01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

190<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

aittir. Yazıda bir reform yapmaya kalkışan En<strong>ve</strong>r Paşa, orduda harfleri<br />

ayrı ayrı yazarak (hurûf-ı munfasıla) yeni bir değişim başlatmıştır<br />

349 . Yeni Yazı, Ordu Elifbası, En<strong>ve</strong>rî Hattı da denilen bu yazı tarzı,<br />

telgraf sisteminin teknik açıdan çok ileri olmamasından ötürü sadece<br />

orduyla sınırlı kalmıştır. Nitekim Harbiye Nezareti 1 Mayıs 1914’ten<br />

itibaren her türlü haberleşmeyi bu şekilde yapmaya başlamış, ancak<br />

arzu edilen kolaylık bir türlü sağlanamamıştır. Hatta bu durum bazı<br />

aksaklıkların çıkmasına da neden olmuş, bunun üzerine tekrar eski<br />

usul yazışmaya devam edilmiştir. Savaş sırasında uygulanan bu yeni<br />

yazı, batılılaşma, modernleşme eğiliminin ne kadar derinleştiğini<br />

de bize göstermektedir. Ancak çaba, Falih Rıfkı’nın dediği gibi, hiç<br />

de “fantazi” değildir 350 . Tam tersi son derece ciddi bir teşebbüstür.<br />

Fakat sadece zamanlaması biraz kötüdür. Ruşen Eşref bu konuda<br />

<strong>Atatürk</strong>’ün yaptığı yorumu şu şekilde aktarmıştır: “Pek güzel!...iyi<br />

bir niyet; fakat yarım iş; hem de zamansız!...Harp zamanı harf zamanı<br />

değildir? Harp olurken harfle oynamak sırası mıdır? Ne yapmak<br />

için? Konuşmaları <strong>ve</strong> hassaten yazışmaları kolaylaştırmak için<br />

mi? Bu şimdiki şekil hem yazmayı, hem okumayı, hem de anlamayı<br />

<strong>ve</strong> binaenaleyh anlaşmayı eskisinden fazla geciktirir <strong>ve</strong> güçleştirir!<br />

Hız isteyen bir zamanda, böyle yavaşlatıcı, zihinleri yorup şaşırtıcı<br />

bir teşebbüse girişmenin maddi, ameli <strong>ve</strong> milli ne faydası var? Sonra<br />

da madem ki başladın, cesaret et; şunu tam yap; medeni bir şekil<br />

alsın, değil mi Efendim?” 351 . Ancak yine de En<strong>ve</strong>r Paşa’nın bu başarısız<br />

denemesinden ders alınmış olmalı ki Cumhuriyet döneminde<br />

<strong>Atatürk</strong>, öncelik <strong>ve</strong>rdiği bu konuya yeri <strong>ve</strong> zamanı geldiği vakit büyük<br />

bir ciddiyetle eğilmiştir.<br />

Birinci Dünya Savaşı sonrasında bilhassa da Milli Mücadele döneminde<br />

Latin alfabesi meselesi tekrar canlanmıştır. Bunda Mehmet<br />

Emin Yurdakul, Ziya Gökalp 352 gibi kişilerin sayesinde Türkçülüğün<br />

349 En<strong>ve</strong>r Paşa’nın bu teşebbüsü hakkında bk. Şimşir, a.g.e., s. 53-54; Erat, a.g.m.,<br />

s. 159-160.<br />

350 Atay, a.g.e., s. 437.<br />

351 Ruşen Eşref Ünaydın, <strong>Atatürk</strong> Tarih <strong>ve</strong> Dil Kurumları, Hâtıralar, TDK,<br />

Ankara 1954, s. 28-29.<br />

352 Osmanlıcayı bir kenara koyarak, kendi ulusal dilimizi oluşturmamız gerektiğini<br />

savunan <strong>ve</strong> dilde Türkçülüğün ilkelerini tespit eden Ziya Gökalp, bu dönemde<br />

fikirleriyle çalışmalara <strong>ve</strong> halka ışık tutmuştur (Gökalp, a.g.e., s. 98-121).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!