30.04.2013 Views

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

82<br />

• Gencal Şenyayla<br />

insanın hoşuna gidebilecek bir bahar manzarası çizmişler, daha sonra<br />

da her şeyin onun emrine amade olduğu mesajını vererek bununla<br />

muhataplarının kendilerine gelmede aceleci olmasını istemişlerdir.<br />

Dolayısıyla Kûfeliler her insanın hoşuna gidebilecek olan tabii<br />

güzellik ve toplumsal desteği, psikolojik bir argüman olarak<br />

kullanmışlar ve Hz. Hüseyin’in kendilerine gelmesi için onu ikna etme<br />

yoluna gitmişler ve bunda da başarılı olmuşlardır.<br />

Abdullah b. Ömer, Hz. Hüseyin’in Irak’a gideceğini haber<br />

aldığında ona bir mektup göndermiştir. Gönderdiği mektupta,<br />

Hüseyin’in büyük işlere kalkıştığını ve kendisinin vurulup<br />

düşürüleceği yere götürülmek istendiğini söylemiştir. 94 İbn Ömer<br />

yazdığı mektupta, Hz. Hüseyin’in çıkmayı düşündüğü bu yolda<br />

öldürülebileceğini belirterek onu bu yoldan caydırmak istemiş ve<br />

öldürülme ihtimalini psikolojik bir argüman olarak kullanmıştır.<br />

Medine valisi Velid, Hz. Hüseyin’i, Yezid’e biate davet edince<br />

Hz. Hüseyin, kendisi gibi bir adamın gizlice biat etmesinin yakışık<br />

almayacağını belirtmiştir. Bunun üzerine orada bulunan Mervan b.<br />

Hakem, Medine valisine, Hüseyin’i elden kaçırmamasını, ya<br />

hapsetmesini ya da boynunu vurmasını söylemiştir. Hz. Hüseyin de<br />

Mervan’a; “Ey mor suratlı kadının oğlu! Yalan söyledin, benim<br />

boynumu vurmaya ne sen kadirsin, ne de o kadir olabilir” demiştir. 95<br />

Yine Kûfe ordu komutanı Ömer, vali Ubeydullah’ın emrine boyun<br />

eğmeye kendisini davet ettiği zaman Hz. Hüseyin, işin sonunda ölüm<br />

bile olsa kesinlikle Mercane’nin oğlunun hükmünü kabul<br />

etmeyeceğini söylemiştir. 96<br />

Hz. Hüseyin kendisini peygamber torunu olarak sürekli farklı bir<br />

kişi olarak kabul etmiş ve Kerbelâ sürecinde bu anlayışını sürekli<br />

devam ettirerek sahip olduğu bu krediyi her ortamda kendi lehine bir<br />

argüman olarak kullanmıştır. Yukarıdaki mektupta da Hz.<br />

Peygamber’in torunu ve Fatıma’nın oğlu olan Hüseyin, Mervan’ı mor<br />

suratlı kadının oğlu olarak vasfetmiş ve kendisi gibi önemli birinin<br />

boynunu vurmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini söylemiştir. Aynı<br />

şekilde Hz. Hüseyin, Vali Ubeydullah’ı Mercane’nin oğlu olarak hakir<br />

görmüş, işin sonunda ölüm bile olsa Fatıma’nın oğlu olarak onun<br />

hükmüne boyun eğmeyi gururuna yedirememiş ve sahip olduğu bu<br />

konumu Kerbelâ sürecinde psikolojik bir argüman olarak sürekli<br />

94<br />

Zehebî, Muhammed b. Ahmed, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, Mısır, ty., III, 196.<br />

95<br />

Belâzürî, V, 317; Taberî, V, 347.<br />

96<br />

İbn ‘Abdirrabbih, Ahmed b. Muhammed el-Endülûsî, ‘İkdu’l-Ferîd, Beyrut, T.y., II,<br />

252.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!