30.04.2013 Views

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

546<br />

• Hakan Coşar<br />

nefis, bir karışımdır. Bu karışımda bizatihi Tanrı’nın kendisinden de bir<br />

şeyler vardır. Nefis özü itibariyle insandaki Tanrı’nın suretini taşımaktadır.<br />

Hermetik felsefe veya inanç, işte nefislerin bu bedenlerden kurtularak<br />

yeniden aslî vatanlarına nasıl dönebileceklerinin söylemi ile doludur. Bunun<br />

yegâne yolu “marifettir”. Ama nasıl bir bilgi ve marifet? Hermescilere göre<br />

bu bilgi, Hermesin getirdiği bilgilerdir ve ilim-malumat toplamam anlamına<br />

gelmez. Aksine o, maddeden kurtulmak ve arınmak anlamına gelir. Böylece<br />

marifet, nefsin beden hapsinden kurtulup İlahi âleme ulaşmak için vereceği<br />

sürekli mücadele anlamındadır.<br />

Hermetizm ile Müslümanlar, Şam ve Mısır’ı fethettiklerinde<br />

karşılaştılar. Daha sonraları, başta İslam felsefesi olmak üzere, tasavvuf ve<br />

diğer İslamî öğretilerde önemli ölçüde etkili olacak olan kadim bir kültüre<br />

İslam dünyasını kapısı açılmış oldu.<br />

Hermetizm, İslami ilimlere girmekle, Harran’dan sonra, Bağdat da<br />

Hermetizm’in önemli merkezlerinden birisi haline geldi. Muhammed Âbid<br />

el-Câbirî’nin ifadesiyle; “bu eski mîras (Hermetizm), önce Antakya’ya<br />

oradan Harran’a, oradan da Bağdat’a intikal etmiştir. Hermetik düşüncenin<br />

İslam dünyasına girişi özellikle Şam ve Mısır’ın fetihlerinden sonra<br />

başlamıştır. Burada aracı olarak Hz. İdris’in inancına bağlı olduklarını iddia<br />

eden Harranlı sâbiîlerin rolünü de unutmamak gerekir. Çünkü Sabit b. Kurra<br />

(ö.901) isimli bir sâbiînin Bağdat’a gelerek orada yeni bir okul kurmasıyla,<br />

Harran’dan sonra Bağdat da Hermetik literatürün ikinci bir merkezi haline<br />

gelmiştir.<br />

Müslümanlar arasındaki Hermetik düşüncenin tarihini çıkarmaya<br />

çalışanların iddialarına göre, ilk Hermetist Müslüman düşünür, Emevî emiri<br />

Halid b. Yezid (ö.704)’dir. Bu düşüncenin daha sonra Ca‘fer es-Sâdık ile<br />

devam ettiğini ve talebesi Câbir b. Hayyan (IX. yy) ile daha da geliştiği iddia<br />

edilmektedir. Hermetik düşünceye ilgi duyan ilk Müslüman düşünürler,<br />

Aristoteles felsefesinin akılcılığına ve fiziğinin birçok yönüne karşı<br />

çıkmaktaydılar. İslam dünyasında Hermetik düşünceyi benimseyen<br />

düşünürlerin matematiksel sembolizme ve okült bilimlere de özel ilgi<br />

duydukları ve İslam tıbbı ile astrolojik bilimler arasında da irtibat kuramaya<br />

çalıştıklarını görmekteyiz.<br />

Hermetik filozof olarak adlandırmaya en uygun olan İslam<br />

düşünürünün Şehabeddin es-Sühreverdî (ö.1191) olduğunu hemen herkes<br />

kabul etmektedir. Hermetik İslam düşüncesinin teşekkülünde rol oynayan<br />

Hermetik Külliyatta, Müslümanların kendi inançlarıyla kadîm çağlardan<br />

tevârüs eden bilimleri bir potada eritip nasıl bir felsefe meydana

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!