01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 153<br />

(Kurun)’tir. Özellikle Vakit gazetesinin bu süreçte önemli bir özelliği<br />

söz konusudur. O da Vakit gazetesinde 22-26 Ocak 1937 günleri<br />

arasında <strong>Atatürk</strong>’ün tam beş gün boyunca başyazarlık yapmasıdır.<br />

Gerçekten de Niyazi Ahmet Banoğlu’nun yazı işleri müdürlüğünü<br />

yaptığı gazetede <strong>Atatürk</strong>’ün Dolmabahçe’den yazıp gönderdiği yazıları<br />

yayımlanmıştır. Bu yazılar şüphesiz dönemin en hassas konusu<br />

olan Hatay meselesi üzerine kaleme alınmıştır. Hatay sorununun en<br />

heyecanlı <strong>ve</strong> tartışmalı günlerinde yazılan yazılarda daha çok Türk-<br />

Fransız ilişkileri ile ağırlıklı olarak Hatay meselesi işlenmiştir.<br />

Karşımıza bu kez de gazeteci kimliğiyle çıkan <strong>Atatürk</strong>’ün gazetedeki<br />

yazılarından bazı başlıklara bakacak olursak; Örneğin 22<br />

Ocak 1937 günlü Vakit gazetesinde konuyla ilgili çıkan ilk yazısında<br />

“Fransa’nın dostlarına sesleniyoruz! Türk halk oyu artık Fransız<br />

devlet yöneticilerini Hatay meselesinde muhatap olmak kabiliyetinden<br />

uzak görüyor. Fransa’nın başına her nasılsa baş diye üşüşmüş bu<br />

efendiler Türk enerjisini takdirden uzak adamlardır” diye yazarken,<br />

25 Ocak 1937 günü “Hükümete sesleniyoruz! Onbeş gün bekleyin<br />

dediniz, bekledik. Onaltıncı gündeyiz. Durum nedir? Ne oluyor, ne<br />

olacak? Türk ulusunu yeniden aydınlatınız”, 26 Ocak 1937 günü ise<br />

“Ne demek? Türkiye aldatılamaz! Fransızlar bizi aldatabileceklerini<br />

sanırlarsa bir defa daha gülünç <strong>ve</strong> acınacak duruma düşerler” 297<br />

şeklinde ifadeler kullanmıştır. Görüldüğü üzere <strong>Atatürk</strong>, yazdığı<br />

yazılar ile aslında hem yapılması gerekenler hususunda Hükümeti<br />

uyarıyor <strong>ve</strong> yol gösteriyor hem de âdeta bir gözdağı <strong>ve</strong>rerek Fransızları<br />

gerekeni yapmaları hususunda göre<strong>ve</strong> çağırıyordu. Hayatının<br />

son günlerini Hatay meselesine adayan <strong>Atatürk</strong>’ün bu dönemde basın<br />

aracılığıyla halka <strong>ve</strong> dünyaya <strong>ve</strong>rdiği mesajlar son derece önem<br />

arzetmektedir. Bu onun meseleleri ne kadar yakından takip ettiğini,<br />

gazetecilik konusunda ne kadar başarılı olduğunu <strong>ve</strong> meselenin hallinde<br />

oynadığı büyük <strong>ve</strong> aktif rolü bize göstermesi açısından bahsedilmeye<br />

değerdir. Netice itibarıyla Türkiye’de iktidar ile basın her<br />

zaman içiçe olmuştur. Basın Cumhuriyet döneminde <strong>ve</strong>rilen siyasi<br />

mücadelede aktif rol oynamış, haber <strong>ve</strong>rme, eleştirme, kamuoyu<br />

oluşturma gibi görevleriyle de iktidara yol göstermeye çalışmıştır.<br />

297 Vakit, 22-26 Ocak 1937.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!