01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

206<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

3. Dilde Sadeleştirme Çabaları<br />

Bütün inkılâp hareketleri, sistemlerini yayıp onu geniş kitlelere<br />

benimsetebilmek için her türlü tedbiri alır <strong>ve</strong> mevcut iletişim yollarını<br />

denerler. Türkiye’de de Cumhuriyetin ilk yıllarında aynı endişe <strong>ve</strong><br />

hedefle yola çıkılmış, toplumun kalkınması için bir takım politikalar<br />

oluşturulmuştur. Bu <strong>politikaları</strong>n ilk hareket noktası da tarih, dil,<br />

din <strong>ve</strong> sanat alanları olarak belirlenmiştir. <strong>Atatürk</strong>’ün en çok enerji<br />

harcadığı dil <strong>ve</strong> tarih hamleleri ise sözünü ettiğimiz <strong>politikaları</strong>n temelidir.<br />

<strong>Atatürk</strong> dil konusuna gerçekten büyük önem <strong>ve</strong>rmiş, halkçılık,<br />

milliyetçilik hatta Laiklik ilkeleri doğultusunda hareket etmiştir.<br />

Bu hareketinde bütün aydınlardan, yazarlardan istifade etmeye özen<br />

göstermiştir. Çünkü toplumsal kalkınmada aydınların rolü, onların<br />

dil, tarih, din <strong>ve</strong> sanat görüş <strong>ve</strong> anlayışları çok belirleyicidir ki O da<br />

bunun farkındadır.<br />

<strong>Atatürk</strong>’ün milliyetçilik <strong>ve</strong> Laiklik ilkeleri ile temellendirdiğimiz<br />

dil <strong>politikaları</strong>, aslında bir zihniyet değişiminin, milli birlik <strong>ve</strong><br />

beraberlik kaygısının etkisiyle şekillenmiştir. Gerçekten de bu çabadan<br />

beklenen, uzun vadede bir zihniyet değişikliğidir 394 . Bu manada<br />

dil çalışmaları, diğer inkılâplara da destek olmuş, temel teşkil<br />

etmiştir. Yine bu uğurda yapılacak bir çalışma yani yeni alfabe,<br />

yeni dil, Türkleri biraz daha Batı’ya yaklaştırmış olacaktı ki bu da<br />

doğudan gittikçe uzaklaşma anlamına geliyordu. Yani öyle bir dil<br />

yaratılmalıydı ki bu dil hem Türk ulusunu diğer Müslüman ülkelerden<br />

olabildiğince farklılaştırmalı hem de Batı medeniyetinin seküler<br />

düşünce <strong>ve</strong> hislerini tamamen karşılamalıydı 395 . Bu bağlamda dilin,<br />

Türk insanına yeni <strong>ve</strong> milli bir kimlik kazandırılmaya çalışıldığı bir<br />

394 <strong>Atatürk</strong> 1923 yılında Konya Türk Ocağı’nda gençlerle yaptığı bir konuşma<br />

esnasında, milleti asırlardır gaflet içinde bırakan esas noktanın zihniyet meselesi<br />

olduğuna değinmiş, “bütün sefaletlerimizin sebebi kat’isi” ni zihniyet<br />

meselesi olarak göstermiş <strong>ve</strong> bunun bir an önce değiştirilmesinin gereği üzerinde<br />

durmuştur. Çünkü O’na göre, “zihniyeti zayıf, çürük, sakîm, sehîf olan<br />

bir heyeti içtimaiyenin bütün mesaisi heba” olmaya mahkumdur. Dolayısıyla<br />

bu duruma düşmemek için yapılması gereken şey, dünyanın bütün ilminden,<br />

keşfinden faydalanarak modern bir ilim zihniyetine sahip olmak için çalışmaktır<br />

(20 Mart 1923’de “Konya Gençleriyle Konuşma”, ASD, C. II, s. 142).<br />

395 Uriel Heid, Türkiye’de Dil Devrimi, Çev. Nejlet Öztürk, IQ KültürSanat Yayıncılık,<br />

İstanbul 2001, s. 20.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!