01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

522<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

önemli değişiklikler olmuştur. Lévy, “Akademi’de Fransız resminin<br />

teknik gelişmelerini <strong>ve</strong> sanat anlayışını esas alan bir resim eğitimi<br />

programı uygulamıştır”. Bu çalışmalarında kendisine Bedri Rahmi<br />

Eyüboğlu, Cemal Tollu, Zeki Kocamemi, Ali Çelebi, Nurullah Berk<br />

gibi sanatçılar yardımcı olmuşlardır 1178 . Yalnız aynı dönemde, akademide<br />

resim bölümü bir yandan O’nun “mutlak egemenliğinde” yenileşirken<br />

bir yandan da İbrahim Çallı, Feyhaman Duran, Hikmet Onat<br />

gibi Türk sanatçıların etkinlikleri azalmaya başlamıştır. Yabancı hocaların<br />

Türkiye’deki etkinliği aslında 1933 yılında Darülfünun’dan<br />

İstanbul Üni<strong>ve</strong>rsitesi’ne geçiş ile söz konusudur. Onlar bu sayede<br />

gündeme gelmişler <strong>ve</strong> yüksek eğitimin hemen her branşında hizmet<br />

<strong>ve</strong>rmişlerdir. Burada tercümanlar vasıtasıyla derslerini <strong>ve</strong>rmeye çalışan<br />

yabancı hocalar zaman zaman çeşitli tartışmaların yaşanmasına<br />

da yol açmışlardır 1179 . Aynı durum akademi için de söz konusudur.<br />

Yabancı hocalar Akademide sanat eğitimine 1937-48 yılları arasında<br />

egemen olmuşlardır. Türk hocalar <strong>ve</strong> öğrenciler de ancak onların<br />

yardımcılığını ya da tercümanlığını yapabilmişlerdir. Anlaşılan o ki,<br />

bugünlerde sadece D grubu sanatçıları yabancı hocalara yakınlık <strong>ve</strong><br />

bağlılık göstermişlerdir. Ülkeye gelen yabancı hocaların zamanla etkinliklerini<br />

artırması, bulundukları kurumları yönlendirmeye çalışmaları<br />

<strong>ve</strong> yarattıkları ortam belli bir süre sonra ciddi gerginliklerin<br />

ortaya çıkmasına neden olmuştur. Akademinin resim bölümünde de<br />

görüldüğü gibi, Lévy kısa bir süre içinde bölümü kendi tekeli altına<br />

almak istemiştir. Bu durum zamanla okulda Lévy hakkında olumsuz<br />

bir havanın esmesiyle sonuçlanmıştır. Örneğin, akademinin resim<br />

bölümü şefi olan <strong>ve</strong> “vasat bir ressam <strong>ve</strong> pasif bir Fransız akademisyen”<br />

olarak nitelendirilen Lévy de, diğer yabancı hocalar gibi düşünceleriyle<br />

bulunduğu kurumu yönlendirmeye <strong>ve</strong> hatta Türk hocaları<br />

pasifize etmeye çalışmıştır. Hatta bu durum 1947 yılında sözleşmesi<br />

bitmek üzere olan Lévy hakkında bir kampanyanın başlatılmasına<br />

kadar gitmiştir. Bir gazetede “tiyatromuzu nasıl Carl Ebert’den kur-<br />

1178 Lévy’nin bu isimleri yeteneklerinden ziyade, Fransa’da yetiştikleri <strong>ve</strong> anlatacaklarını<br />

öğrencilere kolay aktarabileceklerini düşündüğü için tercih ettiği<br />

söylenmektedir (Katoğlu, a.g.e., s. 455).<br />

1179 İstanbul Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nde yabancı hocalar bahsi için bk. Arslan, a.g.e., s. 460-<br />

462.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!