01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

472<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

komediler ile devam etmiştir. Bu dönemde Shakespeare’in Kuru Gürültü,<br />

E. Burde’nin Toka opereti gibi oyunlar oynanmıştır. Yeni sezon<br />

öncesinde hazırlıklar hakkında malumat <strong>ve</strong>rmek üzere bir ropörtaj<br />

yapan Muhsin Ertuğrul, sezonu bir Shakespeare komedisi ile açıp,<br />

bir Shakespeare trajedisi ile kapatacaklarını <strong>ve</strong> Şehir Tiyatrosu’nda<br />

sahnenin yenilenme çalışmalarının da devam ettiğini söylemiştir 1062 .<br />

Özellikle 1938 sezonunda, Şehir Tiyatrosu haricinde üç tiyatronun<br />

daha varlığı dikkat çekmektedir. Bunlardan ilki, Taksim’deki Ertuğrul<br />

Sadi Tek Tiyatrosu, yeni sezonda Otello, Hamlet gibi oyunlar<br />

oynarlar, ikincisi Halk Opereti, halkın operet ihtiyacını karşılayan<br />

operet topluluğu da rejisör Lütfullah Süruri yönetiminde çalışır,<br />

üçüncüsü de Naşit’in Şehzadebaşı Turan Tiyatrosu’dur. Bu grup bilindiği<br />

gibi vodvillere ağırlık <strong>ve</strong>rmiştir.<br />

Dönemin basınında, mevcut tiyatrolara, buralarda sahnelenen<br />

oyunlara <strong>ve</strong> oyuncular hakkında ayrıntılı bilgilere ise “Tiyatro” başlıklı<br />

köşe yazılarında yer <strong>ve</strong>rilmiştir. Nurullah Ata (Ataç), Fikret<br />

Adil, İsmet Hulusi gibi isimler tiyatro köşelerinde önemli noktalara<br />

değinmişler, oyunlara <strong>ve</strong> oyunculara dair olumlu-olumsuz pek çok<br />

yorum yapmışlardır. Bu yazılar hem yazarların <strong>ve</strong> oyuncuların öz<br />

eleştiri yapmalarına hem de tiyatro seyircisinin oyun seçiminde oldukça<br />

etkili olmuştur. Son Posta gazetesinde İsmet Hulusi “Tiyatro<br />

Bahsi” isimli köşesinde bir yandan Şehir Tiyatrosu’nda oynanan<br />

oyunları tanıtmış, diğer yandan da oyunlara çeşitli eleştiriler getirmiştir<br />

. 1932 yılında oynanan Yedi Köyün Zeynebi, Darülbedayi’de<br />

Mucize isimli oyunlar bu tanıtma yazılarının başında gelmiştir. 1933<br />

yılı için <strong>ve</strong>rilebilecek en iyi örnek ise İbsen’in Peer Gynt (Per Günt)<br />

piyesidir. Şehir Tiyatrosu sezonu Peer Gynt ile başlatmıştır. İ. Hulusi<br />

de oyunu izledikten sonra tiyatro köşesinde şunlara dikkat çekmiştir:<br />

“Peer Gynt oynanamaz. Çünkü tercüme etmek çok güçtür. Fevkelade<br />

sahneye ihtiyaç vardır. Kuv<strong>ve</strong>tli sanatçılar lâzımdır...Bu düşüncelerin<br />

doğru <strong>ve</strong>ya yanlış olduğu piyes seyredildikten sonra anlaşılacaktır...<br />

Peer Gynt’te sahneler pek fazla <strong>ve</strong> pek karışıktır. Sahne<br />

sahne güzeldir. Fakat bunlar birbiri arkasına dizilince güzelliklerini<br />

kaybederler...Böyle bir tiyatro binasında bundan daha iyi bir dekor<br />

yaratmaya imkân yoktur. Örneğin ikinci perdede sabah olurken, son<br />

1062 Son Posta, 1 Ekim 1937; 30 Temmuz 1938.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!