01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

226<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

tespit ederken yapılanlar <strong>ve</strong> getirilen teklifler de örnek gösterilebilir.<br />

Kısacası yöneticilerin <strong>ve</strong> halkın bazen büyük bir he<strong>ve</strong>sle bazen de<br />

zorunluluklar karşısında yaptıkları öz Türkçeleştirme çabasının 449 ,<br />

devrin <strong>ve</strong> idarecilerin beklentilerini <strong>ve</strong> özlemlerini cevaplamaya yönelik<br />

hareketler olduklarını söylemek mümkündür.<br />

5. Üçüncü Dil Kurultayı, Güneş-Dil Teorisi <strong>ve</strong><br />

Türk Dil Kurumu<br />

İkinci Dil Kurultayı’ndan iki yıl sonra, 24-31 Ağustos 1936 tarihleri<br />

arasında da Üçüncü Dil Kurultayı toplanmıştır. Maarif Vekili<br />

Saffet Arıkan, Afet İnan <strong>ve</strong> İbrahim Necmi Dilmen’in yaptığı konuşmalar<br />

ile açılan kurultaya yerli <strong>ve</strong> yabancı çok sayıda dilci katılmıştır.<br />

Üçüncü Dil Kurultayı’nın esas konusu Güneş-Dil Teorisi’dir <strong>ve</strong><br />

bu teorinin esasını, Tarih teziyle de orantılı olmak üzere Türk dilinin<br />

eskiliğinin <strong>ve</strong> eski bir medeniyet dili olarak diğer dillere kaynak<br />

teşkil ettiğinin ileri sürülmesi oluşturmuştur. Ortaya atılan bu teori<br />

ile aynı zamanda Türk milletinin eski bir geçmişe sahip olduğu <strong>ve</strong><br />

dünya medeniyetinde önemli bir yeri bulunduğu gibi hususlar kanıtlanmaya<br />

çalışılmıştır. Fakat tüm çabalara rağmen, bilimsellikten<br />

ziyade politik bir yaklaşım <strong>ve</strong> çözüm yolu, hatta adı üzerinde teori<br />

olmaktan öteye gidememiştir.<br />

1935 sonrası <strong>ve</strong>rilen anlaşılmaz birkaç nutuk <strong>ve</strong> yazışmadan<br />

sonra <strong>Atatürk</strong>, içinde bulunulan durumun farkına varmış <strong>ve</strong> bu gidişattan<br />

küçük bir manevra ile dönmenin çarelerini aramaya başlamıştır.<br />

İşte hem çalışmaların farklı boyutlar doğurduğu hem de döneme<br />

damgasını vuran milliyetçiliğin bir uzantısı olarak bütün dillerin aslının<br />

Türkçe olduğunu ispatlayabilmek gibi bir arayışın içine girildiği<br />

günlerde <strong>Atatürk</strong> Ankara’dan İstanbul’a gelmiş <strong>ve</strong> Viyanalı dilci<br />

K<strong>ve</strong>rgic’in Türk dili üzerine hazırladığı denemesinden 450 haberdar<br />

olmuştur. Teori, bütün dillerin başlagıç noktasının Orta Asya dola-<br />

449 Nihat Sami “Türk milletinin dilini özleştirme bahanesiyle çorbaya çevirip<br />

fakirleştirmek hadisesi” olarak ele aldığı öz Türkçe meselesinin, “Dil<br />

Donkişotluğu”ndan başka birşey olmadığını savunmaktadır (N. S. Banarlı,<br />

Türkçenin Sırları, Kubbealtı Yay., İstanbul 1977, s. 282).<br />

450 K<strong>ve</strong>rgic’in Fransızca hazırladığı eserinin adı, Türk Dillerindeki Bazı Unsurların<br />

Psikolojisi (La Psychologie de quelques elements des langues Turques)’dir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!