özellikleri sırasıyla;<br />

• Yüksek su buharı geçişi,<br />

• Gaz geçirgenliği<br />

• Yüzey rahatlığı,<br />

• Patojen ajan koruyuculuğudur.<br />

Ayrıca nanofiberlerin bir diğer kullanım alanı, proteinin elektroeğirme ile elde edilmiş<br />

fiberler içerisinde korunmasıdır. Biyolojik materyallerin korunmasında dondurarak<br />

kurutma yöntemi kullanılmakla beraber bu yöntemin getirdiği birçok dezavantaj da<br />

mevcuttur. Bu sistem zaman <strong>ve</strong> pahalı donanımlar gerektirir. Aynı zamanda proteinin<br />

yapısının bozulma ihtimali oldukça yüksektir. Bu bozulma pH’daki ya da biyolojik<br />

maddelerin konsantrasyonlarındaki değişimden kaynaklanan denatürasyon ile<br />

sonuçlanmaktadır. İşte elektroeğirme işlemi biyolojik materyallerin uzun nakil<br />

işlemleri için gereken zamanı ortadan kaldırırken, bunu soğutma gerektirmeden<br />

yapmaktadır. Böylece oda sıcaklığında uzun süreli korumayı sağlayacak şartlar temin<br />

edilmiş olur.<br />

N@nobülten 14<br />

NANOFİBERLER<br />

19


NANOFİBERLER<br />

3.5. Elektriksel <strong>ve</strong> Optik Uygulamalar<br />

Tekstil kumaşlarının iletkenliğini geliştirme konusunda yapılmış ilk yaklaşım metalik<br />

tellerin <strong>ve</strong> ince metalik bantların kullanılmasıdır. Metalik teller kumaş yapısı içerisine<br />

bir ağ gibi örülürler <strong>ve</strong> kumaşa gerekli elektriksel iletim özelliğini kazandırırlar.<br />

Elektrik iletkenliğine sahip polimerlerden nanofiberler üretilebilmesi pek çok avantajı<br />

beraberinde getirmiştir. İletken nanofiberlerin küçük elektronik aletlerin <strong>ve</strong>ya<br />

makinelerin imalatında kullanımı söz konusudur. Elektrodun yüzey alanı ile elektro<br />

kimyasal reaksiyon hızı orantılı olduğu için iletken nanofiberlerden yapılmış<br />

membranların yüksek performanslı bir pil geliştirmede gözenekli elektrot olarak<br />

kullanılması oldukça uygundur. İletken membranlar elektrostatik dağılma, korozyon<br />

koruması, elektromanyetik engelleme gibi çeşitli uygulama alanları için potansiyel<br />

teşkil ederler.<br />

3.6. Savunma Sanayii Uygulamaları<br />

Askeri uygulamalarda koruyucu giysilerden öncelikle hayatta kalabilme ihtimalini en<br />

yüksek seviyede tutması, uzun süre koruma sağlayabilmesi, güç üretebilmesi <strong>ve</strong> zor<br />

hava koşullarına dayanıklı olması, nükleer, kimyasal <strong>ve</strong> biyolojik etkilere karşı<br />

dayanıklı olması <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimliliği arttırması beklenir. Halen kullanımda olan koruyucu<br />

giysiler aşırı ağır kumaşlardan yapılmışlardır. Hafif <strong>ve</strong> nefes alabilen kumaşlar, hava<br />

<strong>ve</strong> su buharı geçirebilen kumaşlar tam çözücülerde kolaylıkla çözülür <strong>ve</strong> gazlarla,<br />

diğer kimyasallarla yüksek reaktiviteye sahiptir.<br />

Nanofiberlerden yapılmış kumaşlar ise yüksek yüzey alanları sebebiyle kimyasal<br />

maddenin nötralizasyonunu gerçekleştirebilir. Su buharı <strong>ve</strong> hava geçişine de izin<br />

<strong>ve</strong>rir. Nanofiberler yüksek gözenekliliğe sahip ama gözenek boyutu çok küçük olan<br />

bir yüzey üzerine yatırılarak kimyasal maddenin kumaş içine nüfuzuna karşı iyi bir<br />

direnç sağlanabilir.<br />

3.7. Tarımsal Uygulamalar<br />

Nanofiberlerden oluşmuş tülbent ile kaplanmış bitkiler<br />

zararlı kimyasallara <strong>ve</strong> böceklere karşı korunmuş olur.<br />

Aynı zamanda bu nanofiberden oluşmuş tabaka sayesinde<br />

bitkiye, daha önceden nanofiberden oluşmuş tülbente<br />

enjekte edilmiş gübrenin zamanla sağılması da<br />

sağlanabilir (Şekil 6).<br />

Şekil 6. Bitkinin böceklere karsı korunması için<br />

elektroeğirme ile üretilmiş nanofiberden oluşan örtü ile<br />

kaplanması.<br />

20 EYLÜL <strong>2011</strong><br />

!


3.8. Uzay Uygulamaları<br />

Özellikle karbon tabanlı nanofiberlerin, yüksek muka<strong>ve</strong>mette olmaları, çelikten<br />

yüzlerce kez daha sağlam olması, düşük ağırlıkları gibi muhteşem özellikleri<br />

sayesinde uzay araç <strong>ve</strong> gereçlerinde yoğun bir şekilde kullanılmaları söz konusudur.<br />

Ayrıca gelecekte karbon, cam <strong>ve</strong> seramik benzeri nanofiberlerden uzay yapıları inşa<br />

edilebilecektir.<br />

Uzayda kurulan güneş <strong>ve</strong> ışık panellerinde de nanofiberlerden oluşturulmuş yüzeyler<br />

kullanılmaktadır.<br />

KAYNAKLAR<br />

• Huang, Z-M., Zhang, Y-Z., Kotaki, M., Ramakrishna, S., Composites Science and<br />

Technology, 63, 2223-2253, 2003.<br />

• Teo, W-E., Ramakrishna, S., Composites Science and Technology, 69,<br />

1804-1817, 2009.<br />

• Yu, D-G., Zhy, L-M., White, K., Branford-White, C., Health, 1, 67-75, 2009.<br />

• Kidoaki, S., Kwon, I. K., Matsuda, T., Biomaterials, 26, 37-46, 2005.<br />

• Yoon, K., Kim, K., Wang, X., Fang, D., Hsiao, B. S., Chu, B., Polymer, 47,<br />

2434-2441, 2006.<br />

N@nobülten 14<br />

NANOFİBERLER<br />

21


NANOPARTİKÜLLER<br />

Arş. Gör. Gamze Tan<br />

Biyoloji - Doktora<br />

Yüzey Yükü <strong>ve</strong> Doku Penetrasyonu:<br />

Pozitif mi? Negatif mi?<br />

Nanopartiküller, boyut <strong>ve</strong> modüler işlevsellikleri sayesinde kontrollü ilaç taşıma<br />

araçlarının tasarımında büyük bir potansiyele sahiptir. Massachusetts Amherst<br />

<strong>Üni<strong>ve</strong>rsitesi</strong> Kimya Mühendisliği <strong>ve</strong> Kimya Bölümü araştırmacıları tarafından 2010<br />

yılında yapılan bir araştırma bu durumun bir göstergesi niteliğindedir. Yapılan<br />

araştırmada nanopartiküllerin kullanıldığı anti-kanser kemoterapilerinde,<br />

partiküllerin elektriksel olarak pozitif yüklenmeleri halinde taşınan ilaçların tümör<br />

dokusu içerisine daha iyi nüfuz ettiği <strong>ve</strong> bu partiküllerin özellikle proliferatif hücreler<br />

tarafından daha büyük ölçüde hücre içerisine alındığı tespit edilmiştir.<br />

In vitro tümör modeli <strong>ve</strong> matematiksel modelleme deneylerinin bir kombinasyonunu<br />

kullanarak yürütülen çalışma neticesinde farklı koşullar altında pozitif yüklü<br />

nanopartiküllerin ilaç yüklerini tümör kitlelerindeki hücrelerin büyük çoğunluğuna<br />

ulaştırdığı, negatif yüklü partiküllerin ise hızlı difüzyon oranıyla ilaç yüklerini daha<br />

derindeki hücrelere taşıdığı belirlenmiştir.<br />

Araştırmacılar söz konusu çalışma için tümör boyutunun zamanla değişimini<br />

belirleyecek özel üç boyutlu silindiroit şeklinde bir "laboratuvar tümör" cihazı<br />

geliştirdi. Tek bir hücre seviyesinden daha çok, fakat bir hayvan seviyesinden daha az<br />

karmaşık olan bu ortam araştırmacılara ilaç taşıyan partiküllerin bağıl difüzyon <strong>ve</strong> içe<br />

alım oranlarını araştırma <strong>ve</strong> karşılaştırma olanağını sunmuştur. İlaçların tümör<br />

hücrelerini öldürebildiğinin bilindiğini <strong>ve</strong> bu yüzden hücre yerine doku seviyesinde<br />

çalışıldığını ifade eden araştırmacılar çalışma için floresan boya ya da anti-kanser<br />

ilaçları gibi farklı yüzey materyalleri ile kaplanabilen 2 nm boyutunda altın partikül<br />

çekirdeği üretti.<br />

22 EYLÜL <strong>2011</strong>


Bu nanopartiküllerin boyutu onlara değişik özellikler <strong>ve</strong> işlevsellikler kazandıran<br />

ligandlarla kaplandığında 6 nm civarına yükselmektedir. Araştırmacılar farklı kimyasal<br />

bileşenlerle yüzey polarizasyonunu yani karakteristiklerini değiştirebilmelerini<br />

"ayarlanabilir yüzey işlevselliği" diye adlandırmaktadır.<br />

Kemoterapide ajanların taşınma hassasiyetinin olmamasının bilinen en önemli<br />

sınırlama olduğuna dikkati çeken araştırmacılar, katı tümörlerde genellikle düzensiz<br />

kan damarı dizilişleri olduğunu <strong>ve</strong> bunun da daima kemoterapiden kaçabilecek<br />

hücrelerin olabileceği anlamına geldiğini belirtti. Fakat geliştirdikleri 3 boyutlu yeni<br />

silindiroit cihazda, altın nanopartiküllerin taşıdığı farklı yükler ile yapılan deneylerde<br />

bu tür zorlukların üstesinden gelmek için büyük bir potansiyele sahip olduğu<br />

doğrulandı. Çünkü altın nanopartiküller hem çok küçük boyutlarda sentezlenmekte<br />

hem de tümörün arasına kolayca diffüze olurken diğer moleküllere göre vücut için<br />

daha az toksik etki yaratmaktadır.<br />

Partikül olmaksızın ilaç ya da boya moleküllerini, negatif ya da pozitif floresan boya<br />

ile kaplı partikülleri <strong>ve</strong> negatif ya da pozitif doksurubisin anti-kanser ilacı ile kaplı<br />

partikülleri kontrollü koşullar altında test eden UMass Amherst araştırmacıları altın<br />

nanopartiküllerin 3D silindiroit dokuda nanopartiküllerin pozitif ya da negatif<br />

yüklenmesine bağlı olarak farklı yayılma hareketleri <strong>ve</strong> yerleşimleri sergilediğini<br />

gözlemledi. Pozitif yüklenen nanopartiküllerin negatif yüklenen nanopartiküllere göre<br />

tümör içerisindeki hücrelerin çoğuna ulaştığı fark edildi. Ek olarak, hem pozitif hem<br />

de negatif yüklü partiküllerin dokulara hızlaca penetre olduğu <strong>ve</strong> partilküllerin<br />

hücresel alım <strong>ve</strong> yayılım oranlarının ekstrasellüler difüzyonlarından daha yavaş<br />

olduğu belirlenmiştir. Matematiksel modeller, her iki partikülün hücresel alım<br />

oranlarının apoptotik <strong>ve</strong> nekrotik dokularda hızlı olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca<br />

pozitif partiküllerin içe alım kinetiklerinin tersinir olmadığı fakat negatif partiküllerin<br />

içe alım kinetiklerinin zaman ölçekleri üzerinde tersinir olduğunun araştırıldığı ifade<br />

edilmektedir.<br />

Araştırmacılar bu deneyler sonucunda doku penetrasyonu <strong>ve</strong> ilaç salımını kontrol<br />

etmek için yüzey yükü ayarlanabilen nanopartiküllerin esnek <strong>ve</strong> güçlü ilaç taşıma<br />

araçları olarak kullanabileceğini <strong>ve</strong> nanopartiküllerin taşınmasında difüzyon yerine<br />

hücresel alımın daha baskın bir mekanizma olduğunu kanıtladı. Yüzey yükünün doku<br />

penetrasyonu <strong>ve</strong> ilaç salım kontrolünü nasıl değiştirdiğinin anlaşılmasıyla ilaç taşıma<br />

alanındaki mevcut kısıtlamalardan bazılarının aşılacağı öngörülmektedir.<br />

Araştırmacılar, gelecekte eğer partikül tasarımına devam ederlerse bu deneyleri baz<br />

alarak partiküllerin difüzyonu yerine hücresel içe alım mekanizmalarının geliştirilmesi<br />

üzerine çalışacaklarını bildirdi.<br />

Kaynak:<br />

Kim B, Han G, Toley BJ, Kim C, Rotello VM and Forbes NS, Tuning payload deli<strong>ve</strong>ry in<br />

tumour cylindroids using gold nanoparticles, Nat Nano 2010; 5 (6): 465-472.<br />

N@nobülten 14<br />

NANOPARTİKÜLLER<br />

23


HABERLER<br />

Arş. Gör. Tayfun Vural<br />

Biyokimya Anabilim Dalı - Doktora<br />

Polimerizasyon esaslı motor sistemi<br />

Kendiliğinden hareket edebilme yeteneğine sahip mühendislik harikası<br />

nanomateryaller, bottom-up (aşağıdan-yukarıya) dizilimler ile yapıların<br />

oluşturulması, desen oluşumu, mikroakışkan teşhis sistemleri yada istenilen<br />

bölgelere ilaç taşınımı gibi uygulamalar için çok kullanışlı olabilir. Doğada nano <strong>ve</strong><br />

mikro boyutta motor sistemleri olmasına rağmen nano boyuttaki hareket<br />

nanoteknoloji araştırmacıları için hala önemli bir problem. Kendiliğinden hareket<br />

edebilen mikro <strong>ve</strong> nano boyutlu motorların geliştirilmesi için farklı yaklaşımlar<br />

bulunmaktadır. Birçok araştırmacı kimyasal enerjinin mekanik enerjiye katalitik<br />

dönüşümü üzerine odaklanmıştır. Bu dönüşüm hücre bölünmesi, iskelet-kas<br />

hareketi, protein sentezi, hücrelere malzeme taşınımı gibi önemli olan süreçlere güç<br />

sağlamaktadır.<br />

Son zamanlardaki nanomotor araştırmaları küçük moleküllerin katalitik tepkimeleri<br />

üzerine odaklanmış iken biyolojik sistemlerdeki kendiliğinden hareketin bir diğer<br />

formu (polimerizasyon, monomer moleküllerinin tepkimesi) hiç ilgi çekmemiştir.<br />

Pennsylvania State <strong>Üni<strong>ve</strong>rsitesi</strong> Kimya Bölümü’nden Prof. Ayusman Sen’e göre<br />

“polimerizasyon-itkili motorlar katalitik tepkimelerin kapsamını oldukça arttırabilir.<br />

Ayrıca polimerizasyon tepkimeleri hem harekete güç sağlarken hem de hareket<br />

boyunca polimerin kendiliğinden birikmesine olanak sağlar”.<br />

Angewandte Chemie International dergisinin 30 ağustos <strong>2011</strong> tarihli online<br />

yayınındaki bir makalede (A Polymerization-Powered Motor), Sen <strong>ve</strong> grubu bir<br />

polimerizasyon tepkimesinden güç alan <strong>ve</strong> bir mikroörümcek gibi gittiği yol boyunca<br />

ince bir iplik biriktiren yeni bir tür mikromotor geliştirdiler.<br />

Geliştirilen sentetik motor sistemi asimetrik altın-silika mikrokürelerden (0,96um)<br />

oluşmaktadır <strong>ve</strong> iki yüzlü mitolojik tanrı Janus’un ismi <strong>ve</strong>rilmiştir. Polimerizasyonu<br />

katalizleryen belli katalizör moleküller Janus partikülünün silikondioksit yüzeyine<br />

bağlanabilir. Sen’in grubu bu çalışmada monomer olarak norbornene kullandılar.<br />

Katalizör halka yapılarını açarak monomerden uzun zincir molekülleri oluşturmakta.<br />

Tepkime başlar başlamaz küreler norbornene çözeltisinin içerisinde ilerlemeye<br />

başlarlar. Bu itiş gücü kürelerin iki farklı tarafının bulunması ile açıklanabilir.<br />

“Monomer yalnızca kürenin katalizör bulunan tarafında tükenmektedir. Bu, derişimin<br />

kürenin katalizör bulunmayan altın tarafındaki monomer derişiminden daha az<br />

olmasına sebep olur. Bu derişim farklılığı ozmatik basınç oluşturur <strong>ve</strong> çözücü<br />

molekülleri daha yüksek monomer derişimindeki bölgeye doğru ilerler. Bu ufak<br />

çözücü akışı zıt yönde bir mikromotor gücü oluşturur.<br />

Sen’in dikkat çektiği bir noktada, canlı sistemlerin tanımlı özelliklerinden birinin de<br />

24<br />

yakıt/gıda derişim farkını saptaması <strong>ve</strong> hareket etmesi.<br />

EYLÜL <strong>2011</strong>


“Bu fenomen çok nadiren biyolojik sistemlerin dışında gözlenmiştir fakat akıllı<br />

sensörlerin oluşturulması için temel olabilir. Biz polimerizasyon motorlarımızı<br />

norbornene derişim farklılığı üzerinde chemotaxis yeteneğini başarılı bir şekilde test<br />

ettik. Genel olarak bir polimerizasyon motoru kusurları <strong>ve</strong> kırıkları saptamak <strong>ve</strong> onları<br />

bir polimer ile tamir etmek için kullanılabilinir. Sen’e göre belkide vücuttaki hasarlı<br />

damarları <strong>ve</strong> dokuları onarmak için böyle bir sistem kullanılabilir.<br />

“Ancak, makalede sunduğumuz motor kavramın çok basit bir ispatı <strong>ve</strong> bu<br />

problemlerin üstesinden gelen bir sistem bulmak için daha fazla çalışmak gerekecek.<br />

Ayrıca biz hareket yaratma mekanizmalarının diğer türleri için araştırmacılara bu<br />

çalışma ile ilham <strong>ve</strong>rebilmiş olmayı ümit ediyoruz”.<br />

Bu tür motorların kullanımını içeren ileriki araştırmalar vücut içinde onarım sistemleri<br />

olarak kullanılabilir. Üretilen motorların hızlı olması <strong>ve</strong> yönlendirilebilir olması ileriki<br />

çalışmalar için temel hedeflerden. Örneğin polimerizasyon motorunun mükemmel bir<br />

<strong>ve</strong>rsiyonunda, insan vücudunda hasarlı bölgeyi bulabilir <strong>ve</strong> o bölgeyi güç kaynaklarını<br />

kullanarak tamir edebilir <strong>ve</strong> daha sonra tekrar ilerleyebilir. Ancak bu konuda hala<br />

birçok araştırma yapılmakta.<br />

Motor silica yüzeyindeki<br />

monomerleri tüketerek düşük<br />

monomer derişiminde alan<br />

yaratıyor. Düşük derişim<br />

alanındaki çözücü altın<br />

yüzeyindeki yüksek derişimli<br />

alana doğru akıyor. Sonuç<br />

olarak motor ters yönde<br />

hareket ediyor.<br />

N@nobülten 14<br />

Motorun yakıt olmadan (kırmızı) <strong>ve</strong><br />

0,5M norbornene içerisinde (mavi)<br />

parçacık yolları. Yakıt içerisindeki motor<br />

parçacıkları tek bir yönde daha uzun yer<br />

değişimi göstermektedir.<br />

www.nanowerk.com<br />

HABERLER<br />

25


DOKU MÜHENDİSLİĞİ<br />

Arş. Gör. Zeynep Karahaliloğlu<br />

<strong>Nanoteknoloji</strong> <strong>ve</strong> <strong>Nanotıp</strong> Anabilim Dalı Doktora<br />

Nanofiber üretimini arttırmak için<br />

3D elektrospin yöntemi<br />

25.08.<strong>2011</strong>-nanotechweb<br />

Yüksek yüzey alanı/hacim oranı <strong>ve</strong> yüksek porozite sunan nanofiberler; filtrasyondan,<br />

biyomedikal doku mühendisliğine, enerji depolanmasından ilaç salımına pek çok<br />

uygulamada kullanılan malzemelerdendir. Bu fibröz yapı ekonomik anlamda efektif<br />

olan elektrospinning yöntemi kullanılarak yaratılabilir. elektrospinlenmiş<br />

nanofiberlerin bu yöntemle endüstriyel ölçekte daha yaygın olarak kullanılmasını<br />

engelleyen faktörlerden bir tanesi düşük üretim hızdır.<br />

3D elektrospinning: PEO nanofibröz doku<br />

NC State <strong>Üni<strong>ve</strong>rsitesi</strong>’nden araştırmacılar nanofiber üretimini arttırmak için basit bir<br />

teknik geliştirmişler. Elektrik alan parametrelerinin üç boyutlu modellenmesini<br />

kullanarak geleneksel metodda iletken uçla üretilen desene benzer şekilde, metal<br />

levhanın köşelerinden üretilen genlik <strong>ve</strong> alan değişimini tanımlamışlar. Levhanın<br />

köşeleri nanofiber formasyonu oluşturmak için kaynak elektrot olarak kullanılmış.<br />

Bu çalışma da polimer solüsyonu ile dolu bir kase düşünelim. Bu kasenin etrafı metal<br />

yüzey ile çevrilerek eşmerkezli bir toplayıcı yaratılmış. Voltaj uygulanıldığında<br />

kendiliğinden polimer solüsyonu kasenin ağız kısmına doğru göç etmiş <strong>ve</strong> burada<br />

toplanmış. Bu teknikle küçük çaplı <strong>ve</strong> dar bir boyut aralığı gösteren yüksek kalitede<br />

polimerik nanofiberler oluşturulmuş, çok sayıda parallel jetin yardımıyla tek bir<br />

enjektör ucuna kıyasla üretim hızı dramatik olarak değişen nanofiberler elde edilmiş.<br />

Bu çalışmanın ileriki aşamalarında araştırmacılar jet formasyonu dinamiğinin akış<br />

özellikleri üzerine olan etkisini, mümkün olan maksimum sayıda jetle çalışabilmeyi <strong>ve</strong><br />

jet-jet etkileşimlerini inceleyeceklerini ifade etmektedirler.<br />

26 EYLÜL <strong>2011</strong>


Grafen Biyomedikal Uygulamalarda Kök Hücrelerin Kaderini<br />

Kontrol Edebiliyor<br />

24.05.<strong>2011</strong>-nanowerk<br />

Kök hücre terapisinin, hastalıkların tedavisinde değişin yaratmak adına büyük bir<br />

potansiyel olduğuna inanılıyor. Terapilerin başarılı olması için çok önemli iki özellik;<br />

farklı dış faktörler tarafından kök hücrelerin kaderine yol çizilebilmesi <strong>ve</strong> özel bir<br />

hücre tipinden bağımsız olarak özel ihtiyaçlar olmadan kök hücrelerin<br />

geliştirilebilmesidir. İkinci ise kök hücrelerin mikroçevrelerinin uygun mühendislik<br />

adımlarıyla geliştirilmesi <strong>ve</strong> büyüme faktörü ya da biyokimyasal indükleyici olarak<br />

refere edilen özel protein kokteyllerinin eş zamanlı olarak <strong>ve</strong>rilebilmesidir. Bu<br />

teknikler kullanılarak bugünkü doku mühendisliği yaklaşımında canlı hücrelerle farklı<br />

doku iskelesi materyalleri kombine edilerek doku fonksiyonunu iyileştirecek <strong>ve</strong>ya<br />

onaracak biyolojik yapılar hazırlanabilir.<br />

Asya’daki araştırmacılar insan mezenşimal kök hücrelerin proliferasyonunu<br />

engellemeyen <strong>ve</strong> kemik hücrelerine farklılaşmayı sağlayan biyouyumlu grafen doku<br />

iskelesi hazırlamışlar. Bu farklılaşma oranı sıklıkla kullanılan büyüme faktörleriyle<br />

geliştirilmiş olanlara kıyasla kök hücre araştırmaları için daha umut vaat edici<br />

gözükmektedir.<br />

Grafenin osteojenik farklılaşmayı düzenlemesi; a) 1 cmx 1 cm kesilmiş grafen yüklü Si/SiO2 grafen<br />

kaplı çip, grafenın sınırları görülmekte b) aynı çip üzerinde grafenle kaplı yüklü bölgede osteokalsin<br />

markeri ile kemik hücre formasyonunu gösterilmesi c,d) grafenli <strong>ve</strong> grafenli olmayan substratlar<br />

üzerinde 15 gün boyunca büyütülmüş insan mezenşimal kök hücrelerinin alizarin kırmızısıyla<br />

boyanması c) BMP-2 varlığında d) BMP-2 yok e-h) Osteogenez sırasında alizarinle boyanmış PET<br />

substrat üzerinde kalsiyum birikimİ<br />

N@nobülten 14<br />

DOKU MÜHENDİSLİĞİ<br />

27


DOKU MÜHENDİSLİĞİ<br />

Deneylerinde farklı kalınlık <strong>ve</strong> yüzey pürüzlülüğündeki polidimetilsiloksan (PDMS),<br />

polietilen terafitalat (PET), cam slayt <strong>ve</strong> 300 nm silikon dioksitli silikon kalıptan<br />

oluşan 4 substrat üzerindeki grafenin kök hücreler üzerine etkisini çalışmışlar. Deney<br />

iki ayrı aşamada tasarlanmış; ilk olarak hücre canlılığı normal hücre besi ortamı ile<br />

çalışılmış, sonraki stepte kök hücre farklılaşmasına kon<strong>ve</strong>nsiyonel osteojenik hücre<br />

kültür ortamı içerisinde devam edilmiş.<br />

Araştırmacılar kemik hücre formasyonu için grafenin sürücü güç olduğuna işaret<br />

ediyor. Ayrıca BMP-2 gibi ek büyüme faktörlerinin yokluğunda da grafenin hücre<br />

farklılaşmasını düzenlediği bilgisinin kayda değer olduğunu söylüyorlar. Grup karbon<br />

nanotüpler ile de benzer bir çalışma yapmayı planlıyor.<br />

<strong>Nanoteknoloji</strong>yle İyileştirilmiş Kurkumin:<br />

Modern Medikal Bilimle Batının Eski Zaman<br />

Bilgeliğinin Ortaklığı<br />

(11.08.<strong>2011</strong>-nanowerk)<br />

Zerdeçalın tıpta önemi, doğal oluşan fenolik bileşiklerin antioksidan özellikleri<br />

hakkındaki tartışmalardan sonra iyice değişti. Renklendirici ajan <strong>ve</strong> besin koruyucu<br />

olarak kullanılan Curcuma longa’nın kurutulmuş kök sapları fenolik bileşikler<br />

açısından oldukça zengindir.<br />

Zerdeçalın biyoaktif polifenol<br />

içeriği diferülometan olarak<br />

bilinen (C21H20O6)<br />

kurkumin, hastalıkların<br />

tedavisinde kullanılmaktadır.<br />

Literatürde kurkuminoidlerin<br />

antioksidan, antiinflamatuar,<br />

antibakteriyel, antifungal,<br />

antiparazitik, antimutajenik,<br />

antikanser <strong>ve</strong> detoks<br />

özelliklerini kapsayan geniş<br />

spektrumlu biyolojik <strong>ve</strong><br />

farmakolojik aktiviteleri<br />

hakkında çok sayıda kanıt<br />

bulunmaktadır.<br />

Kurkuminin terapatik ajan olarak farklı hastalıkların<br />

tedavisi ya da engellenmesinde kullanımı<br />

28 EYLÜL <strong>2011</strong>


Medikal anlamda kurkuminin kullanımını sınırlayan etken, düşük biyoyararlanımdır.<br />

Dünyada nanoteknoloji bazlı yeni stratejiler kullanılarak kurkuminin biyoyararlanımını<br />

arttırmak için çalışmalar yapılmaktadır. Ayrıca toksisitesini azaltarak hücresel alımı<br />

arttırıcı, kanda stabilitesinin korunmasını <strong>ve</strong> kontrollü salım profili sağlayıcı ek<br />

özellikler kazandırılacağı yönünde de düşünceler mevcuttur.<br />

Bu yönde çalışmalara bakıldığında;<br />

✓ Japon araştırmacılar ‘’Theracurcumin’’ adıyla geliştirdikleri nanopartikülü sıçan<br />

modelinde oral yolla <strong>ve</strong>rdiklerinde biyoyararlamının kon<strong>ve</strong>nsiyonel kurkumine kıyasla<br />

30 kat daha iyi olduğunu görmüşler. Klinik denemelerde de kurkumin<br />

nanopartiküllerden umut vaat edici sonuçlar almışlar.<br />

✓ Hidrofilik taşıyıcı olarak PVP’nun (polivinilprolidon) kullanıldığı kurkumin<br />

nanopartiküllerin antioksidan <strong>ve</strong> antihepatoma aktivitelerinin kon<strong>ve</strong>nsiyonele kıyasla<br />

daha iyi olduğunu görmüşler.<br />

✓ Suda çözünebilen kurkumin nanopartiküllerin (2-40 nm) DMSO içerisindeki<br />

nanopartiküle kıyasla antibakteriyel <strong>ve</strong> antifungal aktivitelerinin daha iyi olduğu<br />

yapılan deneylerle kanıtlanmış.<br />

✓ Yara örtü materyali olarak kitosan-PVA-gümüş-kurkumin nanokompozit<br />

antimikrobiyal filmin tek başına kurkumin <strong>ve</strong> kitosan-PVA-gümüş nanopartiküle<br />

kıyasla E. coli inhibisyonunda daha iyi olduğu görülmüş.<br />

✓ Nanokurkumin kullanılarak radyasyon terapisine dirençli yumurtalık kanser<br />

hücrelerinin kemoterapi <strong>ve</strong> radyoterapiye duyarlılığının arttığı gözlemlenmiş.<br />

✓ Kurkumin yüklenmiş polibütilsiyanoakrilat nanopartikülün kan beyin bariyerini<br />

aşarak beyne ulaştığı çalışmalarda ortaya konulmuş.<br />

N@nobülten 14<br />

DOKU MÜHENDİSLİĞİ<br />

29


DOKU MÜHENDİSLİĞİ<br />

Curcuminin biyoyararlanımını <strong>ve</strong> terapatik etkinliğini arttırmak için nanoteknoloji<br />

stratejileri<br />

30 EYLÜL <strong>2011</strong><br />

!


N@nobülten 14<br />

Arş. Gör. Ilgım Göktürk<br />

<strong>Nanoteknoloji</strong> <strong>ve</strong> <strong>Nanotıp</strong> Anabilim Dalı Doktora<br />

NANOTEKNOLOJİ DÜNYASI:<br />

NANOTIP YENİ TEDAVİLERİN PEŞİNDE<br />

www.guardian.co.uk, 6/9/<strong>2011</strong><br />

<strong>Nanoteknoloji</strong>deki son gelişmeler, kanser gibi birçok hastalığın önlenmesinde <strong>ve</strong><br />

tedavisinde yenilikler sunuyor.<br />

İnsan vücudu nano ölçekte bir mühendislik harikasıdır. Hücrelerimiz büyümek için<br />

çevresindeki milyarlarca molekülü içine alır, kendinden uzaklaştırır; istilacılara karşı<br />

savaşır; zarar gördükten sonra kendini yeniler. Biyomoleküllerin kodladığı, kimyasal<br />

<strong>ve</strong> fiziksel kuralların varlığında nano ölçekte gerçekleşen bu inanılmaz aktivitelerde<br />

beyin gibi organların önemli bir rolü vardır. Bu kendiliğinden gerçekleşen<br />

mükendisliği daha bilindik bir isimle biyoloji olarak zaten biliyoruz.<br />

Modern nanobilimcilerin temel amaçlarından biri hayatlarımızı daha sağlıklı <strong>ve</strong> mutlu<br />

kılmaktır. Bunu başarmanın yollarında biri hastalıkların gelişimini aydınlatmaktan<br />

geçer. Ohio State <strong>Üni<strong>ve</strong>rsitesi</strong>ndeki bilim insanları, içerisinde çok daha küçük<br />

boyutlarda yarı iletken kuantum noktaları içeren polimerik nanopartiküller<br />

geliştirdiler. Bu yapılar bağlandıkları moleküllere göre farklı renklerde ışıma<br />

yapabiliyor. Kırmızı, sarı <strong>ve</strong> yeşil renklerde ışıma yapmaları, bir kanser hücresindeki<br />

belli bir grup molekülün mikroskop altındaki hareketlerinin izlenmesini mümkün<br />

kılabiliyor. Bu bilgilerin ışığında, hastalığın durdurulması <strong>ve</strong> iyileşmenin sağlanması<br />

için anahtar ipuçları elde edilebilir.<br />

İtalya <strong>ve</strong> Fransa destekli Avrupa Birliği NanoMuBiop projesi, serviks kanserine neden<br />

olan insan papilloma virüsünün (HPV) spesifik formlarını tanıyan yüksek hassasiyette<br />

bir test geliştirmeyi amaçlıyor. Nanopartiküllerin yüzeyine yerleştirilen moleküller,<br />

örnek içerisinde farklı tipteki HPV’lerin özgül bölgelerine bağlanıyor. Bilgisayar<br />

taraması sonucunda, örnekte hangi çeşit HPV olduğu tespit edilebiliyor. Proje<br />

sahipleri geliştirdikleri bu yöntemin varolan testlerden daha hızlı <strong>ve</strong> daha gü<strong>ve</strong>nilir<br />

sonuç <strong>ve</strong>rdiğini dile getiriyorlar.<br />

Kanser tedavisini düşündüğümüzde, kemoterapi genellikle toksik ilaçların bir<br />

kombinasyonu <strong>ve</strong> etkili bir tedaviyi saç dökülmesi, kemik iliği sorunları gibi yan<br />

etkiler olmadan sağlamak hemen hemen imkansız.<br />

Alfred Cuschieri, Dundee <strong>ve</strong> St Andrews Üni<strong>ve</strong>rsitelerinde Tıbbi Bilim <strong>ve</strong> Teknoloji<br />

Enstitüsü Başkanı, biyolojik virüsleri taklit eden karbon nanotüpler sentezleyerek<br />

Nini<strong>ve</strong> projesi kapsamında yeni bir yaklaşım ortaya çıkardı. Her nanotüp yüzeyinde<br />

farmasötik bir kargo taşıyabiliyor <strong>ve</strong> özgül hücre tiplerine girebiliyor. Bu yapıları nano<br />

boyutta iğnelere benzetebiliriz.<br />

HABERLER<br />

31


HABERLER<br />

Hedefe ulaşan nanotüp, dışarıdan bir mikrodalga ile uyarıldığında içeriğini hücreye<br />

<strong>ve</strong>riyor. Cuschieri, yüksek saflıkta, çok tabakalı, yaklaşık 15 tane, yüzey alanı<br />

arttırılmış 40 nm yarıçapında <strong>ve</strong> yaklaşık 200 nm uzunluğunda yapılar elde ettiklerini<br />

ifade ediyor. Biyouyumlu hale getirmek için yüzeyi kaplanmış bu yapıların üzerinde<br />

ilaçların tutuklanacağı yan zincirler de mevcut. Nini<strong>ve</strong> sistemi kendini fareler üzerinde<br />

kanıtladı. Prensipte herhangi bir ilaç ya da molekülü nanotüpe tutturmak mümkün.<br />

Hastaya enjekte edildiğinde nanotüpler kan dolaşımıyla birlikte hareket ediyor.<br />

Kanserli bölgenin yakınında mikrodalga uyarımı gerçekleşeceği için nanotüp içeriğini<br />

burada salıyor <strong>ve</strong> böylece toksik ilaçların yan etkisi azaltılmış oluyor.<br />

Cuschieri, 3 ya da 4<br />

yıl içerisinde bu ilaç<br />

salınım sisteminin<br />

insanlarda erken<br />

kilink faz<br />

çalışmalarına<br />

geçeceğini ifade<br />

ediyor.<br />

Fotograf: Andrew Brookes / National Physical Laboratory / Science Photo Library<br />

Bir hastalığın tedavisinden sonraki aşama kaybedilen dokunun tekrar onarılmasıdır.<br />

2008 yılında, John Kessler, kök hücre biyoloğu, <strong>ve</strong> Samuel Stupp, biyomalzeme<br />

mühendisi, Northwestern <strong>Üni<strong>ve</strong>rsitesi</strong>nde, sinir hücrelerinin tekrar büyümesine<br />

yardım eden nano-tasarlanmış bir jel geliştirdiler. Omurilikteki hasarlı bölgeye<br />

yerleştirilen jel bir destek malzemesi olarak düşünülebilir. Yeni sinir dokusunun<br />

büyümesine <strong>ve</strong> yayılmasına olanak sağlıyor. Journal of Neuroscience’da omurilik<br />

yaralanması geçiren farelerden elde edilen 6 haftalık sonuçlara göre hayvanlar tekrar<br />

yürümek için arka bacaklarını kullanabiliyor. Kessler, omurilik hasarlarının tek başına<br />

bir tedavi yönteminin olmadığını <strong>ve</strong> bu buluşun kök hücre gibi farklı teknolojilerle<br />

birlikte kullanılabileceğini ifade ediyor.<br />

Birleşmiş Milletler nanobilim <strong>ve</strong> nanoteknoloji gelişmelerinin bilimsel, ekonomik<br />

analizlerini yapan ObservatoryNano kuruluşuna göre; tıbbi nanoteknolojinin<br />

düzünlenmesiyle ilgili temel problem, bir ürünün uygulama alanının nasıl<br />

belirleneceğine karar <strong>ve</strong>rilmesidir.<br />

Örneğin, bir ilaç salım implantını nasıl belirlersiniz? Cuschieri’nin nano taşıyıcısı bir<br />

farmasötik mi yoksa tıbbi bir cihaz mı? Tanımlamada genel bir anlaşmanın olmaması<br />

sorun yaratan bir durum. Nanopartikülün tanımı, nanotıbbı oluşturan unsurların<br />

neler olduğu gibi konularda uluslararası bir anlaşmanın oluşması gerekiyor.<br />

Süregelen tartışmaların bu yılın sonuna doğru çözülmesi bekleniyor.<br />

32 EYLÜL <strong>2011</strong>


N@nobülten 14<br />

Arş. Gör. Tamer Çırak<br />

<strong>Nanoteknoloji</strong> <strong>ve</strong> <strong>Nanotıp</strong> Anabilim Dalı Doktora<br />

<strong>Hacettepe</strong> <strong>Üni<strong>ve</strong>rsitesi</strong> Kaynaklı<br />

<strong>Nanoteknoloji</strong> <strong>ve</strong> <strong>Nanotıp</strong> Yayınları<br />

Mayıs <strong>2011</strong> - <strong>Eylül</strong> <strong>2011</strong> Dönemi<br />

A no<strong>ve</strong>l dermal substitute based on biofunctionalized electrospun PCL<br />

nanofibrous matrix<br />

JOURNAL OF BIOMEDICAL MATERIALS RESEARCH PART A<br />

Cilt: 98A <strong>Sayı</strong>: 3 Sayfalar: 461-472<br />

Gumusderelioglu, M; Dalkiranoglu, S; Aydin, RST; Cakmak, S<br />

Comparison of epithelial and fibroblastic cell behavior on nano/microtopographic<br />

PCL membranes produced by crystallinity control<br />

JOURNAL OF COLLOID AND INTERFACE SCIENCE<br />

Cilt: 358 <strong>Sayı</strong>: 2 Sayfalar: 444-453<br />

Gumusderelioglu, M; Kaya, FB; Beskardes, IG<br />

Preparation and characterization of zinc oxide nanoparticles and their sensor<br />

applications for electrochemical monitoring of nucleic acid hybridization<br />

COLLOIDS AND SURFACES B-BIOINTERFACES<br />

Cilt: 86 <strong>Sayı</strong>: 2 Sayfalar: 397-403<br />

Yumak, T; Kuralay, F; Muti, M; Sinag, A; Erdem, A; Abaci, S<br />

De<strong>ve</strong>lopment and characterization of Cyclosporine A loaded nanoparticles for<br />

ocular drug deli<strong>ve</strong>ry: Cellular toxicity, uptake, and kinetic studies<br />

JOURNAL OF CONTROLLED RELEASE<br />

Cilt: 151 <strong>Sayı</strong>: 3 Sayfalar: 286-294<br />

Aksungur, P; Demirbilek, M; Denkbas, EB; Vandervoort, J; Ludwig, A; Unlu, N<br />

Superparamagnetic nanotraps containing MIP based mimic lipase for<br />

biotransformations uses<br />

JOURNAL OF NANOPARTICLE RESEARCH<br />

Cilt: 13 <strong>Sayı</strong>: 5 Sayfalar: 2073-2079<br />

Kecili, R; Ozcan, AA; Ersoz, A; Hur, D; Denizli, A; Say, R<br />

LİTERATÜR<br />

33


LİTERATÜR<br />

Carbon nanotube-chitosan modified disposable pencil graphite electrode for<br />

Vitamin B(12) analysis<br />

COLLOIDS AND SURFACES B-BIOINTERFACES<br />

Cilt: 87 <strong>Sayı</strong>: 1 Sayfalar: 18-22<br />

Kuralay, F; Vural, T; Bayram, C; Denkbas, EB; Abaci, S<br />

A no<strong>ve</strong>l nanoprotein particle synthesis: Nanolipase<br />

PROCESS BIOCHEMISTRY<br />

Cilt: 46 <strong>Sayı</strong>: 8 Sayfalar: 1688-1692<br />

Say, R; Kecili, R; Bicen, O; Sisman, FY; Hur, D; Denizli, A; Ersoz, A<br />

Fabrication of magnetic gold nanorod particles for immunomagnetic separation<br />

and SERS application<br />

JOURNAL OF NANOPARTICLE RESEARCH<br />

Cilt: 13 <strong>Sayı</strong>: 8 Sayfalar: 3167-3176<br />

Tamer, U; Boyaci, IH; Temur, E; Zengin, A; Dincer, I; Elerman, Y<br />

De<strong>ve</strong>lopment of functional bread containing nanoencapsulated omega-3 fatty<br />

acids<br />

JOURNAL OF FOOD ENGINEERING<br />

Cilt: 105 <strong>Sayı</strong>: 4 Sayfalar: 585-591<br />

Gokmen, V; Mogol, BA; Lumaga, RB; Fogliano, V; Kaplun, Z; Shimoni, E<br />

Antimicrobial, UV-Protecti<strong>ve</strong> and Self-Cleaning Properties of Cotton Fabrics<br />

Coated by Dip-Coating and Solvothermal Coating Methods<br />

FIBERS AND POLYMERS<br />

Cilt: 12 <strong>Sayı</strong>: 4 Sayfalar: 461-470<br />

Onar, N; Aksit, AC; Sen, Y; Mutlu, M<br />

Magnetic nanocomposites with drug-intercalated layered double hydroxide<br />

shell supported on commercial magnetite and laboratory-made magnesium<br />

ferrite core materials<br />

MATERIALS SCIENCE & ENGINEERING C-MATERIALS FOR BIOLOGICAL<br />

APPLICATIONS<br />

Cilt: 31 <strong>Sayı</strong>: 5 Sayfalar: 851-857<br />

Ay, AN; Konuk, D; Zumreoglu-Karan, B<br />

34 EYLÜL <strong>2011</strong>


Comparison of different finishing/polishing systems on surface roughness and<br />

gloss of resin composites<br />

JOURNAL OF DENTISTRY<br />

Cilt: 39 Supplement: 1 Sayfalar: E9-E17<br />

Antonson, SA; Yazici, AR; Kilinc, E; Antonson, DE; Hardigan, PC<br />

Interparticle interaction effects on magnetic behaviors of hematite (alpha-Fe(2)<br />

O(3)) nanoparticles<br />

PHYSICA B-CONDENSED MATTER<br />

Cilt: 406 <strong>Sayı</strong>: 13 Sayfalar: 2483-2487<br />

Can, MM; Firat, T; Ozcan, S<br />

Comparison of epithelial and fibroblastic cell behavior on nano/microtopographic<br />

PCL membranes produced by crystallinity control<br />

JOURNAL OF COLLOID AND INTERFACE SCIENCE<br />

Cilt: 358 <strong>Sayı</strong>: 2 Sayfalar: 444-453<br />

Gumusderelioglu, M; Kaya, FB; Beskardes, IG<br />

Functionalized nanoporous track-etched beta-PVDF membrane electrodes for<br />

lead(II) determination by square wa<strong>ve</strong> anodic stripping voltammetry<br />

ANALYTICAL METHODS<br />

Cilt: 3 <strong>Sayı</strong>: 6 Sayfalar: 1351-1359<br />

Bessbousse, H; Nandhakumar, I; Decker, M; Barsbay, M; Cuscito, O; Lairez, D;<br />

Clochard, MC; Wade, TL<br />

In<strong>ve</strong>stigation of photosensiti<strong>ve</strong>ly bioconjugated targeted quantum dots for the<br />

labeling of Cu/Zn superoxide dismutase in fixed cells and tissue sections<br />

HISTOCHEMISTRY AND CELL BIOLOGY<br />

Cilt: 135 <strong>Sayı</strong>: 5 Sayfalar: 523-530<br />

Say, R; Kilic, GA; Ozcan, AA; Hur, D; Yilmaz, F; Kutlu, M; Yazar, S; Denizli, A;<br />

Diltemiz, SE; Ersoz, A<br />

A Comprehensi<strong>ve</strong> Characterization Study of Human Bone Marrow MSCs with an<br />

Emphasis on Molecular and Ultrastructural Properties<br />

JOURNAL OF CELLULAR PHYSIOLOGY<br />

Cilt: 226 <strong>Sayı</strong>: 5 Sayfalar: 1367-1382<br />

Karaoz, E; Okcu, A; Gacar, G; Saglam, O; Yuruker, S; Kenar, H<br />

N@nobülten 14<br />

LİTERATÜR<br />

35

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!