01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

520<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

tamının eksiklikleri <strong>ve</strong> sorunları üzerine kaleme aldığı 1933 tarihli<br />

raporu da üzerinde durulması gereken bir teşebbüstür. Namık İsmail,<br />

Temmuz 1933 tarihinde Bakanlığa sunduğu ayrıntılı raporunda, sanat<br />

<strong>ve</strong> kültürün ulusal niteliğini bozmadan evrensel boyutlara nasıl<br />

ulaşılacağına <strong>ve</strong> bunun için dikkat edilmesi gereken hususlara yer<br />

<strong>ve</strong>rmiştir. Raporunda “sanatçılara iş bulunmalı, devletin öngördüğü<br />

sanat işleri yabancılara değil, Türk sanatçılara yaptırılmalı, ....sanatçılardan<br />

Türk devrimlerinin geniş toplum tabakalarına yayılması<br />

için yararlanılmalı, büyük kentlerde yapılan sanat çalışmalarının<br />

ürünleri, yurdun her köşesine götürülerek, resim <strong>ve</strong> heykel zevkinin<br />

topluma aşılanması hedef alınmalı...” gibi önerilerin yanında, bina<br />

<strong>ve</strong> gemilere sanat eserlerinin konması <strong>ve</strong> sanatçıların <strong>sosyal</strong> gü<strong>ve</strong>nlik<br />

haklarına kavuşturulması gibi yasa önerileri de yer almıştır 1170 .<br />

Namık İsmail’in çalışmaları sayesinde kurum, tutarlı bir yönetime<br />

kavuşmuş, âdeta yeniden yapılanma sürecine girmiştir.<br />

Akademi’nin Namık İsmail’den sonraki müdürü Burhan Toprak<br />

ise değişim sürecini hızlandırmış <strong>ve</strong> okula yüksek dereceli bir<br />

sanat kurumu niteliği kazandırmıştır. Ayrıca bu dönemde Güzel Sanatlar<br />

Akademisi’nin programı dışında öğretim kadrosunda da ciddi<br />

bir düzenlemeye gidilmiş, plâstik sanatların 1171 her bölümü için<br />

Avrupa’dan birer uzman getirilmesi kararlaştırılmış, İbrahim Çallı<br />

1172 , Feyhaman Duran, Hikmet Onat gibi Türk sanatçılar 1173 ile de<br />

1170 Sezer Tansuğ, Çağdaş Türk Sanatı, Remzi Kitabevi, İstanbul 1996, s. 159.<br />

1171 Plâstik Sanatlar, Türkiye’de Güzel Sanatlar ile eşanlamlı olarak kullanılan bir<br />

terimdir. Plâstik sözcüğü Almanca <strong>ve</strong> Fransızca’da “yoğrulabilen, biçimi işlenebilen,<br />

zengin biçimli”, hatta “üç boyutlu” anlamlarına gelir. Özellikle resim<br />

<strong>ve</strong> heykel için kullanılmaktadır. Mimarlık da plâstik sanatlar içinde değerlendirilmektedir<br />

( Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, C. III, Yapı Endüstri <strong>Merkezi</strong><br />

Yay., İstanbul 1997, s. 1490).<br />

1172 Bu grubun içinde “1914 Kuşağı”na adını <strong>ve</strong>ren İbrahim Çallı’nın ayrı bir önemi<br />

vardır. Çallı <strong>ve</strong> atölyesi hakkında bir araştırma yapan Kıymet Giray, Çallı<br />

hakkında “resim yapma tutkusu kadar, yaşama sarılışı da sanatçı ruhunu bize<br />

açan İbrahim Çallı, aynı zamanda eşi bulunmaz bir öğretmendi. Kendisinden<br />

sonraki ressam kuşağının yetişmesinde büyük katkısı oldu” şeklinde bir açıklama<br />

yapmıştır. Ona göre aslında Çallı demek, ressam demektir. Zaten onun<br />

kadar zeki, yetenekli <strong>ve</strong> hoş sohbet bir kişi ancak böyle anılabilirdi ( Kıymet<br />

Giray “Çallı Demek Ressam Demekti”, Popüler Tarih Dergisi, S. 12, Mayıs<br />

2001, s. 78-81).<br />

1173 Nazmi Ziya, Namık İsmail <strong>ve</strong> Avni Lifij genç yaşta ölmüşler, Ali Sami ise önce

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!