01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

232<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

dönemde, daha önce de aktardığımız üzere <strong>Atatürk</strong> de konuşmalarında<br />

<strong>ve</strong> yazışmalarında bu kelimeleri kullanmaktan kaçınmamıştır.<br />

Ancak bazı gerçeklerin farkına varılması <strong>ve</strong> ülkede yaşanan dil kaosu<br />

Gazi’nin bu işten ciddi bir dönüş yapmasına neden olmuş <strong>ve</strong> ondan<br />

sonra da bu tür çalışmalara hiç iltifat etmemiştir. <strong>Atatürk</strong>’ün 1934 <strong>ve</strong><br />

1937 tarihlerinde Dil Bayramı dolayısıyla Türk Dil Kurumu’na çektiği<br />

iki telgraf örneği, bu değişimin en bariz kanıtı olmalıdır. Telgraflar<br />

aynen şöyledir:<br />

1-26 Eylül 1934<br />

“Dil bayramından ötürü, Türk Dili <strong>Araştırma</strong> Kurumu genel<br />

özeğinden, ulusal kurumlarından birçok kutun bitikler aldım, gösterilen<br />

güzel duygulardan kıvanç duydum. Ben de kamuyu kutlarım”<br />

2-27 Eylül 1937<br />

“Dil bayramı münasebetiyle Türk Dil Kurumu’nun hakkımdaki<br />

duygularını bildiren telgraflarından çok mütehassis oldum. Teşekkür<br />

eder, değerli çalışmalarınızda muvaffakiyetlerinizin temadisini<br />

dilerim” 469<br />

Bu yazışmalardan da anlaşılacağı üzere <strong>Atatürk</strong>, herkese örnek<br />

olmak amacıyla sergilediği bu tutumuyla dilde tasfiyecilik hareketini<br />

bitirmek istemiştir. Böylece 1936-38 arası, Türkçe kelimelerin<br />

yanında Arapça <strong>ve</strong> Farsça gibi kelimelere de yer <strong>ve</strong>rilmeye başlanmıştır.<br />

<strong>Atatürk</strong>’ün dil çalışmalarını üç dönem halinde; 1932-34 sadeleştirme<br />

çalışmaları, 1934-36 tasfiye çalışmaları, 1936-38 Güneş-Dil<br />

Teorisi yani bir anlamda özleştirme <strong>ve</strong> tasfiyeciliği ret olarak ele aldığımızda,<br />

özellikle 1932-36 arasındaki çalışmaların istenildiği ölçüde<br />

başarıya ulaştığını söyleyemeyiz. Çalışmaların son ayağı olan çaba<br />

ise 1936’dan bu yana ciddi tartışma konusu olmuş, teori bir yandan<br />

taraftar bulurken diğer yandan da sert bir şekilde eleştirilmiştir. Dilin<br />

özleştirilemeyeceği ancak sadeleştirilebileceği söylenmiş <strong>ve</strong> içinde<br />

yabancı kelime bulunmayan, yüzde yüz kendi kelimelerinden ortaya<br />

çıkan bir dilin de bulunamayacağı ifade edilmiştir. Yine eleştirenler,<br />

Türkçenin yabancı kelimelerin boyunduruğundan kurtarılması-<br />

469 Korkmaz, “<strong>Atatürk</strong> <strong>ve</strong> Türk Dili”, s. 735.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!