01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 493<br />

Yine buna benzer bir örnek de 1934 yılında yaşanmıştır. Fuat<br />

Uzkınay Zafer Yollarında isimli bir belge film çekmiş, 1930 sonlarında<br />

da bu filmin biraz daha genişletilerek tekrar ele alınması gündeme<br />

gelmiştir. Durumdan haberdar olan <strong>Atatürk</strong> 1934 yılında bu<br />

filmi izlemiş, Lâkin pek tatmin olmamış, bunun üzerine de çalışmaların<br />

sürdürülmesini istemiştir. Nitekim oluşturulan komisyonun<br />

yaklaşık iki yıl süren çalışmasından sonra Uzkınay’ın üç bölümlük<br />

filmi 12 bölüme çıkartılmıştır. Fakat <strong>Atatürk</strong>’e ait sahnelerin zorluğundan<br />

ötürü film tam anlamıyla tamamlanamamıştır. Bunu öğrenen<br />

<strong>Atatürk</strong>’ün <strong>ve</strong>rdiği cevap ise oldukça ilginçtir: “Ben hayattayım.<br />

Milli Mücadele’ye ait bütün evrakım, kılıcım, çizmem halihazırda<br />

mevcut olduğuna göre çağırdığınız anda bana düşen vazifeyi yapmadım<br />

mı? Böyle bir teklif karşısında kalsam memnuniyetle kabul eder,<br />

bir artist gibi filmde rol alır, hatıraları canlandırırdım. Bu milli bir<br />

vazifedir. Çünkü Türk gençliğine bu mücadelenin nasıl kazanıldığını<br />

canlı olarak ispat etmek, hatıra bırakmak, ancak bu filmle mümkün<br />

olacaktır”. <strong>Atatürk</strong>’ün tüm gayretleri <strong>ve</strong> teşviklerine rağmen, İstiklâl<br />

adı <strong>ve</strong>rilen film, özellikle O’nun hastalığı <strong>ve</strong> ardından da ölümü yüzünden<br />

tamamlanamamıştır 1108 . Bütün bu örnekler <strong>Atatürk</strong>’ün sinemaya<br />

<strong>ve</strong>rdiği değeri gösterir. Ancak <strong>ve</strong>rilen destek <strong>ve</strong> teşviğe rağmen<br />

sinemada arzu edilen noktaya gelinememiş, ne sinema sanatçısı ne<br />

de sinema seyircisi yetiştirme işi diğer inkılâpların hızına ulaşmayı<br />

başarabilmiştir.<br />

<strong>Atatürk</strong> dönemi kültür <strong>politikaları</strong> çerçe<strong>ve</strong>sinde, sinema herşeyden<br />

önce bir eğitim aracı olarak algılanmıştır. Çünkü aynı günlerde,<br />

halk eğitimi <strong>ve</strong> sinemanın eğitimdeki rolü konusu ağırlık kazanmaya<br />

<strong>ve</strong> özellikle de dünyada konuyla ilgili çok sayıda kongre tertip<br />

edilmeye başlanmıştır. Ağustos 1935 tarihinde Amerika’da Oxford<br />

Pedagoji Kongresi toplanmış, kongrenin üç toplantısı eğitimde sinema<br />

konusuna ayrılmıştır. Kongrede dönemin sinema konusunda<br />

en ileri ülkelerinden biri olan Alman filmlerine de yer <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />

Bunlar genellikle halk terbiyesine yönelik kısa filmler olmuştur. Münir<br />

Hayri’nin Ülkü dergisindeki yazısından öğrendiğimiz kadarıyla,<br />

özellikle Alman sineması üzerinde çok durulmuştur. Çünkü Almanlar<br />

sinemanın pedagojik boyutunu ön plana çıkarmışlar <strong>ve</strong> ilginç<br />

1108 Dorsay, a.g.e., s. 16.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!