30.04.2013 Views

Gerisi hayat - Yürüyüş

Gerisi hayat - Yürüyüş

Gerisi hayat - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

55 bin kişinin toplandığı İnönü<br />

Konseri’nden sonra EMEP’in gazetesi<br />

Evrensel yazarı Nuray Sancar<br />

hazımsızlığını “aslında Grup Yorum<br />

bitmiştir” diye ifade etmişti.<br />

350 bin kişilik Bağımsızlık Konseri<br />

karşısında ise ÖDP’nin gazetesi<br />

Birgün bu hazımsızlığını provokatif bir<br />

şekilde ortaya koydu. Serbay Mansuroğlu<br />

imzasıyla konserden bir gün<br />

önce yayınlanan röportajda şunlar deniyor:<br />

"Hapishane şarkıcıları..." "Tam<br />

bağımsız Türkiye” sloganı 'ulusalcı'<br />

vs. bulunarak rahatsız olan çevreler<br />

var..." "Bu slogan demokratik özerklik"<br />

anti-tezi gibi algılanma hali var..." “Geçen<br />

yıl 150 bin ve bu sene hedefiniz 350<br />

bin. Nicelik vurgusu ön pılana çıkıyor<br />

gibi. Oysa işin nitelik kısmı da var..."<br />

Mansuroğlu’na burada cevap vermeyeceğiz.<br />

Mansuroğlu’nun<br />

amacı ideolojik bir tartışma falan<br />

değil. Bizim bu konularda ideolojimiz<br />

ve pratiğimiz çok açık ve nettir. Dikkat<br />

çekmek istediğimiz nokta şudur:<br />

Halkıntan 300 bin kişinin katılacağı<br />

bir konserden halkın hissettikleri ile<br />

reformist, oportünist solun hissettikleri<br />

arasında dağlar kadar fark var.<br />

Halktan bir kişi konser öncesi duygularını<br />

şöyle ifade ediyor: “... Hamileydim.<br />

İnönü'deki konserlerine<br />

karnımda kızımla gittim. Kızım yaşına<br />

girmemişti. Bakırköy'deki tarihe<br />

geçen konserine kızımla gittim. Bu<br />

sene de On'ların Türküsünü kızımla<br />

söylemek için yine gideceğiz. Bizim tarihimizi<br />

güçlüler değil direnenler<br />

yazıyor, onların yanında olacağız.”<br />

Bu düşünceler yüzbinlerce kişiden sadece<br />

biri. Bir de Mansuroğlu’nun<br />

derdine bakın! İddiasızlaşma, halktan<br />

kopma, çürüme budur işte.<br />

Konsere katılım sayısı düşük olsaydı<br />

sevinçlerinden göbek atacaklardı.<br />

Konserden bir gün önce<br />

yağan yağmurdan ümit bekleyenler<br />

oldu. İnternet sitelerinde konserin<br />

iptal edildiği dedikoduları yayıldı.<br />

Ama herşeye rağmen Bakırköy’de<br />

Bağımsızlık konserine 350 bin kişi<br />

geldi. Bakırköy Bağımsızlık Meydanı’nda<br />

halk vardı. Umut vardı. Coşku<br />

vardı. Halkın gücü vardı. Amerikan’ın,<br />

Amerikan uşaklarının tüm<br />

yalan, demagoji, çarpıtmalarına rağmen,<br />

devrimcilere yönelik her türlü<br />

saldırı, sansür ve terörüne rağmen, onyıllardır<br />

süren ideolojik, fiziki saldırılarla<br />

teslim almaya çalışmalarına<br />

rağmen yüzbinlerce kişi oradaydı.<br />

Yüzbinler Bakırköy’de Amerika’ya,<br />

işbirlikçilerine, uşaklarına teslim olmayacağını<br />

gösterdi. Reformist sol,<br />

oportünizm, Kürt milliyetçileri bundan<br />

neden rahatsız oluyor? Reformist,<br />

oportünist sol bundan rahatsız olmak<br />

yerine güç almalıdır, ders çıkartmalıdır.<br />

Gücün halkta olduğunu görmelidir.<br />

Neden bu kadar hazımsız? Reformist,<br />

oportünist sol, Kürt milliyetçileri<br />

konserin hüsranla sonuçlanmasını<br />

istemesine rağmen yine<br />

de konsere geldi. Ama yine her zamanki<br />

hastalıklı halleriyle geldi. Geldiler<br />

ama ne için? Konser öncesinde<br />

burjuva bazından daha fazla sansür<br />

uygulayan reformistler, oportünüstler<br />

ve Kürt miliyetçileri kendi reklamlarını<br />

yapmak için geldiler. Emek<br />

hırsızlığına geldiler. Yüzbinlerce kişinin<br />

toplandığı kalabalıklarda herşeyin<br />

bir provokasyona dönüşme olasılığı<br />

varken ne halka, ne devrime karşı<br />

hiçbir sorumluluk duymadan provokatif<br />

tavırlar içine girdiler. Bu kesimlerin<br />

hazımsızlıkları konser sonrasında<br />

daha çok kendini gösterdi.<br />

Sansürlü de olsa, saniyelik de olsa<br />

burjuva medyada bütün televizyonlarda<br />

aynı gün haber yapıldı. Bütün<br />

burjuva gazetelerinde haber olarak yer<br />

aldı. Ama ne Kürt milliyetçilerinin, ne<br />

de EMEP’in televizyon kanallarında<br />

konser’in haberi yapılmadı. Evrensel,<br />

Birgün gibi gazetelerde iki gün sonra<br />

küçük bir haber yapıldı. Reformizmin,<br />

oportünüzmin bu hazımsızlğı<br />

bize zarar vermez. Bu tavırları<br />

onların kendilerini çürütür, tüketir.<br />

BİZ YÜZÜMÜZÜ HALKA DÖ-<br />

NÜYORUZ! Bağımsız Türkiye<br />

düşümüzü halkla gerçekleştireceğiz.<br />

Devrimi halkla yapacağız. Mahirler’den<br />

bugüne yüzümüzü hep halka<br />

döndük, gücümüzü hep halktan aldık.<br />

Biz, buzdağının görünen yüzüyle değil,<br />

yer altında henüz hareketsiz duran<br />

milyonlarla ilgileniyoruz. Bakırköy<br />

Bağımsızlık Meydanı’nda toplanan<br />

350 bin kişi Cephenin halka,<br />

halkın Cephe’ye olan güvenini bir<br />

kez daha ispatladı. Halkın Cephe’ye<br />

olan bu güveni bir günde oluşmadı. 42<br />

yıllık tarihimizde halkı hiç yanıltmadık.<br />

Halktan hiç kopmadık. Kızıldere’den<br />

bugüne son nefeslerinde<br />

“Bir canım var, halkıma, vatanıma<br />

feda olsun” diyen yüzlerce şehit verdik.<br />

42 yıllık tarihimizde, emperyalizmin,<br />

işbirlikçilerin işkenceleri, katliamları,<br />

tutuklamaları, tecriti ve her<br />

türlü saldırıları karşısından bir kez<br />

bile geri adım atmadık, teslim olmadık.<br />

Bu güveni kanlarımızla yazdık.<br />

Emperyalizmin, oligarşinin örgütsüzleştirme,<br />

teslim alma, politikalarına<br />

boyun eğmedik. Onar onar<br />

katledildik. 19 Aralık hapihaneler<br />

katliamından sonra tüm örgütlerin,<br />

halkın tüm kesimlerinin susturulup,<br />

sindirildiği bir dönemde biz, tüm<br />

dünyaya örnek olacak direniş destanı<br />

yazdık. Tarihin en büyük hapishane<br />

katliamı bize yapıldı. F Tiplerinde<br />

tek tek hücrelere atıldık. Hücrelerde<br />

beyinlerimizi teslim almak istediler.<br />

Örgütlülüğümüzü bitirmek<br />

istediler. Ama yanıldılar. Tam 7 yıl<br />

122 şehit vererek direndik. Halkımızı<br />

yanıltmadık. F tiplerinin her hücresini<br />

örgüt yaptık. Her hücresini direnişin<br />

kalelerine dönüştürdük. Örgütlü<br />

bir gücün asla yenilmeyeceğini<br />

gösterdik. Halkımızın en suskun oldoğu,<br />

sinidirldiği dönemlerde bile<br />

biz hep halkın içinde olduk. “Halkımız<br />

sizin için ölüyoruz” derken,<br />

“halkın umurunda bile değil” diyen<br />

aymazlıklara aldırış etmedik.<br />

Bakırköy Bağımsızlık konserindeki<br />

350 bin kişi bütün bunların<br />

halktaki karşılığıdır. Bakırköy Bağımsızlık<br />

Meydanı’ndaki 350 bin<br />

kişi örgütlülüğün gücüdür. 350 bin<br />

kişi, oligarşinin tüm sansür ve engellemelerine<br />

rağmen, reformizmin,<br />

oportünizmin, Kürt milliyetçilerinin<br />

tüm hazımsızlığına rağmen ülkemizin<br />

dört bir yanında örgütlü, yoğun bir çalışmayla<br />

toplanmıştır.<br />

Halkımıza ve şehitlerimize söz veriyoruz.<br />

MİLYONLAR OLA-<br />

CAĞIZ. Amerika ve işbirlikçiler halkımızı<br />

teslim alamayacak. Vatanımızı<br />

onlara teslim etmeyeceğiz.<br />

Sayı: 313<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

22 Nisan<br />

2012<br />

5

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!