01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 521<br />

okul güçlendirilmeye çalışılmıştır. Adı geçen sanatçıların katkıları<br />

ile okulda bulunan çok sayıdaki genç, üst düzeyde resim eğitimi almış<br />

<strong>ve</strong> Türk resminin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Avrupa’da<br />

olduğu gibi Türkiye’de de her alanda yetişmiş insan gücüne duyulan<br />

ihtiyaç bu çabada yoğunlaşmaya neden olmuştur. O yüzden özellikle<br />

1930 sonrası çalışmalara hız <strong>ve</strong>rilmiş, kültür sanat konuları daha<br />

bir dinamizm kazanmıştır. Bu bağlamda 1936’dan itibaren daha çok<br />

önem kazanan okul, aynı yıl hem Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmış<br />

hem de biraz önce ifade ettiğimiz gibi müdürlüğüne maaarif<br />

müfettişlerinden Burhan Ümit Toprak 1174 getirilmiştir. Akademi Müdürü<br />

Toprak, program <strong>ve</strong> öğretim kadrosu dışında akademi kütüphanesinin<br />

zenginleştirilmesi için de bazı kararlar almıştır. Hatta <strong>ve</strong>rdiği<br />

bir demeçte, bu kütüphane işi için üç bin lira sarfedileceğini söylemiştir<br />

1175 . 1930’larda bir sanat kurumunun kütüphanesi için sarf<br />

edilmesi düşünülen 3000 liralık meblağ hiç de küçümsenmiyecek bir<br />

miktardır. Görülen o ki, Ankara hükümeti bu işe büyük önem <strong>ve</strong>rmiş,<br />

kurum için büyük meblağlar ayırmaktan kaçınmamıştır. Her alanda<br />

olduğu gibi akademide de büyük bir reform hareketine girişilmiş <strong>ve</strong><br />

buradaki hareketin öncüsü <strong>ve</strong> sözcüsü de Burhan Toprak olmuştur.<br />

Gerçekten de 1930 sonrası resim, heykel <strong>ve</strong> mimarlık bölümlerinde<br />

müthiş bir hareketlilik yaşanmıştır. Şöyle ki, resim bölümüne<br />

yabancı uzman olarak 1937 yılında Fransa’dan ressam Léopold Lévy<br />

getirilmiştir 1176 . 1949 yılına kadar görev yapan Lévy 1177 ile akademide<br />

Sanayi-i Nefise, İnas Sanayi-i Nefise’de görev yapmıştır. Çallı, Duran <strong>ve</strong> Onat<br />

ise kurumda en uzun hocalık yapmış sanatçılar olmuşlardır ( Gören, “Cumhuriyetin<br />

Kuruluşundan Günümüze Türk Resim Sanatı”, s. 281).<br />

1174 Burhan Toprak, aynı zamanda Mareşal Fevzi Çakmak’ın da damadıdır.<br />

1175 Katoğlu, “Cumhuriyet Türkiyesi’nde Eğitim, Kültür, Sanat”, s. 453-454.<br />

1176 Güzel Sanatlar Akademisi’nde başlatılan ıslahat çerçe<strong>ve</strong>sinde resim şubesi<br />

için Leopold Lévy ile anlaşma yapılmış, Lévy de önce şehre gelerek okulda<br />

incelemeler yapmıştır. Yapılan incelemelerde akademide bazı değişikliklerin<br />

yapılmasına karar <strong>ve</strong>rilmiştir. Bu arada heykel şubesi için de Rudolf Belling<br />

gelmiştir. Akademide her öğretmen <strong>ve</strong> her profesör için ayrı atölyeler yaptırılmasında<br />

anlaşılmıştır. Yine mimarlık bölümüne getirtilen Bruno Taut da<br />

ülkeye gelen yabancı hocalar arasında yerini almış, bölümle ilgili bir rapor<br />

hazırlayarak Ankara’ya sunmuştur (Son Posta, 19 Aralık 1936, s. 4).<br />

1177 Güzel Sanatlar Akademisi resim şubesi şefi L. Lévy’nin resim sergisi açmış<br />

olduğunu görüyoruz. Örneğin, Fransız ressam 1938 yılında, Akademi’ye ilâ<strong>ve</strong><br />

edilen ışıklı resim salonunda, 100’e yakın eserden oluşan bir sergi açmış, sergide<br />

dönemin Güzel Sanatlar Akademisi Müdürü Burhan Toprak da bir konuşma<br />

yapmıştır (Son Posta, 17 Nisan 1938, s. 4).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!