You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
hunu, beynini teslim etmiştir. Emperyalizme,<br />
faşizme karşı savaşmıyor.<br />
Demokrasiyi AB'den bekliyor. "Demokratik<br />
emperyalizm" diye bir ucube<br />
keşfetmiş. “Bağımsız Türkiye”<br />
sloganından ranatsız oluyor. Ama<br />
biz “Tam Bağımsız Türkiye” demeye<br />
devam edeceğiz. Bu slogandan kimler<br />
rahatsız oluyorsa açıkça söyleyin.<br />
Halkımız da tanısın sizi. Biz kahrolsun<br />
Amerika, “Yaşasın Tam Bağımsız<br />
Türkiye” diye slogan atarken siz de<br />
Yaşasın Amerika diye slogan atın.<br />
Amerikan işbirlikçilerine övgüler dizin.<br />
Ülkemizi demokratikleştiriyor<br />
deyin. “Yaşasın Emperyalizm” deyin.<br />
Diktatörlüklerin sonunu getiriyor deyin.<br />
Hadi durmayın.<br />
Bu soruyu soran ÖDP'li Mansur'un<br />
amacı başka. O, BDP tabanına yalakalık<br />
yapacak. Halk Cephesi ile BDP<br />
tabanını karşı karşıya getirecek. "Bu<br />
slogan demokratik özerklik" antitezi<br />
gibi algılanma hali var" diyor.<br />
Ne öğrenmişse inkarcı, tasfiyeci<br />
“abileri”nden öğrenmiş. Bir cahil'e<br />
ne anlatalım. Mahirler'den bugüne<br />
Kürt sorunun nasıl çözüleceği konusundaki<br />
düşüncelerimiz çok açık ve<br />
nettir. Biz bu konudaki görüşlerimizi<br />
sürekli yazıyoruz. Ulusal sorunun çözümünde<br />
Federasyon'da, özerklik de<br />
sosyalist ve halk iktidarlarında bir<br />
yöntem olabilmiştir. Ulusal sorun emperyalizm<br />
çağında devrimci bir tarzda<br />
ele alındığında halklar için özgürlük,<br />
bağımsızlık getirmiştir. Emperyalist<br />
sistem içinde kalarak, emperyalizmin<br />
işbirlikçi iktidarlarıyla uzlaşarak dünyanın<br />
hiç bir yerinde ne özerklik, ne<br />
federasyon ulusal sorunun çözümü<br />
için bir yöntem olmamıştır. Halkların<br />
kurtuluşunu sağlamamaştır. Halklara<br />
özgürlük getirmemiştir.<br />
Mahir'in bu konuda söyledikleri<br />
açıktır. Mahir’e göre “her şart altında<br />
sosyalist hareketi güçlendirme” bakışı<br />
esastır. “...Bilindiği gibi, devrimci<br />
proletarya milli meseleyi ulusların<br />
kendi kaderlerini tayin hakkının ışığı<br />
altında ele alır. Biz, ulusların kendi<br />
kaderini tayin hakkı ışığı altında diyoruz<br />
ki, ‘Her şart altında her zaman<br />
meseleyi misak-ı milli sınırları içinde<br />
ele almak gerekir veya Kürt emekçi<br />
halkının çıkarlarıyla bağdaşan tek<br />
çözüm yolu ayrılma hakkının kullanılmasıdır’diyen<br />
görüşler yanlıştır.<br />
Bu görüşlerin sahipleri, her iki tarafın<br />
burjuva ve küçük-burjuva milliyetçi<br />
unsurlarıdır.” (Aydınlık Sosyalist<br />
Dergiye Mektup, Türkiye Halk Kurtuluş<br />
Partisi-Cephesi Dava Dosyası,<br />
Yazılı Belgeler, syf.240-241)<br />
Tarih Mahir'i yanıltmamıştır. Ve<br />
biz Mahirlerden bu güne Kürt sorunun<br />
çözümü konusundaki düşüncelerimizi<br />
söylemekten çekinmedik. Pratiğimizde<br />
bu yöndedir.<br />
Ancak reformist sola, oportünist<br />
sola baktığımızda tam bir inkarcılık<br />
görürüz. Kimliksizlik görürüz. Bu<br />
konuda Kürt milliyetçi harekete yedeklenmenin<br />
dışında tek bir politikaları<br />
yoktur. Ve bugün Kürt milliyetçi hareketin<br />
politikalarına yedeklenen reformist<br />
ve oportünist sol 12 Eylül<br />
öncesinde ulusal mücadele veren bir<br />
örgüt olarak değil, oligarşinin ağzından<br />
"Apocular" diye küfretmişlerdir. Sol<br />
içi çatışmada birbirlerinden onlarca<br />
kişiyi katletmişlerdir. Hatta 1980’den<br />
sonra da PKK önemli bir güç olana<br />
kadar reformist ve oportünist solun<br />
bakış açısı değişmemiştir. PKK'yi "terör<br />
örgütü" olarak nitelemişlerdir.<br />
ÖDP'ye soruyoruz; Kürt sorunun<br />
çözümü hakkında sizin çözümünüz<br />
nedir? Kürt halkına teslimiyeti, Kürt<br />
milliyetçi harekete de oligarşiyle,<br />
emperyalizmle uzlaşın demekten başka<br />
bir politikanız var mı?<br />
DY'nin tarihi inkar ve tasfiyeciliğin<br />
tarihidir. İlk işleri Mahir Çayan'ın<br />
inkar etmek olmuştur. Ama hiç bir<br />
zaman açıktan inkar edebilecek kadar<br />
ideololjik bir cesaretleri olmamıştır.<br />
İslamcılar gibi takkiye yapmışlardır.<br />
Mahir’i dillerinden düşürmeyip<br />
THKP-C'nin tezlerini tahrif ederek<br />
tasfiye yoluna gitmişlerdir. Ancak<br />
Mahir'in tezleri o kadar güçlüdür ki,<br />
hiç kimse onu tahrif edemez. Tahrif<br />
etmeye kalkanlar, devrim mücadelesinden<br />
kendileri tasfiye olur. Nitekim<br />
DY'nin sonu da öyle olmuştur.<br />
Açık Olun Açık!..<br />
Hala Mahir'in adını anıyorsunuz.<br />
BAKIRKÖY’DEN 1 MAYIS ALANI’NA<br />
Hala Mahir'in adını kullanarak politika<br />
yapıyorsunuz. Ama pratiğinizle<br />
Mahir'i inkar ediyorusunuz. Açıkça<br />
söyleyin: “Mahir Çayan'ın ulusal<br />
sorunun çözümü konusundaki tezleri<br />
yanlıştır. Kürt sorunu ancak emperyalizmin,<br />
oligarşinin uzlaşma masalarında<br />
çözülür” deyin. Ezilen bir<br />
ulusun sorunu devrimle değil, AB<br />
ve Amerikan emperyalizmi tarafından<br />
çözülür deyin.<br />
Mahir'in yeni-sömürgecilik tespiti<br />
yanlış deyin. Türkiye bağımsız bir<br />
ülke deyin. Ya da globalleşen dünyada,<br />
"bağımsızlık" kavramının modası<br />
geçti deyin.<br />
Röportajda hazımsızlık, art niyet,<br />
provokasyon taşımayan tek bir soru<br />
yok.<br />
“Grup Yorum Özgür Gündem'in<br />
kapatılması eylemine destek vermemiş.”<br />
Siz neyin röportajını yapıyorsunuz?<br />
Kime ne mesaj veriyorsunuz?<br />
Birbirinden bağımsız iki ayrı eylem<br />
var. Ne yapacaktı Yorum? Galatasaray<br />
Lisesi önünde önceden başlayan ve<br />
devam eden bir eylem var. Özgür<br />
Gündem için protesto eylemi yapanlar<br />
gelince kendi eylemlerini iptal mi<br />
etmeleri gerekiyordu? Yapılması gereken<br />
başlamış bir eylemin bitmesini<br />
beklemek değil midir? Kaldıki orada<br />
sizin hazımsızlığınızdan kaynaklı aklınızın<br />
alamayacağı bir dayanışma<br />
vardı. Orada yapılan iki farklı eylem<br />
AKP zulmüne karşı yapıldığı için<br />
zaten ortak bir hedefe yönelmektedir.<br />
Amaç ortaklaşmıştır. Grup Yorum<br />
Türküleri AKP zulmüne karşı birlikte<br />
söylenmiştir. Birlikte slogan atılmıştır.<br />
Orada olan budur. Ama niyet kirli<br />
olunca ordan düşmanca bir sonuç<br />
çıkartmak da pek ala mümkündür.<br />
Hazımsızlığa bakın: Bu hazımsızlık<br />
İnönü Konseri’nde EMEK Partisi’nde<br />
vardı. Bu kez ÖDP'de baş<br />
gösterdi.<br />
Diyor ki, Mansuroğlu; "İnönü<br />
Stadı'nda 25. yıl konserinde 60 bin<br />
kişi açıkladınız. Geçen yıl 150 bin<br />
ve bu sene hedefiniz 300 bin. Nicelik<br />
vurgusu ön pılana çıkıyor gibi. Oysa<br />
işin nitelik kısmı da var."<br />
Konuş bakalım Mansuroğlu, siz<br />
nicelikten ve nitelikten ne anlarsınız?<br />
Sayı: 313<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
22 Nisan<br />
2012<br />
43