01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

80<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

da, “Türk Ocağı içindeki “Halka Doğru” gitmek, Anadolu’ya çağdaş<br />

uygarlığı götürmek anlayışının bir uzantısı olarak ortaya çıkmıştır.<br />

II. Meşrutiyet’in ilanını izleyen dönemde, Rus Narodnik hareketi <strong>ve</strong><br />

Balkanlar’daki popülizm <strong>ve</strong> köycülükten esinlenen Osmanlı halkçıları<br />

Türk Yurdu’nun yanısıra, Halka Doğru dergileriyle de bu görüşü<br />

yaymaya çalışmışlardır...” Köycüler Cemiyeti’nin başkanlığını resmi<br />

olarak Halide Edip sürdürse de, hareketin fiili önderliğini Reşit<br />

Galip yapmıştır. Yalnız cemiyet üyelerinin büyük bir kısmının Milli<br />

Mücadele’ye katılması, çalışmalara ara <strong>ve</strong>rilmesine neden olmuştır.<br />

1923 sonrası tekrar örgütlenmeye başlayan Türk Ocakları içinde<br />

köycülüğe yönelme yeniden gündeme gelmiştir 143 . Fakat bu da 1930<br />

başlarına kadar devam etmiş, Türk Ocaklarının kapatılmasının ardından<br />

mücadeleyi Halkevleri üstlenmiştir. Dolayısıyla Cumhuriyet<br />

dönemi ki özellikle 1930’lar, köycülük <strong>ve</strong> köy tartışmalarının hız<br />

kazandığı bir dönem olarak karışımıza çıkmaktadır.<br />

Cumhuriyet öncesine kısaca bakacak olursak, Halkçılık düşüncesinin<br />

filizlendiği II. Meşrutiyet döneminde köycülük akımının da<br />

ilk belirtilerini görmek mümkündür. Halka doğru gitmek <strong>ve</strong> halka<br />

ulaşmak için yapılan çalışmalar çerçe<strong>ve</strong>sinde, Cumhuriyet döneminde<br />

âdeta bir devlet politikası haline getirilecek olan köycülük<br />

de zaman zaman gündeme getirilmeye <strong>ve</strong> köylünün içinde bulunduğu<br />

durum tartışılmaya çalışılmıştır. Öyle ki Mehmet Akif, Sırat-ı<br />

Müstakim dergisindeki bir yazısında, köylüyü düşünmenin artık bir<br />

hamiyet meselesi değil, bir hayat meselesi, menfaat meselesi haline<br />

geldiğinin altını çizmiş <strong>ve</strong> şunları yazmıştır: “İyi bilmeliyiz ki,<br />

asırlardan beri muttasıl sağmak istediğimiz zavallıda artık ne can<br />

kalmıştır, ne de kan. Yanına sokulursanız ayakta duracak mecali olmadığını<br />

görürsünüz. İhmal-i hazırın biraz daha devamı biçareyi<br />

hâk-i helake serecek” 144 . Mehmet Akif bu yaklaşımıyla aslında devleti<br />

halkla, köylüyle ilgilenmeye çağırmıştır. Fakat Akif’in çağrısına<br />

ancak Cumhuriyet döneminde beklenen cevap gelebilmiştir.<br />

143 Türk Ocağındaki Köycüler Cemiyeti <strong>ve</strong> Nizamnamesi hakkında bk. Füsun Üstel,<br />

Türk Ocakları (1912-1931), İletişim Yay., İstanbul 1997, s. 111-124.<br />

144 Mehmet Akif, “Köy Hocası”, Sırat-ı Müstakim, S. 382, s. 331; Eraslan, a.g.e.,<br />

s. 71-72.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!