01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

188<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

aydının bu dönemde ortak özelliği, Arap harflerinin ıslah edilmesi<br />

gerektiğini savunmaları <strong>ve</strong> Latin alfabesine karşı çıkmalarıdır. Alfabe<br />

değişikliğinin gündeme geldiği Tanzimat döneminde, bilinen tüm<br />

eksikliklerine rağmen Arap harflerinin ıslah edilmesi fikri ağırlık kazanmış,<br />

bu konuda çok sayıda yazı yazılmış <strong>ve</strong> ciddi bir tartışma<br />

ortamı yaratılmıştır. Fakat zamanla bu ıslahın fayda <strong>ve</strong>rmeyeceğinin<br />

anlaşılması üzerine bu kez de Latin harflerinin alınması istenmiştir.<br />

Fikir hayatına da gözle görülür bir hareketlilik getiren Meşrutiyet<br />

döneminde alfabe tartışmaları tekrar canlanmıştır. Bunda hem<br />

Arnavutların Latin harflerini kabul etmeleri hem de basın hürriyetinin<br />

büyük payı olmuştur. Özellikle bu dönemde dilin Türkçeleşmesi,<br />

yazım sorunu, gramer sorunu, sözlük sorunu gibi meseleler sıkça<br />

gündeme gelmiştir. Bu dönemde konuyla ilgili çok sayıda cemiyet de<br />

kurulmuştur. Tartışmalar, İmlâ Komisyonu (1909), Ta’mim-i Maarif<br />

<strong>ve</strong> Islâh-ı Hurûf Cemiyeti (1911), Yeni Yazı Öğretme Derneği gibi cemiyetler<br />

etrafında yapılmış 344 , harflerin öncelikle ıslah edilmesi hakkında<br />

çeşitli görüşler ortaya atılmıştır. Meşrutiyet döneminin önemli<br />

tartışmacıları da Milaslı İsmail Hakkı, İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Celal<br />

Sahir Erozan, Cihangirli M. Şinasi, Ali Nusret, Hüseyin Avni gibi<br />

kişilerdir. Adı geçen kişiler yine bir önceki dönemin aydınları gibi,<br />

Latin alfabesine şiddetle karşı çıkmışlar <strong>ve</strong> çözümü Arap harflerinin<br />

ıslah edilmesi olarak göstermişlerdir.<br />

Meşrutiyet döneminde ıslah taraftarlarının yanı sıra bir de Latin<br />

alfabesini isteyenler ortaya çıkmaya başlamıştır. Osmanlı Devleti’nin<br />

son yıllarına doğru ülkede milliyetçi akımlar ön plana çıkmaya başlamış,<br />

bu da ülkede Türkçülük hareketinin gelişmesini sağlamıştır.<br />

Bunun sonucu olarak Türk diline olan ilgi daha da artmış, alfabe<br />

değişikliği konusu da gündeme oturmuştur. Bu dönemde İctihad<br />

Dergisi 345 sahibi Abdullah Cevdet, Celal Nuri İleri, Kılıçzade Hakkı<br />

344 Adı geçen cemiyetler <strong>ve</strong> yapılan tartışmalar hakkında ayrıntılı bilgi için bk.<br />

Muhammet Erat, “Osmanlı’da Alfabe Tartışmaları”, Türkler, C. XV, Ankara<br />

2002, s. 154-166.<br />

345 Peyami Safa, o dönemde Batılılaşmayı savunan Garpçılar’ın programlarında<br />

bu konuya geniş yer <strong>ve</strong>rdiklerini, hatta dergide “Pek Uyanık Bir Uyku” başlığı<br />

adı altında çıkan bir yazıda, “mevcut elifbay-i Osmanî atılarak, yerine Latin<br />

harfleri kabul edilecektir” şeklinde bir maddenin yer aldığını anlatmaktadır<br />

(Peyami Safa, Türk İnkılâbına Bakışlar, <strong>Atatürk</strong> <strong>Araştırma</strong> <strong>Merkezi</strong> Yay.,<br />

Ankara 1988, s. 35).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!