01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

408<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

mesi için harcadığı çaba büyük önem taşımaktadır. Ancak <strong>Atatürk</strong>’ün<br />

eserler ısmarlaması <strong>ve</strong> bir dramaturg gibi metinler üzerinde çalışması,<br />

değişiklikler yaptırması bazı tartışmalara neden olmuştur. Bir<br />

sanat eserinin ısmarlama yaptırılmasının sanat <strong>ve</strong> etik açısından<br />

doğruluğu tartışılmıştır. Fakat o dönem ancak böyle iyi neticeler<br />

almak mümkün olabilmiştir. Bugün ise bu teşvik <strong>ve</strong> ısmarlamalar<br />

yapılmadığı için belki aynı sonucu almak söz konusu olmamaktadır.<br />

Bu durum bize tekrar devlet-sanat ilişkisini gündeme getirmektedir.<br />

Çünkü özellikle opera; solistleri, korosu, balesi, koro şefleri, korrepetitörleri,<br />

koreografları, rejisörleri, teknik elemanları, sahnesi,<br />

seyircisi ile son derece kollektif, etkileyici, ama bir o kadar da zor,<br />

zahmetli <strong>ve</strong> masraflı bir sanattır. Dolayısıyla opera gibi masraflı bir<br />

sanat için devlet desteği elzemdir. Operanın devlet teşviği, desteği<br />

<strong>ve</strong> korumacılığı olmadan gelişebileceğini düşünmek, iyi niyetten öte<br />

gitmeyecektir.<br />

ADK <strong>Atatürk</strong>’ün ölümünden sonra da çalışmalarına hızla devam<br />

etmiştir. Onun çizdiği <strong>ve</strong> yön <strong>ve</strong>rdiği kültür politikası doğrultusunda<br />

çok sayıda Türk sanatçı yetişmiş <strong>ve</strong> eserleriyle 913 kendilerini dünyaya<br />

ispatlamayı başarmışlardır. Örneğin Adnan Saygun’un eserleri<br />

yurt dışında sahnelenmeye başlamıştır. Saygun’un Yunus Emre<br />

Oratoryosu’nun 914 Türkiye prömiyeri 915 , bestecisinin yönetiminde 23<br />

Mayıs 1946 günü Ankara DTCF salonunda, Fransa prömiyeri 1947,<br />

Amerika prömiyeri de 1958’de yapılmıştır. Eserin dünya çapındaki<br />

başarısı, dünyaya hem Türkiye’nin sanatta geldiği noktayı göstermiş<br />

913 Bu süreçte opera formunda çok sayıda eser yazılmış <strong>ve</strong> sahnelenmiştir. Cemal<br />

Reşit Rey, Cem Sultan, Zeybek - Adnan Saygun, Özsoy, Taşbebek, Kerem,<br />

Köroğlu (1973), Gılgameş - Necil Kâzım Akses, Mete, Bayönder - Nevit<br />

Kodallı, Van Gogh (1957), Gılgameş (1963)- Sabahaddin Kalender, Nasrettin<br />

Hoca,(1962), Karagöz, Deli Dumrul - Ferit Tüzün, Midas’ın Kulakları (1969)<br />

- Cengiz Tanç, Deli Dumrul - Okan Demiriş, IV. Murat (1979) vs. gibi (Altar,<br />

“<strong>Atatürk</strong> <strong>ve</strong> Müzik Reformları II”, s. 17-18). Yine aynı dönemin opera sanatının<br />

öncüleri diyebileceğimiz isimleri ise şunlardır: Belkıs Aran, Ayhan Aydan,<br />

Semiha Berksoy, Mesude Çağlayan, Nurullah Şevket Taşkıran, Saadet İkesus,<br />

Hilmi Girginkoç, Ruhi Su, Aydın Gün vs.<br />

914 Oratoryo, solo sesler, koro <strong>ve</strong> orkestra için yazılmış, oyun öğesi bulunmayan,<br />

dinsel ya da yarı dinsel bir konu üzerinde bestelenen müzik eseri.<br />

915 Prömiyer, yeni oynanmaya başlayan tiyatro oyununun ilk temsili.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!