01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 87<br />

aramış, burada kalan köylülerin köylerinde âdeta birer rehber olarak<br />

çalışmalarını hedeflemiştir. Bu, aynı zamanda başta Köymen olmak<br />

üzere köycülük hareketi ile ilgilenen kişilerin çalışmalardaki aksaklıkların<br />

farkında olduğunu, yeni çözüm yollarının arandığını <strong>ve</strong> en<br />

mühimi de artık köye gitmeden köylüye ulaşmanın, onu merkezden<br />

yönetmenin söz konusu olacağının sinyallerini <strong>ve</strong>rmiştir.<br />

Görüldüğü gibi bu dönemde kutsal bir vazife olarak görülen köycülük<br />

hareketi için herkesten büyük bir çaba <strong>ve</strong> katkı beklenmekte<br />

<strong>ve</strong> bu hareketin ancak böyle bir misyonerlik örneği ile kalkınabileceğine<br />

olan inanç da her fırsatta dile getirilmektedir. <strong>Atatürk</strong>’ten sonra<br />

da devam eden <strong>ve</strong> Köy Enstitülerinin kurulmasına kadar olan süreçte<br />

bu meseleyle pek çok kişi yakından ilgilenmiş <strong>ve</strong> hareketin geliştirilmesine<br />

çalışmıştır. Fakat iktidar değişiklikleri <strong>ve</strong> yeni yönetimin<br />

konuya bakış açışı hem enstitülerin kapatılmasına, hem de köycülük<br />

hareketinin yön değiştirip bir anlamda bu seferberlik ruhunun sönmesine<br />

neden olmuştur.<br />

Köycülük hareketi tabii ki sadece Nusret Kemal, Mehmet Saffet,<br />

Hıfzurrahman Raşid Öymen gibi kişilerin çabaları, yazıları <strong>ve</strong> çözüm<br />

önerileri ile değil, hükümet desteği ile de gelişme göstermiştir. Dolayısıyla<br />

bu noktada Cumhuriyet rejiminin köylere yönelik yaptığı<br />

icraatler <strong>ve</strong> düzenlemeler üzerinde de durmak gerekmektedir. Çünkü<br />

bu bir anlamda hareketin başarısını da bizlere yansıtacaktır. Bilindiği<br />

gibi, ekonominin, tarımın, çiftçinin ele alındığı ilk olay Şubat<br />

1923 tarihli Türk İktisat Kongresi’dir. Zaten köye ilişkin yazılan kitaplarda<br />

bu konuya fazlasıyla değinilmiştir. Bundan sonraki süreçte<br />

ise bir takım kanunlar çıkarılmıştır. İlki 1858 tarihli arazi kanunnamesinin<br />

düzenlenmesi sonucu ortaya çıkan 18 Mart 1924 tarihli Köy<br />

Kanunu’dur. Akabinde 1925 yılında yeni bir uygulamaya gidilmiş <strong>ve</strong><br />

“örnek çiftlikler” projesi gündeme getirilmiştir. Ankara Orman Çiftliği<br />

bunun ilk uygulamalarıdan biridir. Köye yönelik düzenlemelerin<br />

en mühimi ise 17 Şubat 1925 günü aşar <strong>ve</strong>rgisinin kaldırılmasıdır.<br />

Bu yasa kesinlikle köylünün üzerindeki önemli bir yükü kaldırmaya<br />

yöneliktir ki, bu da yeni yönetimin onlara <strong>ve</strong>rdiği değerin <strong>ve</strong> farklı<br />

bakış açısının sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunları 1931’de<br />

açılmaya başlanan köy eğitmen kursları takip etmiştir. 1930 yılından<br />

itibaren ise zirai eğitime öncelik <strong>ve</strong>rilmiş <strong>ve</strong> aynı yıl Ankara Yüksek

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!