01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 355<br />

Erkin’in Beş Damla’sı (1931), Ahmet Adnan Saygun’un İnci’nin Kitabı<br />

<strong>ve</strong> Necil Kâzım Akses’in Minyatürler’i (1934) sayılabilir 781 .<br />

1934 yılına gelindiğinde, artık Ankara <strong>ve</strong> İstanbul’da birer müzik<br />

okulu, Ankara’da bir orkestra, İstanbul’da bir yaylı orkestra ile<br />

çok sayıda belediye bandosu <strong>ve</strong> halk korolarının oluşturulduğunu<br />

görüyoruz.<br />

Osmanlı Devleti’nin sanat alanında gerekli atılımlara ayak uyduramaması<br />

ülkede XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar tek sesli müziği<br />

hâkim kılmıştır. Bu durum ancak Cumhuriyet’in ilânı <strong>ve</strong> devlet<br />

başkanı Kemal <strong>Atatürk</strong>’ün teşvik <strong>ve</strong> yönlendirmeleri ile değişmiş <strong>ve</strong><br />

neticede çok sesli müzik dalında önemli eserler <strong>ve</strong>rilmeye başlanmıştır.<br />

Örneğin Cemal Reşit Rey 1933 yılında Onuncu Yıl Marşı’nı<br />

bestelemiştir. Rey, çok sesli çağdaş Türk müziğine katkıda bulunmak<br />

isteği ile opera <strong>ve</strong> operetler başta olmak üzere yüzden fazla<br />

esere damgasını vurmuştur. Avrupalı edebiyatçılardan esinlenerek<br />

yazdığı 5 perdelik Cem Sultan, 3 perdelik Zeybek, 1 perdelik Köyde<br />

Bir Facia, 4 perdelik Çelebi ile Lüküs Hayat, Deli Dolu, Saz Caz,<br />

Maskara, Hava Civa, Yaygara, Balon Dünya, İstanbul Masalı gibi<br />

operetler bunlardan sadece birkaçıdır 782 .<br />

1928 yılında Paris’e eğitim için gönderilen Ahmet Adnan Saygun,<br />

1931’de yurda döndüğünde ilk olarak Ankara Müzik Öğretmen<br />

Okuluna atanmış, akabinde de sanatçının güzel çalışmaları ortaya<br />

çıkmaya başlamıştır. En önemlilerinden biri 1934 yılında sözlerini<br />

Münir Hayri Egeli’nin yazdığı 3 perde <strong>ve</strong> 12 tablodan oluşan Özsoy<br />

Operası’dır. Eser 19.6.1934 günü konuk İran şahı Rıza Pehlevi <strong>ve</strong><br />

<strong>Atatürk</strong>’ün huzurlarında ilk kez sahneye konmuştur.1934’te yine M.<br />

H. Egeli’nin librettosundan bestelediği bir perdelik Taş Bebek Operası<br />

da 27.12.1934 günü akşamı halkevinde <strong>Atatürk</strong>’ün huzurunda<br />

oynanmıştır 783 .<br />

781 N. Gedikli, “Çoksesli Yeni Bir Türk Sanat Müziği Oluşturmanın Neresindeyiz?”,<br />

Çoksesli Müzik Sempozyumu, (Bildiriler)- Ankara 1986, s. 28; a.g.t.,<br />

s. 35-36.<br />

782 Ayrıntılı bilgi için bk. Akif Saydam, Ünlü Müzisyenler, Yaşamları-Yapıtları,<br />

Arkadaş Yay., Ankara 1997, s. 206-209.<br />

783 Bebek yapıp satmakla tanınan bir ustanın, yaptığı bebeklerden birine can <strong>ve</strong>rmesiyle<br />

gelişen olayları anlatan opera hakkında ayrıntılı bilgi için bk. Saydam,<br />

a.g.e., s. 219-220.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!