30.04.2013 Views

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Çeşitli Yönleriyle <strong>Kerbela</strong> • 395<br />

sürdürmek istemişlerdir. En son Che Guevara gibi devrimcilerin yaptıkları,<br />

Hüseyin’in yaptığından farklı değildir. 35<br />

1970’lerde Mücâhidîn-i Halk’ı fikirleriyle besleyen meşhur aydın ve<br />

mücadele adamı Dr. Ali Şeriatî’yi (ö.1977) de bu bağlamda değerlendirmek<br />

gerekir. Aralarında arkadaşları ve Meşhed <strong>Üniversitesi</strong>’nden öğrencilerinin<br />

de olduğu Marksist eylemcilerin 1972’de idam edilişinin hemen ardından<br />

Muharrem ayının son günlerine denk gelen Narmak Camii’ndeki<br />

konuşmasında Şeriatî, bu öldürülenlere İmam Hüseyin imajıyla şehit rolü<br />

biçerek göndermelerde bulunuyor, üzüntüden titreyen sesiyle “zalim, baskıcı<br />

ve cani hükümetlerden” bahsediyordu. 36 Onun şehitlik hakkındaki<br />

değerlendirmeleri genellikle İslamî kavram ve kaynaklardan ilham<br />

almaktaydı. Bunlar onun dilinde çoğu zaman sosyalizmin kavramlarıyla telif<br />

edilerek sunulmaktaydı. Şeriatî’nin bu telifi özellikle eğitimli kesimin İslam<br />

devriminin çizgisine çekilmesinde bir hayli işlevsel olmuştur.<br />

Şeriatî kendi <strong>Kerbela</strong> paradigmasını kurarken insanlığın başlangıcına<br />

kadar geriye gider. Hz. Adem’in zamanındaki mevcut tek düzen olan vahye<br />

dayalı “ilahî düzen”, Hz. Adem’den sonra Kâbil’in Hâbil’i öldürmesiyle iki<br />

çatışan düzene dönüşmüş, böylece sanki bir kan davasını andıran tarihî<br />

diyalektik işlemeye başlamıştır. Bu süreç İslamiyet’ten sonra “İslamî düzen”<br />

ile “tağutî düzen” arasında nesilden nesile tevarüs eden bir mücadeleyle<br />

devam etmektedir ve kıyamete kadar sürecektir. 37 İşte İmam Hüseyin ile<br />

Halife Yezid arasında vuku bulan savaşım bu sürecin çok önemli bir<br />

halkasıdır. Şeriatî’nin Hüseyin’e “Adem’in Vârisi” adını vermesi böyle bir<br />

kurgulamanın neticesidir.<br />

Şeriatî’ye göre İmam Hüseyin’in hareketi, Emevî rejimi yüzünden yok<br />

olma tehlikesine maruz kalan İslamî şuurun, emr bi’l-marûf ve nehy ani’lmünker<br />

(iyiliği emredip kötülükten sakındırma) vecibesi vasıtasıyla<br />

canlandırılması vazifesini üstlenmiştir. Bunun yolu ise cihattır. Ancak<br />

Hüseyin’in elinde bu yolu yürütecek yeterli imkanlar bulunmamaktadır.<br />

Cihat ise ertelenecek yahut vazgeçilebilecek bir yükümlülük olmadığından,<br />

onun için geriye tek seçenek olarak bu yolda kendini feda etmek yani şehit<br />

olmak kalmaktadır. 38<br />

35 Görme imkanı bulamadığımız bu eser hakkında burada verdiğimiz malumatın kaynakları ve<br />

referanslar için bkz. Abrahamian, Khomeinism, s.27; Siegel, “The Politics”, s.166-171;<br />

Aghaie, The Martyrs, s.105-7.<br />

36 Ali Rahnema, Müslüman Ütopyacı, çev. İ. Toker, Ankara, 2005, s.551.<br />

37 Ali Şeriatî, Hüseyin Vâris-i Âdem, Tahran, 1377 (h. şemsî), s.117-8.<br />

38 Bkz. Şeriatî, a.g.e., s. 135; 178-9, 192-3.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!