01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

78<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

la Şapka nasıl giyilir? sorusu üzerine, birinci resimde şapka böyle<br />

giyilmez, ikinci resimde de şapka şöyle giyilir tarzında bir anlatım<br />

yolu seçilmiştir 141 . Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ayrıca yine<br />

halkın günlük yaşamını kolaylaştıracak, örnek davranışlar sergilemesine<br />

yardımcı olacak mahiyette uyarılarda da bulunulmuştur.<br />

Dergide Mayıs 1929’dan itibaren resimlerle okuyuculara “Tükürmeyiniz”<br />

nevinden bazı ihtarlar yapılmıştır. Bugün bu mevzular da<br />

kimilerine komik, hoş ya da boş gelebilir. Lâkin günümüzde bunları<br />

bilmeyenlerin ya da tatbik etmeyenlerin var olduğunu düşünecek<br />

olursak, bu tür yayınlara daha çok ihtiyacımız olduğunu söylemek<br />

yanlış olmayacaktır. Kısacası Halk Mecmuası bir dönem tamamen<br />

halkı eğitmeye yönelik çabaları ile ön plana çıkmış <strong>ve</strong> <strong>Atatürk</strong>’ün<br />

çizdiği yolda ilerlemiştir. Ayrıca dergi, o günlerde Halk Partisi’nin<br />

savunuculuğunu <strong>ve</strong> sözcülüğünü yapmış, hatta 1930’da yeni kurulan<br />

Serbest Cumhuriyet Fırkası’na da şiddetle karşı çıkmıştır. Zaten Halk<br />

Mecmuası’nın yayınlarından <strong>ve</strong> söyleminden bu tavır kolaylıkla anlaşılmaktadır.<br />

Yalnız bunu dönemin politik gelişmelerini gözönünde<br />

bulundurarak değerlendirmekte fayda vardır. Çünkü bu yıllar hiçbir<br />

alternatife tahammülü olmayan CHP’nin bütün denetimi ele geçirmeye<br />

çalıştığı bir dönemdir. Dolayısıyla bu denetimin kendisini gazete<br />

<strong>ve</strong> dergilerde de göstermesi bir anlamda normal karşılanabilir.<br />

Görüldüğü üzere <strong>Atatürk</strong>, muasır medeniyetler seviyesine ulaşılabilmesi<br />

<strong>ve</strong> aradaki mesafenin bir an önce kapatılabilmesi için böyle<br />

zor bir mücadelenin içine girmiş, devletle milletin elele <strong>ve</strong>rerek âdeta<br />

işbirliği yapmasına öncülük etmiştir. Uzun sürecek bu mücadelede<br />

yılmadan, millete olan inancını hiç yitirmeden <strong>ve</strong> her zaman olduğu<br />

gibi yine yol göstererek milletini ilerletmeye çalışmıştır. Zaten<br />

O’nun 1930 yılında bir Akdeniz gezisi esnasında başkatibi ile paylaştığı<br />

düşünceleri bu konudaki özlem <strong>ve</strong> inancının ispatıdan başka<br />

birşey değildir. <strong>Atatürk</strong> “bilgili, geniş düşünceli, azim feragat <strong>ve</strong> ihtisas<br />

sahibi” kişilerin yetiştirilmesi ile zaman <strong>ve</strong> mekân meselelerine<br />

değindiği konuşmasında, bunların gerçekleştirilmesi için yapılması<br />

gerekenleri şöyle ifade etmiştir: “Ev<strong>ve</strong>lâ kafaları <strong>ve</strong> vicdanları, köhne,<br />

geri, uyuşturucu fikir <strong>ve</strong> inançlardan temizleyeceksin; işlerinin<br />

141 Ek 2: 13 Kanunusâni 1930, S. 49, s. 3; 10 Şubat 1930, S. 53, s. 7, Halk<br />

Mecmuası’nın “Medeniyet Dersleri” köşesinden örnekler.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!