01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 365<br />

konunun uzmanları ile yaptığı toplantılar <strong>ve</strong> uzun süreli tartışmalar<br />

neticesinde sonuca gitmeyi çalışma prensibi edinmiş bir liderdir.<br />

Bu arada Milli Eğitim Bakanlığı, söylevden yaklaşık 25 gün<br />

sonra yani 26 Kasım 1934’de yaptığı toplantı sonrasında bünyesindeki<br />

kurullarca aldığı kararları ilân etmiştir. Bu bağlamda “bütün<br />

okullarda etkili bir çoksesli müzik uygulamasına yönelinmesi, halk<br />

katlarında opera, operet, konser, radyo <strong>ve</strong> plaklar aracılığıyla yeni<br />

beğeninin yaygınlaştırılması, bestecilerin <strong>ve</strong> usta çalgıcıların yetiştirilmesi<br />

<strong>ve</strong> devletçe korunması” 805 istenmiştir.<br />

Nitekim 1926 yılında Darülelhan’daki Türk Musikisi bölümünün<br />

kapatılması ile başlayan <strong>ve</strong> 1927 yılında Maarif Vekâletince resmi<br />

öğretimi yasaklanan Türk Sanat Müziği’ne son darbe de işte bu<br />

olayla 1934 yılında vurulmuştur. Hatta o günlerde halkın alafranga<br />

müziğe alışması için konservatuar da harekete geçmiş <strong>ve</strong> ilâ<strong>ve</strong> konserler<br />

düzenlemeye başlamıştır. Konservatuar bunun için ilk etapta<br />

yirmi büyük konser düzenleme kararı almıştır. Halka bedava <strong>ve</strong>rilmesi<br />

kararlaştırılan bu konserler için konservatuar bütçesine daha<br />

fazla tahsisat konulacağı da bildirilmiştir. Konservatuar müdürü<br />

Yusuf Ziya Demircioğlu bu konuda “Alaturka musiki hiçbir zaman<br />

Türkün heyecanını ifadeye kabiliyetli değildir” diyerek alaturka musikiyi<br />

eleştirmiş <strong>ve</strong> saray adamlarının müziği olarak nitelendirdiği<br />

bu müziğin yasaklanma kararını onayladığını 806 söylemiştir. İşte<br />

böylelikle 1934-40 yılları arasında Devlet Konservatuarında Türk<br />

müziğine yer <strong>ve</strong>rilmemiştir. Böyle olunca da Türk musikisi “üretimsiz,<br />

<strong>ve</strong>rimsiz <strong>ve</strong> disiplinsiz kalmış” tır. Bu durum aynı zamanda “Batı<br />

Musikisi <strong>ve</strong> Türk Musikisi kesimleri arasında anlamsız, yararsız <strong>ve</strong><br />

tutarsız zıdlaşmalara yol açmış, Türk Musikisinde seviye kaybı <strong>ve</strong><br />

yozlaşma tehlikesini gündeme getirmiştir” 807 .<br />

Alaturka müziğin kaldırılması hususuna gazetelerin köşe yazılarında<br />

da sıkça değinilmiştir. Milliyet gazetesinde “Kulak Misafiri”<br />

başlıklı bir yazıda yazar, Arap radyosundaki “yaleyle” şarkılarını<br />

“usanç <strong>ve</strong>rici” olarak nitelendirmiş <strong>ve</strong> Türk müziğinden de “bizim<br />

805 Ahmet Say, Müzik Tarihi, Müzik Ansiklopedisi Yay., Ankara 1995, s. 514.<br />

806 Milliyet, 4 Kasım 1934, s. 1; 13 Kasım 1934, s. 6.<br />

807 Ercüment Berker, “Türk Musikisinde Dönemler”, Erdem, C. I, S. 1, Ocak<br />

1985, s. 162.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!