01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

470<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

Biraz önce de ifade ettiğimiz gibi, <strong>Atatürk</strong> döneminde Türk tiyatrosunun<br />

gerçekten bir saygınlık, yaygınlık <strong>ve</strong> etkinlik kazanmasında,<br />

tiyatronun popüler bir sanat haline gelmesinde <strong>ve</strong> dolayısıyla<br />

seyirci sayısının giderek artmasında basın son derece önemli rol<br />

oynamıştır. Gazetelerin sanat olaylarına, özellikle tiyatro oyunlarına<br />

<strong>ve</strong> sanatçılarına geniş yer ayırmış oldukları görülmektedir. Özellikle<br />

1930’larda basında çıkan bu yazılar, halka sanat aktivitelerini duyurmak,<br />

tiyatro oyunlarını <strong>ve</strong> oyuncularını tanıtmak, halkı bu oyunlara<br />

gitmeye teşvik etmek <strong>ve</strong> en mühimi de tiyatro seyircisini yetiştirmek,<br />

eğitmek gibi bir misyonla yazılmışlardır. Örneğin halk, 1934<br />

<strong>ve</strong> sonrasında Şehir Tiyatrolarının oyun programı hakkındaki bilgileri<br />

basında çıkan haberler vasıtasıyla takip edebilmiştir. Bu durum<br />

şüphesiz sanat adına olumlu sonuçların alınmasına <strong>ve</strong> halkı tiyatroya<br />

yönlendirmeye yaramıştır. En azından Şehir Tiyatrolarındaki seyirci<br />

artışı bunu ispatlayacak mahiyettedir.<br />

1930’lu yıllara damgasını vuran oyunlar ise C. R. Rey’in Lüküs<br />

Hayat gibi operetlerinin dışında dram <strong>ve</strong> komedilerdir. Örneğin,<br />

1 Eylül 1933 tarihinde perdelerini açan Şehir Tiyatrosu ilk olarak<br />

İbsen’in Peer Gynt (Per Günt) isimli piyesi ile temsillerine başlamıştır<br />

1054 . Bu arada zaman zaman operetlere de yer <strong>ve</strong>rilmiştir. 1934<br />

yılında ise seyircisinin karşısına daha farklı bir program ile çıkan Şehir<br />

Tiyatrosu, her akşam başka bir oyun oynayarak seyircisini ağırlamaya<br />

çalışmıştır. Örneğin, 19 Şubat -Aynaroz Kadısı (Musahipzade<br />

Celal), 20 Şubat-Kurtlar (Cevdet Kudret), 22 Şubat-İstanbul Efendisi<br />

(Musahipzade Celal), 23 Şubat-İstiklâl (Reşat Nuri) 1055 piyesi gibi.<br />

1934 yılının önemli olaylarından biri de Tepebaşı Şehir Tiyatrosu’nda<br />

Dostoyevsky’nin Cürüm <strong>ve</strong> Ceza oyununun oynanmaya başlamasıdır<br />

ki bu Cahide Sonku’nun Köksüzler’den sonra oynadığı ikinci<br />

önemli oyundur 1056 . 1934 yılı ile ilgili ilginç bir detay da o dönemin<br />

bilet fiyatları ile ilgilidir. 1934 yılı itibarıyla Şehir Tiyatrolarında<br />

biletler, Loca-250-300, Koltuk-50, Sandalye-40, Galeri-30 liradan<br />

satılmıştır. İstanbul Şehir Tiyatrosu yine bu sene içinde 65 bin liralık<br />

bilet satışı ile daha önceki dönemlere nazaran önemli bir gelir elde<br />

etme başarısını da göstermiştir 1057 .<br />

1054 Son Posta, 2 Ekim 1933, s. 2.<br />

1055 Son Posta, 16 Şubat 1934, s. 2.<br />

1056 Son Posta, 29 Eylül 1934, s. 8.<br />

1057 Son Posta, 10 Şubat 1934, s. 2.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!