01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

484<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

ulusal tiyatroyu yaratma çabalarını etkilediği <strong>ve</strong> bu doğrultuda özgün<br />

çalışmaların yapılamadığı ileri sürülmektedir 1086 . Bu iddiaların<br />

aksine Muhsin Ertuğrul’u savunanlar da çıkmaktadır. Eftal Sevinçli,<br />

Ertuğrul’un tiyatro tarihimizde her tiyatro süremini bir Shakespeare<br />

piyesi ile açma geleneğini başlatmasını <strong>ve</strong> seyircilerin tiyatro beğenisini<br />

yükseltmek için de sürekli Tolstoy, İbsen, Schiller, Molière<br />

vs. den oluşan bir repertuvar oluşturmasını, O’nun hem seyirci hem<br />

de yazarı yetiştirme hedefinden kaynaklandığını savunmaktadır. Sevinçli,<br />

bu durumun, tiyatro repertuvarı oluşturma aşamasında M.<br />

Ertuğrul’un yerli oyun bulma sıkıntısıdan kaynaklandığını, yani<br />

başka başvuracağı kaynağı olmadığı için bu oyunlara yöneldiğini<br />

yazmaktadır. Ayrıca bu kaynağı en iyi şekilde kullandığı ifade edilen<br />

Ertuğrul’un bizlere yol açtığı, “oyun yazarlarımızın yetişmesine<br />

doğrudan katkıda bulunarak tiyatro edebiyatımızın oluşumunu gerçekleştirdiği”<br />

de ifade edilmektedir.<br />

Yazarın bu noktada görüşlerine katılmak pek mümkün değildir.<br />

Muhsin Ertuğrul’un iyi bir yönetmen olduğu <strong>ve</strong> Türk tiyatro <strong>ve</strong> sinema<br />

tarihine büyük katkılar sağladığı inkâr edilmez bir gerçektir.<br />

Ancak bu, Ertuğrul’un eleştirilmesine engel teşkil etmemektedir.<br />

Öncelikle Cumhuriyet döneminde Şehir Tiyatrosunun repertuvarı<br />

incelendiğinde gerçekten de yabancı klasiklerin ağırlığı hemen dikkat<br />

çekmektedir. Yerli yazar <strong>ve</strong> oyun kıtlığından dolayı bunlara yönelmek<br />

gibi bir gerekçe ise burada pek geçerli olmasa gerektir. Seyircinin<br />

tiyatro beğenisini artırmak <strong>ve</strong> oyun yazarlarımızın yetişmesine<br />

katkıda bulunmak için ülkede her oyun sezonunu Shakespeare<br />

ile başlatıp Shakespeare ile kapatmak, sürekli dünya klasiklerine yer<br />

<strong>ve</strong>rmek, herhalde dünyanın çok az yerinde tatbik edilen bir yöntem<br />

<strong>ve</strong> sanat anlayışıdır. Bu noktada bir döneme damgasını vuran anlayışın,<br />

Türkiye’de yerli oyunların yazılıp oynanmasını geciktirdiğini<br />

söylemek yanlış olmayacaktır.<br />

Muhsin Ertuğrul’un Türk tiyatro <strong>ve</strong> sinemasında uzun süre tek<br />

adam olması <strong>ve</strong> öğrenci yetiştirmemesi ise üzerinde en çok tartışılan<br />

konuların başında gelmektedir. Fakat yine bu noktada da bazı itirazların<br />

yükseldiği görülmüştür. Eftal Sevinçli, Muhsin Ertuğrul isimli<br />

çalışmasında bu konuya yer <strong>ve</strong>rmiş <strong>ve</strong> yöneltilen tüm eleştirileri red-<br />

1086 And, Türk Tiyatrosunun Evreleri, s. 371; And, Cumhuriyet Dönemi Türk<br />

Tiyatrosu, s. 16-19.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!