01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

400<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

İnönü ile Carl Ebert 893 arasında geçen bir diyalog bunun en çarpıcı<br />

işaretidir. 1936 yılında dönemin Başbakanı İnönü bir konser sonrası<br />

Ebert ile tanışmıştır. İnönü ilk olarak Ebert’e “ne zaman bir tiyatro<br />

<strong>ve</strong> operamız olacaktır?” şeklinde bir soru yöneltmiştir. Ebert bunun<br />

üzerine, ilk tiyatro temsilini üç, ilk opera temsilini de en erken beş<br />

sene sonra sahnede görebileceklerini söylemiştir. Nitekim bu olaydan<br />

tam beş yıl sonra yani 24 Haziran 1941 günü, Butterfly operası<br />

sahnelendikten sonra Cumhurbaşkanıyla bir araya gelen Ebert’in<br />

“Zatı Devletlerine <strong>ve</strong>rdiğim sözü tuttum” demesi üzerine Milli Şef de<br />

“Biz de sabretik” şeklinde bir karşılık <strong>ve</strong>rmiştir. Temsilleri izledikten<br />

sonra oyuncuları tebrik eden İsmet İnönü, ayrıca onlardan “büyük<br />

başarılar kazanabilmek için her gün biraz daha çoğalan gayretle”<br />

çalışmalarını sürdürmelerini de istemiştir 894 .<br />

3. <strong>Atatürk</strong>’ün Türk Operasına Katkısı<br />

<strong>Atatürk</strong>’ün opera sanatının gelişmesi için yaptığı önemli katkılardan<br />

biri de çok sesli müzik literatürüne kazandırdığı eserlerdir.<br />

Türkiye’de daha Devlet Opera <strong>ve</strong> Balesi yokken, <strong>Atatürk</strong>’ün çabası<br />

<strong>ve</strong> isteği üzerine bir eser yazılmıştır. Müzik politikasına uygun olarak<br />

hazırlanan ilk operamız Özsoy’un (diğer adı Feridun) librettosu<br />

Münir Hayri Egeli’ye, bestesi de Ahmet Adnan Saygun’a aittir. Özsoy<br />

Operası ya da broşürdeki ismiyle Özsoy Destanı895 , Cumhuri-<br />

893 C. Ebert Türkiye’de kaldığı dokuz sene boyunca önemli çalışmalara imza<br />

atmıştır. Ancak 1945 yılında sözleşmesi yenilenmeyen Ebert, bundan sonra<br />

Londra’ya gitmiş, yerine de Yunan asıllı olduğu söylenen rejisör Renato Mordo<br />

getirilmiştir. Fakat dönem dönem Ankara’ya gelen Ebert, inceleme <strong>ve</strong> denetlemeler<br />

yaparak raporlar <strong>ve</strong>rmeye devam etmiştir. C. Ebert en son <strong>Atatürk</strong><br />

Kültür <strong>Merkezi</strong>’nin açılış töreni için Türkiye’ye gelmiştir (1969)(Altar, “Carl<br />

Ebert’in Devlet Konservatuarı İle Devlet Tiyatro <strong>ve</strong> Operasının Kuruluşuna<br />

Katkısı”, s. 60-61).<br />

894 Gökyay, a.g.m., s. 62.<br />

895 Özsoy; solistleri, aryaları, düetleri vs. olmasına karşın, bir operada olmaması<br />

gerektiği kadar uzun konuşma bölümlerine sahiptir. Bu yüzden kurgu açısından<br />

opera olmadığı söylenmektedir. Bu durumda Özsoy, tıpkı Taşbebek gibi<br />

bir lirik dram olarak tanımlanmaktadır. Ancak Cumhuriyet dönemi operasının<br />

ilk örneği <strong>ve</strong> temel taşı olarak kabul edildiği için günümüzde opera sıfatıyla<br />

anılmaktadır (Emre Yalçın, “Cumhuriyet Döneminin İlk Lirik Sahne Eseri Özsoy<br />

Operası”, Toplumsal Tarih, C. IV, S. 24, s. 41).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!