01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 265<br />

Kongre döneminde Türk Tarih Kurumu’nun programı da netleştirilmiş<br />

<strong>ve</strong> program <strong>Atatürk</strong> tarafından kurum başkanı Hasan Cemil<br />

Çambel ile Afet İnan’a dikte ettirilmiştir. Bütün bu çalışmalar, dilde<br />

olduğu gibi tarih alanında da yurt çapında bir seferberlik başlatmak<br />

için yapılmıştır. Çünkü <strong>Atatürk</strong>, milliyetçiliğin bir uzantısı olarak<br />

gördüğü tarih alanında gereken ilmi çalışmaları başlatarak Türk milletine<br />

kendi benliğini <strong>ve</strong> kimliğini tanıtmak istemiştir. Böylelikle<br />

dünyanın Türk milletine olan bakış açısının değiştirilmesi <strong>ve</strong> milletin<br />

içinde bulunduğu kompleksten kurtarılması hedeflenmiştir.<br />

Bu arada İkinci Türk Tarih kongresinde herhangi bir tartışmanın<br />

yaşanmadığı, en ufak bir eleştirinin getirilmediği görülmüştür. Aslında<br />

her iki tarih kongresinde de ciddi eleştirilerin getirilmemiş olması<br />

bugün, kongrelerdeki demokrasinin tartışılmasına neden olmaktadır.<br />

B. Ersanlı Behar, çalışmaların hiç de demokratik bir ortamda geçmediğini,<br />

kimsenin resmi ideolojiden ayrılmak istemediğini, esas görevin<br />

ise resmi tezi araştırmak <strong>ve</strong> okutmak olarak algılandığını yazmaktadır.<br />

Behar konuyla ilgili bölümde, bu tavrı sergileyenler için<br />

şunları yazmıştır: “...herhangi bir küçük eleştiri ciddi bir engelleme<br />

olarak telakki ediliyordu...kongrenin atanmış misyoner tarihçileri<br />

de, aşılanması öngörülen ideolojiyi sorgulayan ya da eleştiren bir<br />

tavra geçit <strong>ve</strong>rmiyorlardı...reform <strong>ve</strong> misyonlara sorgusuz sualsiz<br />

sadakat gösterenler ise tek gü<strong>ve</strong>nilir kişilerdi...bu tarihçilerin hemen<br />

hepsi içtenlikle ulusal tarih yazımını geliştirmek istiyorlardı”.<br />

Kongrelerdeki oto sansür <strong>ve</strong> özeleştirinin gerçekten tartışılması gereken<br />

bir husus olduğunu vurgulayan Behar, bu durumun CHP’nin<br />

tek parti yönetimine ya da 1930’ların teşvik <strong>ve</strong> denetimine bağlanıp<br />

bağlanamayacağını da sorgulamış <strong>ve</strong> bu sorulara “kanımca ortada<br />

bitmeyen, bir türlü amaca ulaşamayan bir zorlama vardır” şeklinde<br />

bir yorum getirmiştir 550 .<br />

Bu düşüncelerden şöyle bir sonuç çıkarabiliriz: Tarih tezini bütünüyle<br />

reddettiğini söyleyebileceğimiz Behar’ın, kongrelerdeki<br />

ait birçok kitap ile <strong>Atatürk</strong>’ün Nutku’ndan inkılâp mefhumu hakkında genel<br />

hükümleri taşıyan bölümlerini Çinceye tercüme ettirmeye karar <strong>ve</strong>rmiştir. Ayrıca<br />

elçilik, “İstiklâl Savaşımız Nasıl Oldu?” adlı kitabın tercümesine de başlamıştır<br />

(Son Posta, 20 Eylül 1935, s. 1).<br />

550 Behar, a.g.e., s. 122, 125.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!