01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 537<br />

gibi genç sanatçılar eserleriyle Türkiye’de kübizmin ilk örneklerini<br />

<strong>ve</strong>rmişler, 1930 yılında Elif Naci kendi eserlerinden oluşan sergisini<br />

açmış, 1932’de yine Ali Çelebi, Glorya Sineması’nın girişinde, Saip<br />

Mualla ise bir kulübün üst salonunda sergilerini açmışlardır. Bunu<br />

D Grubu’nun 8 Ekim 1933 günü açtığı <strong>ve</strong> E. Naci, C. Tollu, F. İzer,<br />

N. Berk, A. Dino <strong>ve</strong> heykeltraş Z. Müritoğlu’nun katıldığı başka bir<br />

sergi takip etmiştir. Ankara’daki sanat ortamı 1933 <strong>ve</strong> sonrasında da<br />

son derece hareketli günler geçirmiştir. Gelişmelere baktığımız zaman<br />

iki nokta hemen göze çarpmaktadır. Bunlardan ilki İstanbul gibi<br />

Ankara’nın da belli bir sanat galerisinden yoksun oluşudur. Öyle ki,<br />

sergiler, apartman dairelerinde, sinema girişlerinde, kulüplerde ya<br />

da çeşitli mağazalarda açılmıştır. Bu durumun farkında olan <strong>Atatürk</strong><br />

de daha sonraki günlerde Ankara’ya sanatçıların eserlerini sergileyebilecekleri<br />

sanat merkezleri <strong>ve</strong> müzeler kazandırmak için çalışmaya<br />

başlamıştır. Ancak Ankara’da sadece Devlet Resim <strong>ve</strong> Heykel<br />

Müzesi’nin 1980 yılında açıldığı düşünülecek olursa, <strong>Atatürk</strong>’ten<br />

sonra bu konuya ne kadar önem <strong>ve</strong>rildiği <strong>ve</strong> ilgilenildiği ortaya çıkacaktır.<br />

İkinci husus ise 1930 sonrası sanat çevresinde başlayan tartışmalardır.<br />

Özellikle 1931 <strong>ve</strong> sonrasında sergilerin sıkça açılmaya başladığı<br />

bir dönemde sanatçılar arasında bazı anlaşmazlıklar <strong>ve</strong> tartışmalar<br />

yaşanmaya başlamış, sanat, resim vs. konular sürekli gündeme<br />

gelmiş, hatta mesele gazetelerin köşe yazılarına kadar taşınmıştır. Bu<br />

tartışmaların en ilginci ise bir sanatçının kendi eserlerini meth etmeye<br />

hakkı olup olmadığı üzerine yapılmıştır. Örneğin, Hamit Görele<br />

Galatasaray’da bir sergi açmış, Elif Naci de bu sergiyi tenkit eden<br />

bir makale kaleme almıştır. Bu eleştirel yazı üzerine Hamit Görele<br />

hem kendisini savunmuş hem de eserlerini övmüştür. İşte bu durum<br />

sanatçıların eserlerini meth edip etmeyeceği gibi bir tartışma başlatmış<br />

<strong>ve</strong> Peyami Safa ile Nurullah Ata (Ataç)’nın da konuya dahil olmasıyla<br />

birlikte bir süre daha devam etmiştir. Mesele, Elif Naci’nin<br />

dediğine göre, Türkiye’deki yabancı sanatçıların şöhret bulması ile<br />

son bulmuştur 1218 .<br />

1218 Ankara sergileri hakkında ayrıntılı bilgi için bk. Elibal, a.g.e., s. 61-66.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!