01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

418<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

olduğu gibi bizde de geleneklerimiz çerçe<strong>ve</strong>sinde belli bir gelişme<br />

göstermiştir. Batı tarzı tiyatronun ülkeye girmesine kadar olan süreçte<br />

Türk tiyatrosu Karagöz-Hacivat, ortaoyunu, tulûat 939 gibi geleneksel<br />

tiyatromuzun örnekleri ile varlığını sürdürmeye çalışmıştır.<br />

Tiyatro sanatı başlangıçtan günümüze kadar belli bir çevrenin ilgi<br />

alanı olmuştur. Aydınlar için özel bir sanat <strong>ve</strong> uğraş alanı olan tiyatro,<br />

halk için ise sıradan eğlencelerden biri olarak görülmüştür.<br />

Ancak Osmanlı döneminde tiyatronun benimsenmesinde, yerleşmesinde<br />

<strong>ve</strong> gelişmesinde asıl rolü yine saray oynamıştır. Saray <strong>ve</strong><br />

çevresinin gösterdiği bu ilgi, aynı zamanda bazı çevrelerden sanata<br />

gelen tepkilerin söndürülmesinde de önemli etkenlerin biri olarak<br />

karşımıza çıkmıştır.<br />

Türk Tiyatrosunu, Tanzimat Tiyatrosu (1839-1908) 940 , Meşrutiyet<br />

Tiyatrosu (1908-1923) 941 <strong>ve</strong> Cumhuriyet Tiyatrosu (1923’den<br />

günümüze) şeklinde üç bölümde değerlendirmek mümkündür. Şöyle<br />

ki; Osmanlı toplumunun düşünce yapısını <strong>ve</strong> yaşam tarzını şekillendiren,<br />

değiştiren en önemli faktörlerden biri şüphesiz Tanzimat’tır.<br />

Bunu aynı zamanda Avrupa kültürüne açılan ilk pencelerden biri<br />

olarak da görmek mümkündür. XVIII. yüzyılda yavaş yavaş başlayan,<br />

Tanzimatla beraber ise giderek hızlanan <strong>ve</strong> genişleyen batı tarzı,<br />

etkisini sanatta özellikle de tiyatro alanında göstermiştir. Zaten Osmanlı<br />

Devleti’nin Batı tiyatrosuna ilk adımı atması da böyle olmuştur.<br />

Tanzimatın sadece siyasi alanda değil, <strong>kültürel</strong> alanda da ülkede<br />

bir düalizm yarattığı görüşleri işte bu noktada bir netlik kazanmaktadır.<br />

Çünkü Osmanlı toplumunda mevcut geleneksel tiyatroya bu<br />

dönemde bir rakip, daha doğrusu bir alternatif çıkmıştır ki o da Batı<br />

tarzı tiyatrodur. Dolayısıyla Tanzimat karşımıza, yeni tarzın gelişip<br />

yerleşmeye başladığı bir dönüm noktası olarak çıkmaktadır. Tanzimat<br />

ile yoğunlaşan batılılaşma sürecinde Osmanlı padişahları da<br />

batılılaşmanın gereğine olan inançları doğrultusunda sanata büyük<br />

ilgi göstermişlerdir. Onların bu yaklaşımları, ülkede hem tiyatronun<br />

939 Tulûat tiyatrosu hakkında bk. Ö. Nutku, Dünya Tiyatrosu Tarihi, C. II, Ankara<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitesi Yay., Ankara 1972, s. 434 vd.<br />

940 Ayrıntılı bilgi için bk. M. And, Tanzimat <strong>ve</strong> İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu<br />

(1839-1908), Türkiye İş Bankası Yay., Ankara 1972.<br />

941 M. And, Meşrutiyet Döneminde Türk Tiyatrosu (1908-1923), Türkiye İş<br />

Bankası Yay., Ankara 1971.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!