01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

4<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

kazanç olarak karşımıza çıkmaktadır. Aslında kültür kavramı çok<br />

karmaşık <strong>ve</strong> bir o kadar da renkli bir yapıya sahiptir. Günümüzde<br />

yüzden fazla tanımı olduğu bilinen kültür kavramı, XVIII. yüzyıla<br />

kadar sorunsuz bir kavramdır. Tarım <strong>ve</strong> hayvan yetiştiriciliği anlamından<br />

zamanla insan yeteneklerinin iyileştirilmesi anlamına kadar<br />

gelmiştir. Örneğin C. Wissler kültürü, “bir topluluğun yaşam tarzı”,<br />

E. Sapir, “atalardan devralınan maddi-manevi değerlerin yekûnu”,<br />

E. B. Tylor “bilgiyi, imanı, sanatı, ahlâkı, örf <strong>ve</strong> adetleri, ferdin mensup<br />

olduğu cemiyetin bir uzvu olması itibarıyla kazandığı itiyatlarını<br />

<strong>ve</strong> bütün diğer meharetlerini ihtiva eden gayet girift bir bütün” olduğunu<br />

söylerken, bizde de M. Turhan kültürü “Kültür, bir cemiyetin<br />

sahip olduğu maddi <strong>ve</strong> manevi kıymetlerden teşekkül eden öyle<br />

bir bütündür ki, cemiyet içinde mevcut her nevi bilgiyi, alâkaları,<br />

itiyatları, kıymet ölçülerini, umumi atitüt, görüş <strong>ve</strong> zihniyet ile her<br />

nevi davranış şekillerini içine alır. Bütün bunlar birlikte, o cemiyet<br />

mensuplarının ekserisinde müşterek olan <strong>ve</strong> onu diğer cemiyetlerden<br />

ayırt eden hususi bir hayat tarzı temin eder” 3 şeklinde tarif etmeye<br />

çalışmıştır.<br />

Anlamaya çalıştığımız kadarıyla kültür, bir toplumun yeryüzünde<br />

seçkin bir mevkiye sahip olmasını sağlayan medenî çizgideki hayat<br />

anlayışını <strong>ve</strong> toplumsallığın özel görüntülerini tek bir sözcüğün<br />

içine sığdırmaya çalışan bir kavram olarak şekillenmiştir. Oysa ki,<br />

böyle bir kavramı salt birkaç tanımla ifade <strong>ve</strong> analiz etmek oldukça<br />

güçtür. Yüzden fazla tanımının yapıldığını söylediğimiz kültür<br />

sözcüğü gerek kendi içindeki tanımlamalarla, gerekse yapılan karşılaştırmalarla<br />

kavramsal olarak sabitlenmek istenmektedir. Ancak<br />

bünyesinde değişimi <strong>ve</strong> gelişimi barındıran bir olgunun sabit bir<br />

platformda incelenmek istenmesi onun yapısına ters düşmektedir.<br />

En önemli vasıfları değişmek <strong>ve</strong> gelişmek olan kültürü şekillendirenin<br />

insan oluşu <strong>ve</strong> insani özelliklerin kültür üzerindeki etkisi değişim<br />

açısından kaçınılmazdır. Bu anlamda kültür, zihinsel değerlerin<br />

birleştiği mihenk noktasıdır diyebiliriz. Zira bu değerlerin her biri<br />

insan ruhunun ortak bir eseridir <strong>ve</strong> her insan grubunun kendine özgü<br />

davranışlarından oluşur.<br />

XVIII. yüzyıla kadar problemsiz bir kavram olarak varlığını<br />

koruyan kültür, bu yüzyıldan itibaren yeni bir rakiple karşılaşma-<br />

3 Mümtaz Turhan, Kültür Değişmeleri, Marmara Üni<strong>ve</strong>rsitesi İlahiyat Fakültesi<br />

Yay., İstanbul 1987, s. 36-37, 48.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!