01.05.2013 Views

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

atatürk'ün sosyal ve kültürel politikaları - Atatürk Araştırma Merkezi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

124<br />

SEDA BAYINDIR ULUSKAN<br />

tekâmülünde haiz olduğu vazifeler yüksektir” 238 sözleriyle bu görüşlerini<br />

sürekli tekrarlamıştır. İşte <strong>Atatürk</strong> hep bu bilinçle yaşamının<br />

her döneminde gazetecilere yer <strong>ve</strong>rmiş, onlarla görüşmüş <strong>ve</strong> sürekli<br />

fikir alış<strong>ve</strong>rişinde bulunmuştur. Onun basının gücüne olan inancını,<br />

Necmettin Sadak’a söylediği şu sözler yeterince anlatıyor. Şöyle ki,<br />

Cumhuriyet’in ilân edildiği yıl İstanbul gazetecilerini da<strong>ve</strong>t eden Paşa<br />

onlarla görüşüp konuşmuştur. Toplantı esnasında bir ara Necmettin<br />

Sadak’ın “Paşam, Milli Mücadele’yi ne ile kazandınız?” şeklinde<br />

bir soru sorması üzerine de ona “Telgraf telleri ile” 239 cevabını <strong>ve</strong>rmiştir.<br />

O dönem meşhur bir söz haline gelen bu cevap, şüphesiz basının,<br />

haberin, iletişimin önemini bir kez daha vurgulamaya yetiyor.<br />

Basın, Milli Mücadele sonrasında Cumhuriyet’in ilânı, Hilâfetin<br />

kaldırılması, Terakkiper<strong>ve</strong>r Cumhuriyet Fırkası’nın kurulması,<br />

Mecliste muhalefetin örgütlenmesi, iktidar-muhalefet mücadelesi,<br />

Terakkiper<strong>ve</strong>r Fırka’nın kapatılması, Takrir-i Sükun Kanunu’nun<br />

çıkması gibi dönemin önemli gelişmeleriyle de yakından ilgilenmiştir<br />

240 . Şöyle ki, 1924 Kasımında Türkiye’de ilk çok parti denemesi<br />

gerçekleşmiş <strong>ve</strong> Terakkiper<strong>ve</strong>r Cumhuriyet Fırkası (TPCF) kurulmuştur.<br />

Bu gelişme Cumhuriyetin ilk günlerinde oluşan hürriyet <strong>ve</strong><br />

barış ortamının tekrar bozulmasına, rejimin <strong>ve</strong> Mustafa Kemal’in<br />

yeniden tartışılmasına neden olmuştur. Tıpkı Meşrutiyet dönemindeki<br />

gibi, memlekette esmeye başlayan özgürlük havası çok sürmemiş,<br />

çıkan Şeyh Sait İsyanı Hükümetin aradığı fırsatı yaratmıştır.<br />

Hilâfetin durumunun tartışılmaya başlamasıyla sarsılan basın-iktidar<br />

ilişkisinin kopma noktası ise âdeta bu isyanla ortaya çıkmıştır. Bununla<br />

birlikte 4 Mart 1925 günü çıkartılan Takrir-i Sükun Kanunu da<br />

Türkiye’de basın özgürlüğünün rafa kaldırıldığı önemli bir gelişmedir.<br />

Çünkü yaşanan olaylar, hem Türkiye’de çok partili hayatın ilk<br />

denemesinin sona ermesi ile birlikte ülkede tek parti hâkimiyetinin<br />

kuv<strong>ve</strong>tlenmesine, hem de Hükümetin basın hakkında tasarruf sahibi<br />

238 İnan, Medeni Bilgiler <strong>ve</strong> M. Kemal <strong>Atatürk</strong>’ün El Yazıları, s. 80, el yazısı<br />

576.<br />

239 En<strong>ve</strong>r Behnan Şapolyo, Türk Gazetecilik Tarihi: Her Yönüyle Basın, Ankara<br />

Gü<strong>ve</strong>n Matbaası, Ankara 1971, s. 233.<br />

240 1922-25 yılları arasında Türk basının çalışmaları hakkında bk. Hasan Türker,<br />

Türk Devrimi <strong>ve</strong> Basın (1922-1925), Dokuz Eylül Üni<strong>ve</strong>rsitesi Yay., İzmir<br />

2000.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!