01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

364<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

müzik konusunda söylediklerinden etkilenen <strong>ve</strong> esinlenen, “ulusal<br />

müzik işinde öncülük etmeye soyunan” dönemin İçişleri Bakanı Şükrü<br />

Kaya ile onu yanıltmakla suçlanan Vedat Nedim Tör’ün bir genelgesiyle<br />

803 başlamış gözükmektedir. Aslında alınan bu karara net <strong>ve</strong><br />

tatmin edici bir sebep <strong>ve</strong> açıklama getirmek gerçekten çok zordur.<br />

Özellikle <strong>Atatürk</strong>’ün bu müziğe olan sevgisi düşünüldüğünde durum<br />

daha da karmaşık bir hâl almaktadır. Ancak <strong>Atatürk</strong>’ün zaman zaman<br />

bu kararın hükümet tarafından alındığı yönünde bazı açıklamalar<br />

yapmasına karşılık yine de meseleye müdahale etmeden suskun<br />

kalmayı tercih etmesi oldukça ilginçtir. Fakat bu noktada akıllara<br />

bazı sorular gelmektedir. Öncelikle bu yanlış kararın alınmasında<br />

adı geçen ilk kişi Şükrü Kaya’dır. Çünkü Kaya, <strong>Atatürk</strong>’ün yaptığı<br />

konuşmanın daha ertesi günü harekete geçmiş <strong>ve</strong> bu yasak kararının<br />

alınmasında büyük pay sahibi olmuştur. Dolayısıyla İçişleri Bakanının<br />

aceleciliğinin bu olumsuz karardaki katkısı tartışmasızdır.<br />

Fakat meselenin asıl düşündürücü yanı, Şükrü Kaya yasak kararını<br />

<strong>Atatürk</strong>’e rağmen nasıl alabilmiştir? Ya da Şükrü Kaya <strong>Atatürk</strong>’e<br />

karşı gelebilecek güçte bir insan mıdır? Kaya’nın, <strong>Atatürk</strong>’ü bir tarafa<br />

koyarak bu radikal kararı alabilecek güçte biri olmadığı ortadadır.<br />

Bu meseleyle ilgili bazı hikâyeler anlatılmaktadır. Örneğin Hafız Yaşar<br />

Okur’un anlattıklarına bakılırsa, radyodan yapılan bir yayında,<br />

icra sırasında saz heyetinin gülüşüp konuşması <strong>Atatürk</strong>’ü rahatsız<br />

etmiş 804 , bu da o günlerde yapılan <strong>ve</strong> dinletilen müziğin kalitesinin<br />

tartışıldığı bir dönemde malûm gelişmelerin yaşanmasına zemin hazırlamıştır.<br />

Hafız Yaşar’ın bu aktarımından yola çıkılması durumunda,<br />

<strong>Atatürk</strong>’ün radyo yayınlarında yaşanan gayri ciddi ortamı genelleyerek<br />

Türk Müziği icra edenlere bir süreliğine de olsa karşı bir<br />

tavır takınmış olabileceği, bundan ötürü de Şükrü Kaya’nın aldığı bu<br />

karara tepkisiz kalmayı tercih ettiği ihtimal dahilindedir. Bu durum<br />

sanırız <strong>Atatürk</strong> için de sürpriz <strong>ve</strong> zor bir durumdur. Çünkü Kemal<br />

<strong>Atatürk</strong> böyle hayati konularda hiçbir zaman ani kararlar almamış,<br />

803 Genelge 2 Kasım 1934 günü yürürlüğe girmiştir. Kültür Bakanlığı da yine<br />

Kasım ayının sonuna doğru onbeş üyeli bir kurulda, müzik inkılâbının programını<br />

hazırlamak üzere harekete geçmiştir. Ancak müzik inkılâbı konusunda<br />

“kayda değer öneriler üretilemeyince, ilk düş kırıklığı” yaşanmıştır (Gedikli,<br />

a.g.t., s. 38).<br />

804 Oransay, a.g.e., s. 93-95.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!