01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

36<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

Türk Ocaklarının kapatılmasında rol oynadığı ileri sürülen diğer<br />

bir iddia da, döneme damgasını vuran totaliter rejimlerin Türkiye’de<br />

yavaş yavaş sempati toplamaya başlamasıdır. Dünyada milliyetçilik<br />

fikrinin ağırlık kazandığı <strong>ve</strong> aşırıya kaçan uygulamaların gündeme<br />

geldiği bu günlerde yaşananlar, bazı partililerin totaliter rejimlerde<br />

görülen bir takım teşkilâtların CHP tarafından örnek alınmasını istemelerine<br />

kadar gitmiştir. Hatta CHP’den yükselen bu talepler, partinin<br />

faşist bir çizgiye doğru kaymaya başladığı yönünde suçlamalara<br />

dahi neden olmuştur. Ayrıca faşizme duyulan ilgi, basında da bu tür<br />

haberlerin sıkça yer almasına <strong>ve</strong> bir kamuoyu oluşturulmaya çalışılmasına<br />

kadar gitmiştir. Görüldüğü üzere aşırı milliyetçi söylemler<br />

sadece Türk Ocakları ile sınırlı kalmamıştır. Ancak herşeye rağmen<br />

<strong>Atatürk</strong>’ün dünyadaki mevcut totaliter yönetimlere karşı olan sert<br />

<strong>ve</strong> net tavrı, bu tür talep <strong>ve</strong> yaklaşımları önlemiş, ne CHP öyle beklenildiği<br />

gibi faşist bir çizgiye kaymış, ne de “Türk istiklâlini, Türk<br />

Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza <strong>ve</strong> müdafaa etmek” 70 ile vazifelendirilen<br />

Türk gençliği bu rejim <strong>ve</strong> söylemlerin aleti olmuştur. İşte bu<br />

doğrultuda <strong>Atatürk</strong>, Türk gençliğinin dönemin faşist eğilimlerinden<br />

<strong>ve</strong> ırkçı akımlarından korunması <strong>ve</strong> daha kolay kontrol edebileceği<br />

yeni bir teşkilât kurulması yönünde çalışmalarını hemen başlatmıştır.<br />

Ülkenin, en önemlisi de gençliğin iç <strong>ve</strong> dış etkenlerden korunması<br />

için bütün eğitim <strong>ve</strong> kültür kurumlarının tek elde toplanması yoluna<br />

gidilmiş, yani bir anlamda <strong>Atatürk</strong> bu kurumların kendi denetimleri<br />

altında olmasını tercih etmiştir. Zaten Türk Muallimler Birliği,<br />

Türk Matbuat Cemiyeti, Türk Kadınlar Birliği, Milli Türk Talebe<br />

Birliği gibi birliklerin 71 kapatılma gerekçesinin altında da hep bu istek<br />

yatmıştır. Aynı şekilde İstanbul Darülfünunu’nun denetim altına<br />

alınması <strong>ve</strong> sonra da ıslahat çalışmalarının başlatılması, yeni yönetimin<br />

eğitim meselesini sıkı kontrol altına alacağının ilk işaretidir.<br />

70 Kemal <strong>Atatürk</strong>, Nutuk, C. II, TTK, Ankara 1989, s. 1196.<br />

71 O günlerde adı geçen birliklerin yanı sıra Mason örgütü de kapatılmıştır. Öyle<br />

ki, Banoğlu bu konuda; Türk Ocaklarının kapandığı günlerde, <strong>Atatürk</strong>’ün Baş<br />

Mason Dr. Mim Kemal Öke’yi çağırtıp, “Madem ki Masonluk milliyetçi, halkçı<br />

<strong>ve</strong> cumhuriyetçidir, Halk Fırkasının da prensipleri aynıdır, o halde Mason<br />

Cemiyetinin hikmet-i vücudu kalmamıştır” dediğini yazmıştır (Niyazi Ahmet<br />

Banoğlu, Nükte, Yergi <strong>ve</strong> Fıkralarıyla <strong>Atatürk</strong>, C. I, Aksoy Yayıncılık, İstanbul<br />

2000, s. 9).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!