01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 335<br />

Darülelhan’daki ud, kemençe vs. sazların eğitimine son <strong>ve</strong>rilmesi<br />

olayını farklı açılardan değerlendirerek uygulamanın haklılığını<br />

ortaya koymaya çalışanlar da olmuştur. Örneğin “Bu gerçekten<br />

bir kapristen mi ibaretti?” sorusunu kendisine yönelten Adnan Saygun<br />

soruya hemen “hayır” cevabı <strong>ve</strong>rmiş <strong>ve</strong> hareketin gerekçesine<br />

de “Osmanlı devrinde gelişmiş <strong>ve</strong> daha geçen yüzyılın ortalarında<br />

gücünü yitirmiş olan musiki ile ilgili sazların öğretimini sürdürmekle<br />

musikinin yeni çağa, bir yeniden doğuş atılımına engel olmaması<br />

düşüncesi” şeklinde bir açıklama getirmiştir 735 . Görüldüğü gibi<br />

<strong>Atatürk</strong>’ün zaman zaman musiki konusunda attığı adımlar yanlış<br />

yorumlara neden olmuş, onun hep Batı musikisini benimsediği <strong>ve</strong><br />

gözettiği, Türk musikisini de ihmal ettiği yolunda iddiaların ortaya<br />

atılmasına neden olmuştur. Bu noktada <strong>Atatürk</strong>’ün tavrını, Türk müziğini<br />

reddetmesi ya da aşağılaması şeklinde algılamak çok yanlış<br />

olacaktır. Onun asıl üzerinde durduğu, öğrenilmesinde ısrar ettiği<br />

husus, çağdaş müziği yakalayabilmek adına Batı musikisi değil “Batı<br />

Musikiciliği”dir. Garp musikiciliği demek, “Batıda bin yıldan bu<br />

yana işlene gelmiş çokseslilik konusunda yüzyıllar boyunca yapılmış<br />

olan çok değişik çalışmaları, dönemleri, teknikleri kendi çokseslilik<br />

çalışmalarımıza yöneldiğimiz sırada öğrenmek, bilmek demektir” 736 .<br />

Tabii ki burada asıl temeli kendi içimizden çıkarma zorunluluğu da<br />

unutulmamalıdır. Kısacası <strong>Atatürk</strong>, herşeyden önce batının musikiciliğinin<br />

alınarak tekniğin geliştirilmesini <strong>ve</strong> çok sesli müziğe de<br />

yer <strong>ve</strong>rilmesini arzu etmiştir. Nitekim batı musikiciliğini öğrenme<br />

çabası adı altında daha <strong>Atatürk</strong>’ün sağlığında Devlet Konservatuarı<br />

kurulmuş, bir yandan batının ilmi <strong>ve</strong> tekniği <strong>ve</strong>rilmeye diğer yandan<br />

da Türk Halk Musikisi ciddi bir şekilde öğretilmeye çalışılmıştır.<br />

Bütün bunların yanı sıra ilmi yollardan Osmanlı dönemi müziği<br />

araştırılmış, derleme, tespit çalışmaları başlamış <strong>ve</strong> bir de ilim heyeti<br />

kurulmuştur. Ayrıca köy köy dolaşılarak türkülerin derlenmesi<br />

işlemine de başlanmıştır. Bu konudaki en önemli teşebbüslerden bi-<br />

735 A. Adnan Saygun, “<strong>Atatürk</strong>’ün Sanat <strong>ve</strong> Müzik Anlayışı <strong>ve</strong> Günümüzdeki Tefsiri”,<br />

Erdem, C. I, S. 3, Eylül 1985, s. 594; Gülper Refiğ, Ahmet Adnan Saygun<br />

<strong>ve</strong> Geçmişten Günümüze Türk Musikisi, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara<br />

1991, s. 84.<br />

736 Saygun, a.g.m., s. 596.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!