01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 157<br />

basının toplumdaki işlevini tanımladığı bir konuşmasında düşüncelerini<br />

şöyle dile getirmiştir. “...Bir toplumu sevk <strong>ve</strong> idare eden insanlar<br />

için, toplumun talihi üzerinde hüküm <strong>ve</strong>rmek mevkiinde bulunan<br />

dostlar <strong>ve</strong>ya düşmanlar için ölçü, bu topluluğun kamuoyundan<br />

anlaşılan kabiliyet <strong>ve</strong> kıymettir. Bundan ötürü milletler, kamuoyunu<br />

dünyaya tanıtmak mecburiyetindedir. Bütün dünya kamuoyu hakkında<br />

bilgi sahibi olma ise, yaşam gereklerinin düzenlenmesi için<br />

şüphesiz lâzımdır. Bu hususta ise, mevcut vasıtaların birincisi <strong>ve</strong> en<br />

mühimi basındır. Basın milletin umumi sesidir. Bir milleti aydınlatma<br />

<strong>ve</strong> uyarmada, bir millete muhtaç olduğu fikri gıdayı <strong>ve</strong>rmekte,<br />

özet olarak bir milletin mutluluk hedefi olan müşterek istikamette<br />

yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuv<strong>ve</strong>t, bir mektep, bir<br />

rehberdir” 302 . Basını bir okul, bir rehber olarak gören, onun toplumdaki<br />

gücüne <strong>ve</strong> eğitici rolüne inanan Mustafa Kemal’in bütün bu<br />

sözleri <strong>ve</strong> uygulamaları, aslında sivil toplum gerekleri çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

gelişme göstermiştir. Onun basın <strong>ve</strong> özgürlükler üzerine söyledikleri<br />

bunun birer ispatı sayılabilir. Çünkü Türk basını, Cumhuriyete gelene<br />

kadar sivil toplum <strong>ve</strong> demokratikleşme sınavı <strong>ve</strong>rmiştir. Basın, bu<br />

süreçte “bir dünya görüşü düzeyinde yeni sivil/siyasal toplum için ön<br />

koşulları tartışmış <strong>ve</strong> ideolojik, <strong>kültürel</strong>, etik alanlarda özlenen sivil<br />

toplumun ilk düşünsel üstyapısını oluşturmuştur” 303 .<br />

Verilen bağımsızlık savaşının kazanılmasının ardından Cumhuriyet<br />

ilân edilmiştir. Ama iktidar ile basın arasındaki ilişki <strong>ve</strong> gerginlik<br />

hiçbir zaman yok olmamıştır. Cumhuriyet ilân edildikten hemen sonra,<br />

iktidarın muhalefete karşı harekete geçeceği yolunda bazı haberler<br />

çıkmıştır. Bunun üzerine dönemin MUM olan Zekeriya Sertel de<br />

bunu sert bir dille yalanlamıştır. Fakat yapılan bu açıklama Sertel’in<br />

görevden alınmasıyla sonuçlanmıştır. Bu tavır âdeta iktidarın ileride<br />

yapacaklarının ilk işaretidir. İktidar-basın ilişkisinde hiç şüphe<br />

yok ki, Şubat 1925’de çıkan Şeyh Sait İsyanı, akabinde çıkartılan<br />

Takrir-i Sükun Kanunu, İzmir Suikastı ile Menemen Olayı çok belirleyicidir.<br />

Yaşanan gerginlikler basın üzerindeki sansürün artmasına<br />

zemin hazırlamıştır. Geçen sürede Mart 1924 tarihinde Hilâfetin kaldırılması<br />

ise ayrı bir dönüm noktasıdır. Ağa Han <strong>ve</strong> Emir Ali isimli<br />

302 1 Mart 1922, Meclisin Üçüncü Toplanma Yılını Açarken, ASD, C. I, s. 246.<br />

303 A. Gevgilili, Türkiye’de Yenileşme Düşüncesi, Sivil Toplum, Basın <strong>ve</strong> <strong>Atatürk</strong>,<br />

Bağlam Yay., İstanbul 1990, s. 124.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!