01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

10<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

da üç aylık bir deneme sürecinden sonra tarih sahnesinden silindi.<br />

1930’da yaşanan bu muhalefet denemesi, yönetime herşeyden önce<br />

Cumhuriyetin gereklerinin halka tam olarak anlatılamadığını, halkın<br />

mevcut siyasi durumdan hiç memnun olmadığını <strong>ve</strong> devletin<br />

topluma hâlâ istenen ölçüde yaklaşamadığını gösterdi. Bu durum<br />

siyasi boyutu zayıflayan <strong>ve</strong> yara alan halkçılığın <strong>kültürel</strong> yönünün<br />

ön plana çıkarılması sonucunu doğurdu 9 . Diğer taraftan ise 1930<br />

yılının sonuna kadar ülkede her türlü muhalefete karşı inanılmaz bir<br />

direnç gösterildi. Yani adı Cumhuriyet olan ülkede, Cumhuriyetin <strong>ve</strong><br />

demokrasinin temel prensiplerini yerine getirmekte pek istekli davranılmadı.<br />

Bu geçişin <strong>Atatürk</strong> başta olmak üzere birkaç kişinin isteği<br />

<strong>ve</strong> çabasıyla olamayacağı görülünce de bu mücadeleye bir süreliğine<br />

ara <strong>ve</strong>rilmek zorunda kalındı. Geçen süre zarfında yaşanan ayaklanmalar,<br />

irtica söylemleri, kurulan İstiklâl Mahkemeleri <strong>ve</strong> yapılan<br />

yargılamalardan sonra da Türkiye’de demokrasi uzunca bir süre rafa<br />

kalktı <strong>ve</strong> tek partili Cumhuriyet dönemi yoluna, halk için halk adına<br />

kurulan Cumhuriyet Halk Partisi ile devam etti. Ülkedeki siyasi<br />

problemlerin biraz olsun halledilmesi, 1931’den itibaren yönetimin<br />

ilgisini başka alanlara yani <strong>sosyal</strong>, iktisadi <strong>ve</strong> <strong>kültürel</strong> faaliyetlere<br />

yöneltmesine neden oldu. <strong>Atatürk</strong>, siyasi arenada sağlanan bu geçici<br />

sükut döneminde, hiç vakit kaybetmeden yoluna bu kez de kültür<br />

alanındaki çalışmalarıyla devam etti.<br />

Anlaşılacağı üzere, bir ülkede yaşanan siyasi <strong>ve</strong> iktisadi buhranlar,<br />

gerginlikler, aynı oranda <strong>sosyal</strong> <strong>ve</strong> <strong>kültürel</strong> alanlara da yansımakta,<br />

bu konularda politika üretilmesine <strong>ve</strong> bunlara zaman ayrılmasına<br />

mâni olmaktadır. Nitekim 1930 sonuna kadar yaşanan siyasi problemler,<br />

arayışlar <strong>ve</strong> onun beraberinde getirdiği endişeler, Türkiye’de<br />

kültür <strong>politikaları</strong>nın oluşturulmasında engelleyici bir rol oynamıştır.<br />

Yaşanan krizin sona ermesi <strong>ve</strong> toplumda yapılan değişikliklerin kabul<br />

görmeye başlamasının ardından, Ankara’da bulunan kadro, hem<br />

rejimi hem de kendilerini gü<strong>ve</strong>nde hissetmiş, bu da şüphesiz kültür<br />

faaliyetinin başlamasında önemli bir rol oynamıştır. Netice itibarıyla,<br />

1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde tutarlı, gerçekçi<br />

<strong>ve</strong> resmi bir kültür politikasının planlanıp uygulamaya konulabilmesi<br />

ancak 1931 yılından itibaren söz konusu olabilmiştir.<br />

9 Le<strong>ve</strong>nt Köker, Modernleşme Kemalizm <strong>ve</strong> Demokrasi, İletişim Yay., İstanbul<br />

1995, s. 149.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!