01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 577<br />

herşey batılılaşmaya endekslenmiştir. Bu dönemde hümanizmaya<br />

doğru bir kayış söz konusu olmuş, özellikle de Hasan Âli Yücel ile<br />

birlikte bu politika Türk Hümanizması şeklinde varlık göstermeye<br />

başlamıştır. Sözü edilen politika kapsamında hızla dünya klasiklerinin<br />

çevirisine başlanmış, Hellen-Yunan eksenli bu kayışta Türk-<br />

İslâm kültürünün <strong>ve</strong> eserlerinin ikinci plana düştüğü görülmüştür.<br />

Milliyetçilikten hümanizmaya geçiş dönemi olarak isimlendirebileceğimiz<br />

İnönü döneminde, kültür <strong>politikaları</strong> doğal olarak değişime<br />

uğramıştır. Ondan sonra gelen hükümetlerin kültüre bakış açılarında<br />

<strong>ve</strong> kültür sorunları ile ilgilenmelerinde de bazı sıkıntılar yaşanmıştır.<br />

En azından, belli bir mimari geleneği olan Türk milletinin Atasına,<br />

Yunan tapınaklarından esinlenerek 1922 yılında Washington’da Abraham<br />

Lincoln adına yapılan anıt mezarı andıran bir yapının inşa<br />

edilmesi bile bu zihniyet değişiminin en açık kanıtıdır.<br />

1950 <strong>ve</strong> sonrası, o tarihe kadar devletin tekelinde olan kültür<br />

faaliyetlerinin serbest kuruluşların eline geçtiği bir dönemdir. Demokrat<br />

Parti <strong>ve</strong> sonrasında gelen her hükümet de kendi politikasını<br />

yürütme derdine düşmüştür. Öyle ki, 1950’de iktidara gelen DP, bir<br />

önceki dönemin Hümanizma hareketini rafa kaldırmış, klasiklerin<br />

çeviri <strong>ve</strong> yayınını azaltmış, yerine yerli eserleri getirmeye başlamıştır.<br />

Kısacası kültür <strong>politikaları</strong>, ülkede hızla değişen siyasetin de etkisiyle<br />

dönem dönem değişmiş <strong>ve</strong> her iktidar kendince bir alternatif<br />

üretmeye çalışmıştır.<br />

Kültür işlerinin devlet tarafından geliştirilip yönlendirilmesi,<br />

zaman zaman güdümlü kültür <strong>politikaları</strong>ndan bahsedilmesine <strong>ve</strong><br />

durumun eleştirilmesine neden olmaktadır. Aslında doğru olan, kültür<br />

işlerinin halk tarafından geliştirilmesi <strong>ve</strong> devletin de bu ortamda<br />

üzerine düşeni yapmasıdır. Ancak öyle konular vardır ki, bu alanlarda<br />

devletin ilgi göstermesi kaçınılmazdır. Bale, opera gibi. Bugün<br />

en gelişmiş ülkelerde dahi bu tür sanatlara devlet desteği söz<br />

konusudur. En basitinden, baştan beri devlet desteği görmeyen Türk<br />

Sinemasının bugün içinde bulunduğu durum ortadadır. Öyleyse ne<br />

yapılmalıdır? Herşeyden önce halkın kültür işleri ile uğraşması <strong>ve</strong><br />

geliştirmesi, toplumun kültür <strong>ve</strong> eğitim düzeyi ile ilgilidir. Dünyanın<br />

hiçbir yerinde toplumun tamamı yüksek kültürlü değildir. Dolayısıyla<br />

mühim olan, yeri geldiğinde devletin de desteğini alarak, uzman<br />

kişiler yardımıyla bu işleri örgütleyebilmektir. Bugün Türk toplumu-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!