01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 529<br />

banın Ankara <strong>ve</strong> İstanbul’un ötesine de taşınma zorunluluğu olduğu<br />

bir gerçektir.<br />

Grup sergilerini tam onbeş kez tekrarlamış <strong>ve</strong> 1947 yılında bu<br />

birliktelik sona ermiştir. Gruba çeşitli sergilerde çok sayıda sanatçı<br />

katılmıştır. Bedri Rahmi Eyüboğlu, Turgut Zaim, Eren Eyüboğlu,<br />

Arif Kaptan, Fahrünnisa Zeyd, Zeki Kocamemi bunlardan sadece<br />

bazılarıdır. Ülkede çağdaş sanatı yaratabilmek <strong>ve</strong> moderni yakalayabilmek<br />

adına, sanatçılar çekinmeden, büyük bir hızla birleşip<br />

ayrılabilmişlerdir. Bu ani davranış değişikliği, sanatsal oluşumları<br />

derinden etkilemiştir. Adı geçen sergilerde resim <strong>ve</strong> sanat, sanat alanındaki<br />

gelişmeler gibi konularda konuşmalara da yer <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />

Grubun art arda sergiler açması <strong>ve</strong> başarılı olması dönemin basınında<br />

geniş yer tutmuştur. Öyle ki, konuyla ilgili çıkan haberlerde,<br />

grubun başarısının Moskova sergilerinde konuşulduğundan <strong>ve</strong> kısa<br />

aralıklarla sergi açmasının ise takdire şayan bir sanat hareketi olduğundan<br />

bahsedilmiştir1197 .<br />

D Grubu temsilcileri zamanla Akademi’de de görev almışlardır.<br />

Hatta bu durum okuldaki Çallı Kuşağı’nın etkisinin azalmasına bile<br />

neden olmuştur1198 . Görüldüğü gibi, bir şapkacı dükkanında açılan<br />

ilk sergi ile yola çıkan birlik, ancak 1947 yılına kadar ayakta kalabilmiştir.<br />

Bu gelişmeler bize o tarihte daha İstanbul’un doğru dürüst bir<br />

sanat galerisine sahip olmadığını göstermektedir. Fakat buna rağmen<br />

grup çeşitli salonlarda açtığı sergiler ile adından sıkça söz ettirmiş,<br />

yeni sanatçıların gruba katılmasıyla önemini artırmış, açtığı sergiler,<br />

sergilerdeki konuşmalar <strong>ve</strong> sanat tartışmaları ile İstanbul’da sanat<br />

ortamının şekillenmesine <strong>ve</strong>sile olmuştur. Olumlu <strong>ve</strong>ya olumsuz bu<br />

tarz oluşumların, topluma resim kültürünün aşılanması <strong>ve</strong> sanatın<br />

yaygınlaştırılması gibi katkılarda bulunduğu bir gerçektir.<br />

Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, Sanayi-i Nefise Birliği, Müstakil<br />

Ressamlar <strong>ve</strong> Heykeltraşlar Birliği <strong>ve</strong> D Grubu dışında 1930-40 yılları<br />

arasında hiçbir gruba dahil olmadan sanatını devam ettirenler de<br />

vardır 1199 . Ancak yine de bu tarihler arasında sanat ortamını Müstakiller<br />

<strong>ve</strong> D Grubu belirlemiştir. Sanat camiası 1940 sonrası tekrar<br />

1197 Son Posta, 28 Nisan 1934, s. 2.<br />

1198 D Grubu hakkında ayrıntılı bilgi için bk. İskender, a.g.m., s. 1684-1685; Tansuğ,<br />

a.g.e., s. 179-190; Gören, “Cumhuriyet’in Kuruluşundan ...”, s. 281-282.<br />

1199 Celal Esat Arse<strong>ve</strong>n, Fikret Mualla, Nazlı Ecevit, Şemsettin Arel, Hamit Görele<br />

bunlardan sadece birkaçıdır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!