01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ATATÜRK’ÜN SOSYAL VE KÜLTÜREL POLİTİKALARI 135<br />

türlü kanuni kayıtlardan ev<strong>ve</strong>l bir kalem sahibinin ilme, ihtiyaca <strong>ve</strong><br />

kendi siyasi görüşlerine olduğu kadar, vatandaşların hukukuna <strong>ve</strong><br />

memleketin, her türlü hususi görüşlerin üstünde olan, yüksek menfaatlerine<br />

de dikkat <strong>ve</strong> hürmet etmek manevi mecburiyeti, asıl bu mecburiyettir<br />

ki genel düzeni temin edebilir; Bununla beraber bu yolda<br />

yanılma <strong>ve</strong> kusur olsa bile bu kusuru düzeltecek etken <strong>ve</strong> vasıta; asla<br />

mazide zannolunduğu gibi basın hürriyetini kısıtlayan bağlar değildir.<br />

Bilakis basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası,<br />

yine basın hürriyetidir” 259 şeklinde seslenmiştir. Fakat bundan<br />

sonraki günlerde <strong>Atatürk</strong>’ün, basının hiçbir sebeple baskı <strong>ve</strong> nüfuza<br />

tâbi tutulamayacağı şeklindeki tüm sözlerine rağmen Hükümet basını<br />

kontrol altında tutmaktan vazgeçmemiştir. Nitekim 1931-1938<br />

yılları arasındaki dönemde Türkiye’de sınırlı bir basın özgürlüğü söz<br />

konusudur. Şu çok açıktır ki, Hükümet her zaman kendi sözcülüğünü<br />

yapacak güdümlü bir basın oluşturabilmek için çaba harcamıştır.<br />

Hatta bu politikasında kendisini destekleyecek unsurları da yine<br />

basının içinden seçerek kendine özgü bir taktik geliştirmiştir. Öyle<br />

ki, Mecliste basın üzerinde kontrolün elde tutulduğu <strong>ve</strong> buna bağlı<br />

kararların alındığı günlerde, millet<strong>ve</strong>killi bazı gazetecilerin bu kararları<br />

hararetle alkışlaması <strong>ve</strong> uygulamalara ortak olmaları bunun en<br />

ilginç yönünü oluşturmuştur. Bunların bir bölümü ya gerçekten böyle<br />

düşündükleri için büyük bir samimiyetle bu davranışları sergilemişler<br />

ya da günün şartlarına göre hoş görünüp takdirle karşılanmak<br />

<strong>ve</strong> bulundukları makamı korumak için prensiplerinden vazgeçip bir<br />

gazeteci olduklarını unutarak yapılanlara alkış tutmuşlardır. <strong>Atatürk</strong><br />

ise bu süreçte yapılanların aksine âdeta bir emniyet sübabı gibi denge<br />

unsuru olmaya <strong>ve</strong> basın hürriyetinin önemini vurgulamaya ısrarla<br />

devam etmiştir.<br />

Ankara’da güdümlü basın tartışmalarının hararetlendiği bu<br />

günlerde olumlu başka gelişmeler de yaşanmıştır. Örneğin aynı yıl<br />

Takvim-i Vekâyi’nin çıkışının 100. yılı münasebetiyle İstanbul’da<br />

Galatasaray Lisesi’nde son yüz senede çıkan eski gazetelerin teşhir<br />

edildiği bir sergi açılmıştır 260 .<br />

259 1 Mart 1924 tarihli İkinci Dönem Birinci Toplanma Yılını Açış Konuşması,<br />

ASD, C. I, s. 348.<br />

260 İskit, a.g.e., s. 268.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!