01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

218<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

On gün süren kurultayda, Türk dilinin kökeni, diğer diller ile<br />

olan ilişkisi, lehçeler, Osmanlı döneminde Türkçenin durumu gibi<br />

temalar üzerinde konuşulmuş, sonuçta, halkımızın yazı dilini anlayamadığı,<br />

Türkçenin özbenliğini yitirdiği, dili bu durumdan kurtarmak<br />

için yeni sözcükler türetmek gerektiği gibi kararlar alınmıştır.<br />

Bu konuşmalar esnasında en çok tartışılan <strong>ve</strong> fikirleriyle de en çok<br />

tartışma çıkaran kişi Hüseyin Cahit’tir. Hüseyin Cahit, dilde zorlama<br />

yapılamayacağını, dili tabii haline bırakmak gerektiğini 424 söylemiştir.<br />

Onun bu tavrı üzerine, Hasan Âli, Samih Rıfat, Sadri Ertem, Fuat<br />

Köprülü gibi kişiler H. Cahit’e cephe almışlar, hatta sonra oybirliği<br />

ile hazırladıkları tasarı ile de Türkçenin diğer diller ile karşılaştırmasının<br />

yapılmasını, çeşitli sözlükler hazırlanmasını, Türkçe gramer<br />

kitabının yazılmasını, cemiyetin çalışmalarının bir dergi ile duyurulmasını<br />

<strong>ve</strong> gazetelerde dil işlerine önem <strong>ve</strong>rilmesini istemişlerdir 425 .<br />

6 Ekim 1932 günü biten kurultayın hemen ardından Maarif<br />

Vekâleti Milli Talim <strong>ve</strong> Terbiye Dairesi tarafından Söz Derleme<br />

Talimatnamesi hazırlanmıştır. 21 Kasım 1932 günü onaylanan talimatname<br />

yürürlüğe girer girmez, ülkede âdeta bir seferberlik başlatılmıştır.<br />

Yurt çapında bir kelime derleme çalışması başlamış, hazırlanan<br />

kelime fişleri Ankara’da toplanmıştır. Bakanlar Kurulu kararıyla<br />

hükümetin resmi işlerinden biri haline gelen dil işleri süratle<br />

yürütülmüş, CHP, Halkevleri, radyo, her vilâyet, belediye başkanı,<br />

idareciler, eğitimciler, gazeteciler kısacası tüm halk bu iş için seferber<br />

edilmiştir. Derleme, yabancı kelimelere karşılık bulma, tarama,<br />

terimleri tespit etme, gramer gibi konularda çalışmalar sürmüştür.<br />

Özellikle Arapça <strong>ve</strong> Farsça gibi yabancı kelimelere öz Türkçe karşılık<br />

bulma çalışması oldukça ilginç gelişmelere sahne olmuştur. Herşeyden<br />

önce bu çalışmada Şemsettin Sami’nin Kamus-ı Türkî adlı<br />

sözlüğü esas alınmış, bu lügatteki kelimelere sırasıyla Türkçe karşı-<br />

424 Hüseyin Cahit, son yirmibeş yıl içindeki gayretlerin zaten Türkçe’yi büyük<br />

ölçüde sadeleştirdiğini, tabii bir müessese <strong>ve</strong> canlı bir varlık olan dile ancak<br />

dikkatli <strong>ve</strong> bilgili müdahalelerde bulunmanın mümkün <strong>ve</strong> doğru olacağını söylemiştir.<br />

Aslında kurultayda üyelerin pekçoğu da bu hususta H. Cahit’i tasvip<br />

etmişlerdir (Atay, a.g.e., s. 474-474; Ali Fehmi Karamanlıoğlu, Türk Dili,<br />

Nereden Geliyor, Nereye Gidiyor, Beşir Kitabevi, İstanbul 1994, s. 91-92).<br />

425 Murat Katoğlu, “Cumhuriyet Türkiye’sinde Eğitim, Kültür, Sanat”, Türkiye<br />

Tarihi, Çağdaş Türkiye 1908-1980, C. IV, Cem Yay., İstanbul 1997, s. 418.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!