01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

274<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

“Yine insan zekasıdır ki, beklediğimiz sonucu elde etmemiş olmakla<br />

birlikte, bugünkü araştırıcı zekaları doyuracak <strong>ve</strong> tarihi aydınlatacak<br />

yeni yöntemler <strong>ve</strong> bilimler bulmuştur. İşte arkeoloji <strong>ve</strong><br />

antropoloji, o bilimlerin başında gelir. Tarih, bu son bilimlerin bulduğu<br />

belgelere dayandıkça temelli olur. Tarihi bu belgelere dayanan<br />

milletlerdir ki, kendi aslını bulur <strong>ve</strong> tanır. İşte bizim tarihimiz, Türk<br />

tarihi bu bilim belgelerine dayanır. Yeter ki, bugünün aydın gençliği<br />

bu belgeleri aracısız tanısın <strong>ve</strong> tanıtsın” 564 diyen <strong>Atatürk</strong>, bir yandan<br />

eski eserlerin bulunup korunması diğer yandan da konuyla ilgili ilmi<br />

çalışmaların yapılabilmesi için Türk Tarih Kurumu’nun açılmasına<br />

öncülük etmiştir.<br />

Arkeoloji araştırmalarının temeli, milletimizin başka milletlere<br />

kültür önderliği ettiğini ispat eden eserlerin ortaya çıkarılması<br />

<strong>ve</strong> bunların korunması teması üzerine kurulmuştur. Nitekim 1936<br />

yılında “bu eserler hepimizin ulusal, müşterek malıdır. Onun için<br />

bu eserleri yıkılmaktan, harap olmaktan, yabancı ellere <strong>ve</strong> emellere<br />

geçmekten korumak her Türk için bir vazifedir” 565 denilerek eski<br />

eserlerin ortaya çıkarılmasının, sahip çıkılmasının <strong>ve</strong> korunmasının<br />

milli bir görev olduğu üzerinde durulmuştur. Bu, şüphesiz Türk milletinin<br />

kendi özünü, kültürünü tanıması <strong>ve</strong> sahip çıkması için dile<br />

getirilmiştir. Halka benimsetilmeye çalışılan bu görüş, <strong>Atatürk</strong>’ün<br />

dil <strong>ve</strong> tarih tezleriyle ortaya koymaya çalıştığı anlayışın bir tezahürüdür.<br />

Özellikle arkeoloji çalışmaları ile Türk milletinin dünya kültürüne<br />

yaptığı katkılar ispatlanmaya <strong>ve</strong> öz gü<strong>ve</strong>nin kazanılmasına<br />

çalışılmıştır.<br />

Bu bağlamda <strong>Atatürk</strong>, kurum için hemen özel bir program hazırlatmış<br />

<strong>ve</strong> bir çalışma planı yaptırmıştır. Buna göre, bütün tarihi eserlerin<br />

korunması, açıkta bulunan kültür eserlerinin devlet tarafından<br />

koruma altına alınması, halkın bu eserlere sahip çıkması için popüler<br />

yayınlar <strong>ve</strong> propagandaların yapılması, memlekette bulunan eserlerin<br />

kopyalarının yaptırılması, belli şehirlere müzeler açılması, arkeolojik<br />

<strong>ve</strong> antropolojik araştırmalar <strong>ve</strong> kazılar yapılması <strong>ve</strong> küçük çaplı<br />

kazılara başlanması karara bağlanmıştır 566 . Bilindiği gibi Türkiye’de<br />

kazılar yabancı uzmanlar <strong>ve</strong> kurumlar tarafından yapılıyordu. Bu da<br />

564 İnan, <strong>Atatürk</strong> Hakkında Hatıralar <strong>ve</strong> Belgeler, s. 242.<br />

565 Son Posta, 10 Ocak 1936, s. 2.<br />

566 Çığ, a.g.m., s. 625.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!