01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

72<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

için dahi harekete geçilmekten kaçınılmamıştır. Dönemin İcra Vekilleri<br />

Heyeti ile Maarif Vekâleti’nin yaptığı görüşme <strong>ve</strong> yazışmalar<br />

sonucunda, yabancı memleketlerdeki ırkdaşlarımızın talim <strong>ve</strong> terbiyesi<br />

için açılmış olan bu irfan müessesesine yardım edilmesinin çok<br />

önemli <strong>ve</strong> zaruri bir mesele olduğu kanatine varılmış <strong>ve</strong> okula bir<br />

öğretmen gönderilmesi kararlaştırılmıştır (23 Mayıs 1933) 132 .<br />

Bu süreçte dönemin Milli Eğitim Bakanları, eğitimcileri ile çeşitli<br />

gazete <strong>ve</strong> dergileri de üstlerine düşen vazifeyi fazlasıyla yapmışlardır.<br />

Aynı günlerde halk terbiyesi meselesi CHP kurultaylarının da<br />

ana gündem maddelerinden biri haline gelmiştir. Şöyle ki CHP, ülkede<br />

okur-yazar oranını artırmak için giriştiği Türk Ocakları, Millet<br />

Mektepleri, ardından da Halkevleri gibi teşebbüslerin dışında, halkı<br />

yeni rejimle buluşturmak <strong>ve</strong> onlara inkılâbın değerlerini bir an önce<br />

benimsetebilmek için yoğun bir çaba içerisine girmiştir. Bu çabayı<br />

da en etkili olarak “söz”le yani konuşmayla, hitabetle gerçekleştirmeye<br />

çalışmıştır. Çünkü Eski Yunandan beri en etkili propaganda<br />

aracı olan söz, bu süreçte CHP’nin halka Türk inkılâbını benimsetmesinde<br />

en etkili yol olmuştur. Bu arada hemen belirtmekte fayda<br />

vardır ki, 1930’lu yıllarda Almanya, İtalya gibi tek partili ülkelerde<br />

de aynı amaçla bazı adımlar atılmış <strong>ve</strong> propagandaya ayrı bir önem<br />

<strong>ve</strong>rilmiştir. Ancak sözü edilen bu ülkelerde son derece etkili bir araç<br />

olan propaganda yani siyasal rejimin propagandası, Türkiye’de çoğunlukla<br />

“terbiye-halk terbiyesi-yurttaş terbiyesi” kavramlarıyla<br />

adlandırılmaya çalışılmıştır. Kısacası Avrupa’da ideolojilerin yaygınlaştırılması<br />

için kullanılan propaganda terimi, Türkiye’de terbiye<br />

kavramı ile kullanılmış <strong>ve</strong> yönetim bunu bir anlamda eğitim çalışması<br />

olarak ele almıştır 133 . Aynı dönemde Türkiye’nin kendine özgü<br />

bir halk terbiyesi anlayışı ile hareket ettiği ortadadır. Nitekim yeni<br />

rejimin felsefesinin halka anlatılma zorunluluğu karşısında CHP’nin<br />

1931 yılındaki Üçüncü Büyük Kurultayında, inkılâbın halka anlatılması<br />

yönünde bazı ciddi kararlar alınmıştır. Bunun ardından 1935<br />

yılında da çalışmalar devam etmiştir. 13 Mayıs 1935 günü yapılan<br />

CHP Dördüncü Büyük Kurultayından önce, 8 Mayıs 1935 akşamı<br />

Ankara Radyosu’nda konuşan Parti Genel Sekreteri Recep Peker,<br />

132 BCA, 030.18.1.2/ 36.39.16.<br />

133 Çakan, a.g.e., s. 14-15.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!