01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

152<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

lışmıştır. Savaş sonrası dünyaya hâkim olmaya başlayan demokrasi<br />

kendisini bu alanda da göstermeye başlamıştır. Türkiye’de Başbakan<br />

Şükrü Saraçoğlu, Hüseyin Cahit’i Avrupa’ya göndererek oralardaki<br />

basın kuruluşlarını incelemesini istemiştir. Hüseyin Cahit yaptığı incelemeler<br />

üzerine ülkeye dönmüş <strong>ve</strong> Avrupa’da bizim birliğe benzer<br />

bir kurumun olmadığını belirtmiştir. Bunun üzerine Haziran 1946<br />

tarihinde Basın Birliği dağıtılmıştır. Aynı yıl Sedat Simavi’nin öncülüğünde<br />

yeni bir girişim söz konusu olmuş <strong>ve</strong> 12 Haziran 1946 günü<br />

de bir dernek kurulmuştur. Böylelikle Gazeteciler Cemiyeti kurulmuş<br />

<strong>ve</strong> başkanlığına da yine Sedat Simavi seçilmiştir 296 .<br />

1930-1938 arası dönemde Türk basınının genel özelliklerine<br />

şöyle bir baktığımızda; <strong>Atatürk</strong>’ün kişisel çabalarının dışında basında<br />

hürriyetin sağlanması için özel bir niyetin olmadığını, iktidarın<br />

ülkede huzursuzluk yaratan, rejimi tehdit eden herşeye bir çeki<br />

düzen <strong>ve</strong>rmek amacıyla basında da bir dizi önlemler aldığını <strong>ve</strong><br />

Cumhuriyet’in ilânından sonra yaşanan isyanlar, ayaklanmalar <strong>ve</strong><br />

suikastların da CHP’nin tutumunun <strong>ve</strong> üslûbunun sertleştirmesinde<br />

büyük rol oynadığını görmekteyiz. Bütün yaşanan olaylar iktidarın<br />

basın üzerinde bir denetim kurmasına <strong>ve</strong> basının özgürlüğünü kısıtlamasına<br />

yol açmıştır. Bu da ülkede zaman zaman bazı gerginliklerin<br />

yaşanmasına neden olmuştur. Bu dönemin göze çarpan hususlarından<br />

biri de basın üzerinde uygulanan denetimde karşılaşılan keyfi<br />

uygulamalardır. En azından dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya<br />

<strong>ve</strong> parti genel sekreteri Recep Peker gibi söz sahibi <strong>ve</strong> etkili kişiler<br />

bunların başında gelmiş, basınla müthiş mücadele <strong>ve</strong>rmişlerdir. Hal<br />

böyle olunca bütün baskı <strong>ve</strong> denetime rağmen Türk basını da ayakta<br />

kalabilmek <strong>ve</strong> haber yapabilmek için yönetimle iyi geçinmenin yollarını<br />

aramışlardır.<br />

1930’larda yaşanan bu gerginlik, basının daha çok dış siyasete<br />

<strong>ve</strong> magazin haberlerine yönelmesine neden olmuştur. Sinema başta<br />

olmak üzere sanat haberleri, yaklaşan savaşın dünyadaki yankıları,<br />

hikâyeler, roman tefrikaları vs. bu dönemin gazetelerinin ağırlık <strong>ve</strong>rdikleri<br />

konular olarak karşımıza çıkmıştır. Bu dönemin en popüler<br />

<strong>ve</strong> önemli gazeteleri Cumhuriyet, Akşam, Tan, Son Posta, Ulus, Vakit<br />

296 İnuğur, a.g.e., s. 108-109.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!