01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 429<br />

tiyatrosundan modern piyesleri oynamışlardır. Sanatçıları huzuruna<br />

çağıran <strong>Atatürk</strong>’ün, başta M. Ertuğrul olmak üzere gruptakilere “Siz,<br />

benim ta ataşemiliterlik çağımdan beri memleketimizde görmeyi<br />

candan özlediğim bir hayali gerçekleştirdiniz. Böylesine birbirine<br />

bağlı bir sanat topluluğunu kendi imkânlarınızla hazırlayıp bize getirdiniz,<br />

gösterdiniz” şeklinde iltifatlarda bulunduğu, ondan sonra da<br />

etrafındakilere dönerek “...Hepiniz mebus olabilirsiniz, <strong>ve</strong>kil olabilirsiniz,<br />

hatta Reisicumhur olabilirsiniz, fakat sanatkar olamazsınız.<br />

Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları se<strong>ve</strong>lim” 958 dediği<br />

bilinmektedir.<br />

<strong>Atatürk</strong> bu tavrı <strong>ve</strong> görüşleri ile hem tiyatro sanatının <strong>ve</strong> sanatçılarının<br />

itibar kazanmasını, sanata ilginin artmasını sağlamış hem<br />

de tiyatronun aslında bir kamu hizmeti olduğunu <strong>ve</strong> kesinlikle devlet<br />

tarafından desteklenmesi gerektiği görüşünü ortaya koymaya çalışmıştır.<br />

Şüphesiz bu, sanatın gelişimi için önemli bir merhaledir.<br />

Burada tiyatro <strong>ve</strong> devlet faktörü hemen göze çarpmaktadır. Çünkü<br />

zaman zaman birbiriyle çatışan bu iki kurum hep bir arada yaşamak<br />

zorunda kalmıştır. Cumhuriyetin ilk günlerinden beri, kimi zaman<br />

tiyatro topluluklarına tekel hakkı <strong>ve</strong>rilmiş (Osmanlı’da olduğu gibi),<br />

desteklenmiş, kimi zaman da sıkı denetime tâbi tutularak oyunları<br />

sansür edilmiştir. Ama her şeye rağmen tiyatro, iyi bir propaganda<br />

aracı olarak varlığını sürdürmeye çalışmıştır. Çünkü sinemanın <strong>ve</strong><br />

televizyonun olmadığı dönemlerde tiyatro, en önemli <strong>ve</strong> etkili iletişim<br />

araçlarından biridir. Üstelik tiyatro insanların, yöneticilerin<br />

vazgeçilmez eğlence tarzıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında, bilhassa<br />

inkılâbı yapan sınıfın <strong>ve</strong> aydınların en gözde kültür aktivitesi tiyatro<br />

olmuştur. Devletin meseleyle bu kadar yakından ilgilenmesi, sanatın<br />

gelişmesine büyük katkı sağlamıştır 959 .<br />

958 M. Ertuğrul, “Bir Dönüm Gecesi (11 Nisan 1930)”, Cumhuriyet, 14 Nisan<br />

1963, s. 2 <strong>ve</strong> 7; Özgü, “<strong>Atatürk</strong>’ün Edebiyat <strong>ve</strong> Sanat Anlayışı”, s. 1165-<br />

1166.<br />

959 Bu ilişki günümüzde yasalara kadar uzanmıştır. Bilindiği gibi, 1982 anayasasının<br />

“Sosyal <strong>ve</strong> Ekonomik Haklar <strong>ve</strong> Ödevler” başlıklı üçüncü bölümünde yer<br />

alan 64. madde “Devlet, sanat faaliyetlerini <strong>ve</strong> sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin<br />

<strong>ve</strong> sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi <strong>ve</strong> sanat sevgisinin<br />

yayılması için gereken tedbirleri alır” hükmünü içermektedir. Devlet

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!